• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
 Kırım’a ne Batı baskısı ne de Rus işgali kabul edilemez
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER
Ukrayna’da yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği ve Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’i koltuğundan eden sokak gösterilerinin ardından Rusya da Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni sessiz sedasız işgal etti.

Avrupa Birliği’nin uyarısı ve ABD’nin tehditlerine karşılık Rusya kıtalararası füze denemesiyle adeta gözdağı verdi.

ABD’nin savaş gemisi Karadeniz’e doğru yol almaya devam ederken taraflardan karşılıklı adımlar da atılmaya devam ediyor.

Rusya’nın işgali sonrası Kırım Özerk Cumhuriyeti başbakanlığına atanan Sergey Aksenov, Ukrayna’da kurulan merkezi hükümeti tanımadıklarını açıkladı. Ardından Kırım Parlamentosu Rusya’ya bağlanmayı oybirliğiyle kabul etti.

Rusya Federasyonu’na bağlanmayı ya da Ukrayna’nın bir parçası olarak kalmayı belirleyecek referandumun da 16 Mart’ta yapılmasına karar verildi. Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinin baskısı ile Rusya’nın işgalinin söz konusu olduğu Kırım’da gerginlik had safhada devam ederken, Türkiye taraflara itidal çağırısı yaptı.

Konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Kırım Tatar Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay önemli açıklamalarda bulundu. Kırım’ı işgal eden Rusya’nın yakın zamanda referandum yapmak istediğine dikkat çeken Karatay, silahların gölgesinde yapılacak bir referandumun kabul edilemez olduğunu söyledi.

BU İŞGAL BİZ KIRIM TATARLARI İÇİN KABUL EDİLEMEZ
Putin’in, Kırım için Avrupa Birliği’nin çok fazla bir şey yapmayacağını bildiği için bu kadar ileri hamleler yaptığına dikkat çeken Zafer Karatay, “Zaten Kiev’deki olayları çok kuvvetli bir şekilde destekleyen Almanya ve Avrupa Birliği’nin belli ülkeleri, olay Kırım’a gidince daha alt perdeden seslendirmeye başladılar. Kırım’da dünyanın gözü önünde Obama’nın da söylediği gibi kimseyi inandıramayan Putin’in bir işgali söz konusu.

Basının karşısına çıkmayan Putin de “…evet tatbikatı durdurduk” dedi. Gece balistik füze denemesi yaptı. Ama durdurduk demesi, Kırım’daki işgali durdurduk, askerimizi çekiyoruz manasında değil. Anlaşılıyor ki, mesela Kırım’da Rusya yanlılarının ele geçirdiği parlamento ve yetkililer, önce 25 Mayıs’ta referandum kararı almışlardı, daha sonra bunu 30 Mart’a çektiler.

Şimdi de tekrar öne almayı düşündüklerini söylüyorlar. Bununla ilgili çalışmalar yapıldığı haberleri geliyor. Anlaşılıyor ki Putin, Avrupa ve Amerika’nın baskılarına göre uygulayacağı ekonomik yaptırımlara göre Kırım’daki politikasını belirleyecek.

Ama bu müzakereleri uzatarak Kırım’da referandumun, silahların gölgesinde yapılmasını sağlayacak ki ilerdeki müzakerelerde elinde daha güçlü argümanlar olsun diye. Neticede şu an görünen şey Putin’in biraz oyalamalarla Kırım’daki durumu legalleştirmeye çalıştığını düşünüyoruz. Ama bu biz Kırım Tatarları için kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu.

SİLAHLARININ GÖLGESİNDE YAPILACAK REFERANDUM HALKIN ÖZGÜR İRADESİNİ YANSITMAZ
Rusya’nın Kırım’da referandum yapılmasını istemesinin ülkede kendi rejimini destekleyecek yeterli bir potansiyelin olduğundan mı yoksa kaba kuvvetle mi çözme niyeti taşıdığına dair görüşlerini belirten Karatay, “Kırım Tatarları Milli Meclisi, işte bu referandum kararının netleşmesini bekliyor.

Zaten normal olarak biz bu referanduma katılmayız. Çünkü bu, Kırım’da Rus ordusunun silahlarının gölgesinde yapılacak referandum halkın özgür iradesini yansıtmaz. Sadece Kırım Tatarlarının değil, sıradan Rus ve Ukraynalıların da özgür iradelerini yansıtmaz.

Çünkü mesela bu Kırım parlamentosunun işgalinden sonra insanlar evlerinden tehdit edilerek parlamentoya getirildi. Bir kısmı gönüllü geldi. Ve şu anda bu paramiliter askerler bu konuda insanları resmen tehdit ediyorlar. Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı saf değiştirdi. Ailesinin rehin alındığı ve ciddi tehditler alındığına dair haberler geliyor.

Buna benzer Kırım’da Rusya yanlılarına yeteri kadar destek vermeyen kritik noktalardaki insanlara pek çok çeşitli yönlerden baskılar yapılıyor. Seçim zamanında da bu sıradan Ukraynalılar ve başka milletlerin baskı altına alınmayacağını kim garanti edebilir” diyerek gelinen aşamada ortaya çıkan ve çıkacak olan tehlikelere dikkat çekti.


PUTİN ÇAR’LIK RUSYA’SINI KURMAK İSTİYOR
AB ve ABD’nin Rusya’yı Kırım ve Ukrayna konusunda tehdit etmesini de değerlendiren Kırım Tatar Meclisi Türkiye Temsilcisi Karatay, “Putin, birçok analizcinin de dediği gibi bir Çarlık dönemini kurmak isteyen bir insan.

Bunu zaten eskiden beri dillendirip ‘Sovyet devleti yıkılsın ama Çarlık Rusya’sı gelsin, sınırları değişmesin’ diyordu. Şimdi Moskova, eski Varşova paktı üyeleri dahil olmak üzere çok geniş topraklara aslında Ruslar hakimdi. Ama şimdi bu hakimiyetleri daralmıştı.

Şimdi Putin, Gürcistan savaşında Avrupa’ya, Amerika’ya kazandığı zaferi daha sonra da bu Suriye konusunda Amerika ve Avrupa’ya geri adım attıran caydırıcı tutumundan sonra daha da cesaret bulmuş görünüyor. Soçi Olimpiyatları biterken, Putin, dünyada barış, adalet, kardeşliğin sembolü olan olimpiyatların beşinci halkasını fırlatıp attı yerine Kırım’ı takmaya çalışıyor.” dedi.

KIRIM’DAN SONRA ARKASI GELİR
Son olarak Rusya’nın Kırım’ı tamamıyla kontrolü altına aldıktan sonra Ukrayna’ya karşı bir girişimi olup olmayacağı konusundaki sorumuza Karatay, “Zaten Kırım’ı aldı ya da Kırım’da hukuki olarak kâğıt üstünde Ukrayna’ya bağlı ama tamamen Rusya’nın kontrolünde bir yapı da çıkabilir. Ama bu bizim Kırım Tatarları için kabul edilemez bir şey. Bu neticede Putin’in yine bir zaferi olur.

Bu krizden Putin’in kârlı olarak çıkması demektir ki, bunun da gelecekte mesela Batı Kazakistan’ı dillendirmeye başladılar. Sonra Batı Kazakistan ve diğer bölgeler diye arkası gelir.

Ve bu durum bölgede bununla sınırlı kalmaz, bu büyümenin dünya için çok tehlikeli sonuçları da doğabilir.” diyerek Putin’in bölgede tek söz sahibi olmak ve Çarlık hayalini gerçekleştirmek için her yolu deneyeceğini ifade etti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir