DİYARBAKIR  -  Diyarbakır’da bir araç içersinde, HÜDA PAR seminerini yasadışı dinlerken suçüstü yakalanan polislerin basına yansıyan görüntüleri hafızlardaki tazeliğini korurken Diyarbakır polisi benzer bir hukuksuzluğa daha imza attı.

 Edinilen bilgiye göre, dün saat 17.00 sıralarında HÜDA PAR’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Son Durak’ta bulunan seçim bürosunu gizliden kameraya alan polisler, partililer tarafından suçüstü yakalandı. Polisleri uyaran HÜDA PAR’ın seçim bürosu sorumlusu ise aynı kişiler tarafından zor kullanılarak gözaltına alınmak istendi.  

 Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına açıklamada bulunan seçim bürosu sorumlusu Abdullah Aktaş, parti gönüllülerinin fark etmesi sonrası olayın ortaya çıktığını söyledi. Aktaş,  seçim bürosunun  karşısında kanunu dışı görüntü almak isteyen polislerin zor kullanmaya kalkarak kendisini gözaltına almaya çalıştığını ifade etti.

 “Polis yine hukuk dışı bir olayın altına imza atmıştır”

Aktaş yaşanan hukuksuzluğu şu ifadelerle dile getirdi: “34 EPC 17 plakalı polis aracının içerisinde kamerayla seçim lokaline giriş çıkış yapanları kameraya almaya çalışıyorlardı. Seçim Bürosunun sorumlusu olarak aracın yanına gittim. Bu yaptıklarının hukuksuz olduğu söyledim. Elimdeki cep telefonum ile onları kameraya aldığımı düşünerek yaptıkları hukuksuzluğun belgelendiği düşüncesiyle telaş içerisinde benden görüntüleri silmemi istediler. Bende kendilerine silmeyeceğimi, bunu parti başkanlarımıza ileteceğimi ve gerekirse bu hukuksuzluğu mahkemeye taşıyarak bu şekilde hakkımızı arayacağımı söyledim. Bunun üzerine beni gözaltına almak istediler. Arabaya binmemi istediler. Bende kendilerine, hiçbir şekilde arabaya binmeyeceğimi ve ellerinde beni gözaltına almak için herhangi bir kararın olmadığı söyledim. Bu defa benden kimliğimi istediler. Kendilerine kimliğimi de vermeyeceğimi ve seçim bürosunun sorumlusu olduğumu, Güvenlik Şube Müdürlüğünde tüm kayıtlarımın mevcut olduğunu söyledim. Kanunu dışı bir dayatma ile bir şey yapamayacaklarını görünce de bu sefer özür dileme ve kendileri dışında başka polisler ve amirlerini göndererek olayın bir yanlış anlaşılmadan doğduğunu izah etme yoluna gittiler. Ancak her şey ortada. Polis yine hukuk dışı bir olayın altına imza atmıştır. Bu durumun tek açıklaması budur.” dedi.

  “Kanun dışı tavırlar içerisine girerek bizleri rahatsız etmesinler”

Polisin yakalandıktan sonra sergilediği tavrının da çok manidar olduğunu ifade eden Aktaş, polisin tavırlarıyla sanki kendisini bulunduğu yerden kovulmaya çalışılmış gibi bir izlenim ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi.

 Aktaş, “Kendilerine burasının siyasi bir parti olduğunu ve polisin bu tavrının açıkça bir taciz olduğunu söyledim. Polisin bu şekilde kanun dışı çekim yapmasındaki amaçları partiye gelen vatandaşları korkutmaktır. Böylesi bir durum içerisine düşmüş ve suçlu oldukları aşikâr iken bizlere ‘istiyorsanız buradan gidelim, söyleyin merkeze burada durmayalım’ diyerek çark etmeleri, haksız bir durumda iken kendilerini sanki burada istemiyormuşuz da, onları kovmak istemişiz gibi bir görüntünün ortaya çıkmasını sağlamak için sergilenmiş basit bir oyun olarak görüyoruz. Zira ne onların buraya gelip bizi korumalarını istedik, ne de buradan gitmeleri ya da durmaları bizi ilgilendiriyor. Tek isteğimiz; böylesi kanun dışı tavırlar içerisine girerek bizleri rahatsız etmesinler” değerlendirmesinde bulundu.

 “Halkımız bu kirli oyunlardan hiç birine gelmeyecek”

Polisin bu basit oyunlarının altında çirkin tezgâhların olduğunun çok açık olduğunu ve bu tavrın kabul edilemez olduğunu ifade eden Aktaş, bu tavrın altında yatan tek nedenin halkın partilerine olan teveccühünü kırmaya yönelik olduğunu söyledi.

 Aktaş,  “Halkın polislere karşı olan soğukluğunu kullanarak, halkı bizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bazı kesimlere ‘bak polisle bunlar yana yanadır’ şeklinde malzeme çıkarırken, bazı kesimlere de ‘sizi görüntüye alıyoruz. Buraya gelişiniz sonra başınıza iş açar’ şeklinde bir nevi aba altından sopa gösteriyorlar. Ama onlar da çok iyi biliyorlar ki halkımız bu kirli oyunlardan hiç birine gelmeyecek.” açıklamasında bulundu. (Fikret Özkan – İLKHA)