DİYARBAKIR-  Mısır’da darbe mahkemesi tarafından çoğunluğu İhvan mensubu 529 kişi hakkında verilen idam kararına tepkiler gelmeye devam ediyor. İdam kararlarını sert ifadelerle kınayan Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, darbe mahkemesinin kararını vahşet olarak değerlendirdi.

“İdam kararları tüm dünya Müslümanlarına gözdağıdır”

İhvan’ın  herkes tarafından bilindiği gibi demokratik yollarla bir seçimi kazanarak iktidara geldiğini belirten Güler, yaşanılan sürecin Batı’nın genel mantığını ortaya koyma açısından ibret verici olduğunu söyledi.  Güler, “Bu, bunların İslam ve Müslümanlara karşı olan düşman ve tahammülsüzlüklerini ortaya koyuyor. İhvan bütün İslami hareketler kaynak olmuş bir harekettir ve bu yüzden İhvan bunlar için büyük bir tehlike arz ediyor. Şimdi bunlar kendilerince İhvan’a büyük bir darbe vurup bütün İslami hareketi ümitsizliğe düşürmeye çalışıyorlar. İhvan’a yapılan darbeden bu yana işin bu noktaya geleceğini tahmin ediyorduk o yüzden bizim için sürpriz bir karar olmadı. Aslında bu karar bütün dünya Müslümanlarına bir gözdağıdır.” dedi.

İdam kararları Avrupa’nın gerçek yüzünü göstermesi açısından ibretlik bir olaydır

Bu kararlarda asıl acı verenin, Müslümanların yaşanan bu durum karşısındaki suskunluğu olduğunu söyleyen Güler sözlerine şöyle devam etti: “Gerek devletsel baz da olsun gerek cemaatsel bazda olsun kimsenin bir tepki verdiği yok. İşin ilgin yanı, her yerde demokrasi havariliği ve insan haklarını savunuculuğu yapanlar bu günde nedense çıtları çıkmıyor. Aslında bu büyük bir olaydır. Düşlenebiliyor musunuz?  Ortada da bir hareket var. Ve bu hareket hiçbir şekilde şiddete bulaşmayıp kendisi şiddete uğramıştır.  Kendilerine yönelik yapılan saldırılarda binlerce şehit vermesine rağmen aldıkları karar neticesinde hiçbir şiddet olayına karışmıyor.  Gayet insancıl ve barışçıl tavırlarla gasp edilen haklarını istemişlerdir. Ama İhvan’a yapılan katliamları sanki İhvan yapmış gibi göstererek bu kadar suçsuz insana idam cezası verilmesi sözün ve insanlığın bittiği yerdir. Bu bir Avrupa vahşetidir. Bu, Avrupa’nın gerçek yüzünü göstermesi açısından ibretlik bir olaydır. Bu durumu, yüzünü Avrupa’ya çevirmiş insan hakları ve demokrasi havariliği yapanların gözüne sokmak gerekir.  Bu karar aslında Mısır yönetiminin vermiş olduğu bir karar değildir. Bu Avrupa’nın kendisi için tehlike gördüğü insanları ve hareketleri terör örgütü ilan edip, onları yok etme girişimdir.”

İdam kararın uygulanıp uygulanmaması biz Müslümanların elindedir

İdam kararın uygulanıp uygulanmamasının Müslümanların ortaya koyacağı tepkiye bağlı olduğunu ifade eden Güler, “Müslümanlar kitlesel ve güçlü bir şekilde tepkileri ortaya koysalar onlar geri adım atabilirler. Ama sessiz kalınırsa, bunlar bu kararı uygularlar. Çünkü geçmişte yine bunlar onlarca İhvan üyesini idam etmişlerdir. İnsanlık adına bunlardan bir şey beklemek saflık olur. Zaten bu kararı verenler de onlardır. Kararı uygulayıp uygulamamaları dünya Müslümanların tepkileriyle orantılıdır. “ diye konuştu.

Avrupa’dan bir şey beklemek saflıktır  çünkü onların tarihi vahşetlerle doludur

İdam kararları ile ilgili Avrupa’dan bir tepkinin beklenmesinin saflık olduğunu söyleyen Güler, Avrupa’nın bu konuda Mısır’a destek verdiğinin aşikar olduğunu söyledi.

Güler, “Zaten Mısır’ın bu hale gelmesinde en büyük neden Avrupa’dır. Sisi’yi alttan destekleyen Avrupa’dır. Bunun içinde birebir Avrupa’nın parmağı vardır. Bütün bu oyunlar İsrail’in muhafazası içindir. En bariz örneği olarak Abdulkadir Molla’ olayında bunu yapmadılar. Tüm Müslümanlar ayaklanırken, Avrupa’dan tek çıt çıkmadı. Bu da gösteriyor ki; bu olayda da Avrupa’nın parmağı var. Eğer bu gün Avrupa tepki gösterse dahi inanıyorum ki bu tepki taktiksel olmaktan öteye gitmez. Kanaatimce şunu belirteyim; bu insanlardan bir şey beklenmez, beklemekte saflık olur. Avrupa vahşidir. Bunların tarihi vahşetlerle doludur. Orta Çağ Avrupa’sına bakın, ne vahşetler yapmışlardır. Yani mantık aynı mantıktır. Avrupa’nın emperyalist mantığı hiç değişmemiştir.”

Verilen bu kararlar aslında bir infiale sebep olmalıdır

İhvan hareketinin kısa bir süre içerisinde çok büyük bir darbe yediğini söyleyen Güler, bu darbeye rağmen İhvan’ın müthiş bir direniş gösterdiğini ifade etti.

Güler, “Mursi’nin zorla koltuğundan indirilmesi bir zorbalıktır vahşettir. Düşünebiliyor musunuz, seçime girilmiş, halkın çoğunluğunun oyunu almış birisidir ve hala Cumhurbaşkanı’dır. Hiçbir gerekçe gösterilmeden verilen bu kararlar aslında bir infiale sebep olmalıdır. Yani ne dünya ne de emperyalist güçler bu idamı kaldırabilirler. Gerçekten büyük bir tepki ortaya koymak lazım. Ülkemizde seçim nedeni ile ciddi bir tepki de yok. Sadece cılız sesler çıkıyor.”dedi.

Mustazaflar Cemiyeti olarak gereken tepkiyi ortaya koyacağız

Kendilerin daha önce Mısır için büyük bir miting yaptıklarını ama basının buna ambargo koyduğunu belirten Güler son olarak şunları söyledi: “Bizlerde Mustazaflar Cemiyeti olarak geçmişte büyük bir miting yaptık. Ama maalesef bu mitingi yapanlar biz olduğumuz için buna yönelik ciddi bir basın ambargosu konuldu. Türkiye’de belki en büyük tepkiyi Diyarbakır ortaya koydu. Ama bu ne kadar basına yansıdı. Netice de basında onların elinde. Bu yüzden bu tepki hiç olmamış gibi yansıtılmaya çalışıldı. Bizler tüm kardeşlerimizden dua talebinde bulunuyoruz. Biz iman etmişiz ki dua da ciddi bir çabadır ve karşılık bulacaktır. Ama yine tepkimizi ortaya koyacağız.” (Fikret Özkan / Abdulhakim Kurt - İLKHA)