• DOLAR 32.517
  • EURO 34.966
  • ALTIN 2439.876
  • ...
''Seçimi hak ve özgürlükleri artırıcı bir araç olarak görmeli''
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİNGÖL- Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, seçim öncesi itidal ve sükûnet çağrısını içeren bir açıklama yaptı.

 

Karasu yaptığı açıklamada, “Seçim sandığı demokrasinin aracıdır. Gerginlik ve kırıcı ortamlardan uzak durmalıyız” dedi.

 

Siyasilerin seçimi medeni bir yarış, demokratik bir süreç olarak görmediğini belirten karasu, “Özgürlüklerin tehdit altında olduğu, iletişim yasağının kurtuluş olarak görüldüğü, devletin kepenk indirdiği, hukukun işlemediği ve siyasetin tahakkümüne girdiği, kuvvetler ayrılığı prensibinin rafa kaldırıldığı, meclisin işlevini yitirdiği, medyanın gücün ve siyasetin uydusu pozisyonuna düştüğü, eski Türkiye’nin hastalıklarının nüksettiği, güvenlikçi paradigmanın devreye girmeye başladığı, kurumların çalışma ortamının siyasetin tansiyonuna göre şekillendiği kaygı verici bir dönemden geçiyoruz. ‘’ifadelerine yer verdi.

 

“Siyasiler seçimi  demokratik bir süreç olarak görmüyor”

‘’Güven duygusunun azalmaya başlaması, sosyal güvenliğin güçlü dayanaklara sahip olmaması, ayrımcı ve toplumu ayrıştırıcı, nefret suçlarını teşvik edici, önyargıları artırıcı eylem ve çabaların artıyor olması, toplumsal huzuru tehdit etmektedir’’  uyarılarında bulunan Karasu, ‘’Tüm değerlerin seçime feda ediliyor olması, seçim sandığının toplumsal farklılıkların bir arada yaşamasından daha değerli olarak görülmesi, seçimi anlamsız, seçilecek olanları da değersizleştirmektedir. Siyasiler seçimi medeni bir yarış, demokratik bir süreç olarak görmüyor. Herkes kendi taraftarlarını savaşa hazırlar gibi örgütlüyor. Böyle bir hava ve eylemle önümüze getirilecek seçim sandığı, bizim için çeyiz sandığı kadar değerli olmamalıdır. Bilmeliyiz ki, çeyiz sandığı mutluluğa, bu havayla gidilecek seçim sandığı bizi ayrışmaya, kavgaya ve iç çatışmaya götürecektir Seçim sonucu ne olursa olsun sükunetimizi korumalı, çıkacak tabloya saygı göstermeliyiz” şeklinde konuştu.

 
Türkiye’deki halklara, toplumsal kesimlere, siyasal eğilim taraftarlarına, gençliğe çağrılarının olduğunu belirten Karasu şunları söyledi, ‘’Seçim sandığı demokrasinin aracıdır. Oysa seçim süreci, siyasetin dili ve siyasetçinin toplumu geren stratejisi toplumsal kitlelerde nefret, ötekini ortadan kaldırma, farklılıkları yok sayma, ben olmayacaksam hiç kimse olmamalıdır eğilimini güçlendiriyor. Yaşarsak çok seçim görürüz, ölen birinin seçim görme imkanı yoktur, hiçbir seçim insan yaşamından daha kıymetli değildir, kutuplaşmak hepimize zarar verir, seçimden sonra da aynı mahallede yaşamaya, aynı caddede yürümeye, aynı yolları vb. ortak kullanmaya devam edeceğiz. Siyasetçilerin makam kavgalarına kulak asmamalıyız, bizi bir birimize düşürücü politikalarına değer vermemeliyiz, söylediklerini değersizleştirmeliyiz. Hiç birimiz toplumu kutuplaştırma üzerinden ikbal sağlamayı düşünen siyasal aktörlerin ve hareketlerin sapanına taş olmamalıyız. Seçim sonucu ne olursa olsun sükunetimizi korumalı, çıkacak tabloya saygı göstermeliyiz. Sokak hareketlerinden uzak durmalı, birbirimizi kırmamalı, bizi sokağa davet edecek çabalara prim vermemeli, seçimi hak ve özgürlükleri artırıcı bir araç olarak görmeli, şiddet ve nefret ortamından uzak durmalıyız. ” tavsiyelerinde bulundu. (Nihat Kanat-İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir