BİTLİS-Bitlis merkeze bağlı Konuksever (Kerp) köyünde iki aile arasında çıkan kavgada üç kişinin hayatını kaybettiği kan davası barışla sonuçlandı.

Yaklaşık 10 ay önce Albayrak ve Elaldı aileleri arasında çıkan kavgada bir kişi hayatını kaybetmişti.  Bu olayın üzerinden 2 ay geçmeden tekrar aynı aile arasında çıkan kavgada iki kişi daha hayatını kaybetmişti.

Amca çocukları olan bu iki aileyi barıştırmak için bu gün Bitlis’in ileri gelenleri, sözü geçen şahıslar araya girmeleri neticesinde  yapılan bir programla kan davası barışla sonuçlandı.

Barış törenine Bitlis Valisi Orhan Öztürk, Vali Yardımcıları, Alay Komutanı, İl Emniyet Müdürü, il ve ilçe belediye başkanları, kanaat önderlerinin yanı sıra yaklaşık 3 bin kişiden oluşan halk katıldı.  

Özel bir otelin bahçesinde düzenlenen barış töreni, İl Müftüsü Abdülkerim Akbaba’nın açılış konuşması ve dualarıyla başladı.

Daha sonra bir konuşma yapan Bitlis Valisi Orhan Öztürk, hep beraber izleyecekleri hayırlı bir iş için bir arada olduklarını belirterek,  Bitlis’in ileri gelenlerinin gayretleri ile çok hayırlı bir işin  bugün sonuçlandığını  söyledi.

Öztürk, konuşmasının devamında şunları söyledi: “İlimizin ve ilçelerimizin Belediye Başkanları, siyasi partilerimizin değerli yetkilileri, mesai arkadaşlarımız  ve basınımızın değerli üyeleri ile hürmete, saygıya değer yaşayan alimler  ile bir aradayız. Gerçekten burada bulunmak bile bir hayırlı işe katkı sağlamak anlamında son derece önemlidir. Hz. İbrahim ateşe atılırken, karınca, ağzında su, güvercin ise ağzında dal götürmüş tarafım belli olsun diye. Katkıların büyüklüğü ve küçüklüğü önemli değil ama, iradenin ortaya çıkması son derece önemlidir. Hepimiz içimizde bir nefis taşıyoruz. Hepimizin nefsi hepimizin düşmanı olduğu için, benim nefsim önce benim, sonra başkalarının düşmanıdır. Bu düşmanla ölene dek bir arada yaşamak zorundayız. Dolayısıyla bu düşmanın bize getireceği zararlardan korunarak, son nefesimizi vermek gibi bir sorumluluğumuz var. İnsanlara yüklenen ciddi bir sorumluluk altındayız ve bu sorumluluğun da gereğini Allah’u Teala Kuran-ı Kerimde ‘Kim ne kadar hayır işlerse onun karşılığını bulur. Kim ne kadar şer işlerse onun karşılığını bulur’ diye buyurmuştur. Dolayısıyla bu dünya hem bir imtihan dünyası hem de bir sorumluluk dünyasıdır” şeklinde konuştu.

Vali Öztürk, okuduğu İmamı Gazalinin kitabından bahsederek “Bazen yatağında ölen bir kişinin hemen aniden öldüğünü zannederiz. Bizim belki bir saniyede öldü dediğimiz birçok insanımız için, aslında ölüm bazıları için senelerce devam ediyor. Zaman içerisinde zaman yaratılıyor. Bu zaman içinde dünyada yapmış olduğumuz iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığını daha kabre konmadan ölüm esnasında görüyoruz.

Dünyada iyilikleri çok olan kişi için herhalde bu zaman çok kısa sürüyor. Ama kötülükleri çok olan kişi için ise, bu zaman beklide binlerce sene sürüyor. Belki bugün bizim öldü diye bildiğimiz kişiler, halen o ölümün acısıyla uğraşıyor. Dolayısıyla bu üç günlük dünyada hiç kimsenin hakkına hukukuna tecavüz etmeye, haksızlık etmeye ve kimseyi incitmeye değecek bir durum yoktur. Çünkü daha kabre girmeden her şeyin karşılığını görüyoruz. En büyük haksızlık ve hukuksuzluk, Allah’ın yarattığı bir insanın canının çıkmasına sebep olmak ve başka birisini öldürmektir” şeklinde konuştu.

Düzenlenen barış töreni, tarafların Kuran-ı Kerim’in altından geçerek,  öpüşüp sarılmalarıyla son buldu.  

(Şükrü Tontaş-İLKHA)