DİYARBAKIR - Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Diyarbakır belediye başkan adaylarıyla beraber katıldığı kahvaltılı basın toplantısında gündemdeki kaset iddiaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kamalak,  Saadet Partisi olarak baş kestiren yönde değil savaş durduran sözden yana olduklarını belirterek,  diyerek herkesin bu süreçte söylediği söze dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Yargıya müdahale edilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu ve yargıda varsa bir eksiklik ya da yanlışlığın bu durumun giderilmesi gerektiğini söyleyen Kamalak, “Hoşumuza gider ya da gitmez, ama yargı bağımsız olmalı. Eksiklikler ve yanlışlıklar varsa bunların düzeltilme yolları bellidir. Ama böyle sözlü müdahale ile değil. Şimdi yargı yanlış yapıyor ise buna müdahale de yanlış yolla yapılacak diye bir şey yok. Yargıya müdahale anayasaya aykırıdır ve kabul edilemez bir durumdur.” dedi.

“Türkiye gerçek gündemine dönmek zorundadır”
Türkiye’nin bir türlü gerçek gündemine dönmediğini söyleyen Kamalak, ülkenin suni kavgalar, içi boş söylemler ile meşgul edildiğini iddia etti.

Kamalak daha sonra, “Türkiye’nin gerçek gündemi işsizliktir, yoksulluktur, açlıktır, gelir dağılımındaki adaletsizliktir. Örneğin 3-4 gün önce Kayseri’de bir baba eşi ile beraber 4 çocuğunu öldürüyor ve daha sonra başka bir oğlu ile kendini binadan atıyor ve bunların sebebi ise işsiz olduğu için evine ekmek götüremediği için adam cinnet geçirmiş. İşsiz demek evine ekmek götüremeyen, çocuğuna harçlık verememek demektir. Hata peygamberimiz diyor ki, fakirlik az kalmıştı mü’mini dinden çıkaracaktı. Kısacası Türkiye gerçek gündemine dönmek zorundadır.” şeklinde konuştu.

“Ortada kasetler var ama failli kim?”
Gündemdeki kaset iddialarını yorumlayan Kamalak, gündemde yer alan kasetlerin cemaat tarafından çıkartıldığı konusunda hükümetin ellerinde delil olup olmadığını tartışılır bir durumda olduğunu söyledi.

Kamalak sözlerinin devamında, “Bizim kanaatimize göre Sayın Başbakan bir takım usulsüzlüklerin üzerini örtmek için bir düşman ihdas ediyor diye düşünüyorum. Ortada kasetler var ama failli kim? Şu an kasetler savaşı yaşanıyor. Bu kasetleri gerçekten cemaat mi çekip piyasaya sürüyor? Bu konuda emin miyiz? Bunun sorgulanması lazım. 90’lı yıllarda olduğu gibi birileri cinayet işleyip suçu birilerine mi yüklüyor.” İfadelerini kullanarak son günlerde Bülent Arınç’ın kasetler üzerinde hükümeti tehdit ettiler sözünü yalanladı.

“Devlet adamının ağzından çıkan her bir söz kanundan daha etkilidir”
Devlet adamlarının ağzından çıkan her sözünün kanundan daha etkili olduğunu söyleyen Kamalak “Hani bir atasözü var bin düşün bir söyle ama Devlet adamları bin düşünse bile bir söyleme hakları bile yoktur. Çünkü Devlet adamının ağzından çıkan her bir söz kanundan daha etkilidir. Bu manada olayların ciddi bir biçimde araştırılması ve dolayısı ile toplumun bu meseleler üzerinden gerilmemesi lazımdır.” İfadelerine yer verdi.

Ülkenin gerginliğe değil huzura, barışa ve kardeşliğe ihtiyacının olduğunu söyleyen Kamalak, Başbakanın söylemlerinin toplumda gerginliğe yol açtığını söyledi.

“Evet, orada suçlu olan, saldırgan köpeğin sahibi”
Kamalak, “Başbakan yeni bir istiklal mücadelesinden bahis ediyor. Kimin ile savaşıyoruz düşmanımız kim. 55 yıldır girmek için kapısında hazır da beklediğimiz Avrupa ile mi savaşacağız. Başbakan yardımcısı diyor ki: ‘Bize 6 - 7 kişi geldi. Elimizde kasetler var. İstediğimiz olmazsa bunları kullanırız diye. Sayın başbakan yardımcısının böyle bir durumda yapacağı ilk şey düğmeye basmak ve onları tutuklatmak değil mi? Kim o tehdit edenler? Yok, isim vermem diyor. Öyle şey mi olur. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Varsa eğer saldıran bir taraf ortaya çıkarılmalı. Bilirsiniz bir mahallede eğer bir köpek birine saldırıyorsa orada suçlu olan köpek mi, sahibi mi? Evet, orada suçlu olan, saldırgan köpeğin sahibi. Orada köpeği sokağa atan sahip köpeğinden daha aşağıdadır. Eğer ortada bir tehdit varsa bunun gereğinin yapılması lazım. Toplumun huzurunu bozmaya gerek yok ”diyerek şaşırtıcı bir benzetme yaptı.

Ancak Saadet lideri Kamalak’ın ‘köpekten kastının ne olduğu anlaşılamadı’ yorumlarına neden oldu. Yapılan benzetmenin, son günlerde Hükümetin bu güne kadar cemaatle beraber hareket ettiği söylemlerinin ön plana çıkmasıyla alakalı olup olmadığı merak konusu oldu. (Fikret Özkan / Ali Adıyaman - İLKHA)