DÜ`den Hevsel Bahçeleri iddialarına yanıt
Son günlerde, `Dicle Üniversitesi Hevsel bahçeleri ağaç katliamı yapıyor` söylemleri üzerine üniversitenin birinci ağzından açıklama geldi.
DİYARABAKIR - Konu üzerine ciddi spekülasyonların olduğunu söyleyen Rektör Ayşegül Jale Saraç, konunun uzmanları ile basına yaptıkları işlemler hakkında bilgi verdi.
Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Saraç, 12 Şubattan bu yana ağaç kesiminin olmadığını belirterek “ bu tür söylemler Diyarbakır’ımıza zarar veriyor” uyarısında bulundu.
Hevsel bahçelerinde yapılan ağaç kesimlerinin birinci nedeninin daha önce meydana gelen yangınlara müdahale edememiştiniz. Dolayısıyla bundan sonra oluşabilecek böylesi bir durumda müdahaleye imkân sağlama adına böyle bir adım attığınızı söylüyorsunuz. Yangın çıktığı zaman böyle bir projeyi düşünmediniz mi? Neden Şimdi?
İlk yangın çıktığında mevsim olarak müdahale zamanı geçmişti. Dolayısıyla o süreç içerisinde müdahale etmemiz mümkün olmadı. Ancak zaman içerisinde mevcut imkânsızlıklarımızı da gidererek böyle bir projeyi yapmak durumundaydık. O da bu güne nasip oldu. Yangınların bir daha çıkmaması için çok ciddi önlemler aldık. Ama aldığımız tüm önlemlere rağmen geçen yıl o bölgede yirmiye yakın yangın meydana geldi.
Hepiniz biliyorsunuz. Bu son bir kaç gündür oraya gelen araçlar orada çamura batıyorlar bizzat gidip biz çıkarıyoruz. Bataklık alan var siz giremiyorsunuz, araç giremiyor, taksi, traktör, itfaiye giremiyor. Geniş ama bataklık bir alan durumuna gelmiş. Ve orda kendiliğinden bitmiş ağaçlar var. Otlar var. Sağlık açısından da bu bataklı alana müdahale edilmesi gerekiyor. Yani buna karşılık bir önlem almaktan daha doğal ne olabilir.
Ağaçları niye kestiniz sökemez miydiniz?
Kendiliğinden bitmiş ağaçlar olduğu için onları taşımaktan ziyade onları kaldırıp onların yerine yüzlerce ekilecek ağaçların dikilmesi daha uygun bir durum olur. Ancak mesele ağaç olmadığı için bu sadece bazı siyasi çıkarımlar için malzeme haline getirilmeye çalışılıyor. Şimdi nehrin öbür tarafında ve o bölge de yine Hevsel bahçesi olarak geçiyor. Her gün binlerce kavak ağacı kesilip satılıyor. Ama bu güne kadar bir tek çevreci çıkıp da niye bu ağaçları kesiyorsunuz demiyor. Belediyenin de tespitiyle sabittir. Burada bizim hesabımıza göre 600 -700 arası ağaç kesilmiş. Belediye ye göre ise 800 -900 arası ağaç. Bundan dolayı da bize ceza kesitiler. Ancak dediğimiz gibi üniversite alanının dışında ki alanda bir kavak işletmeciliği var. Şimdi bize bu kavakları niye kesiyorsunuz? Ya da taşıyamaz mısınız? diyorsunuz. Kavak kutsal bir ağaç değil. Önemli olan daha güzelini ekmektir. Üniversite burada kendisi için o kavak ağacını çıkarıp daha güzelini ekecek. Ancak belirtmek isterim ki bizim için önemli olan ıslah etmek. Kesme, bize göre en son aşamadır ve yapılıyorsa tedbir amacıyla yapılıyor.
Dicle vadisi içerisinde açılan kum ocakları kimin eseri?
Bizden önceki dönemlerde kum ocağı açıldı. Ama biz geldikten sonra bu alan içerisinde hiçbir zaman buna müsaade etmedik, etmeyiz. Bazen üniversite villa yaptı, ağaç kesti diyorlar ama böyle bir şey yok biz kesinlikle buna müsaade etmedik. Ancak bizden önce evet, belediyenin de içinde bulunduğu bir heyetten buralar kum ocaklarının açılması için müsaade edilmiş. Diyarbakır milletvekili Altan Tan’ın ifade ettiği gibi evet üniversite zamanında belki bu konuya ses çıkarmamış. Ancak dediğim gibi bu konuda biz var olanları da kaldırma çabası içerisindeyiz.
Kırklardağı’nın imara açılmasında da bir ihmal olduğunu düşünüyor musunuz?
Şimdi burada hiçbir kurumu suçlamak istemiyoruz. Ancak zamanında buralarda usule uygun olmayan kararların alındığı ortada. Bundan dolayı bu konularda bir söz söylemeye gerek yok. Zira her şey ortada. Bunlar sorgulanması gereken konular. Ancak bu saatten sonra bölgede oluşabilecek tahribatların önüne nasıl geçebilir? Biz buna bakıyoruz. Ancak geçen bu durumlar göz önüne alınmıyor. Bu gün bizim yaptığımız çalışmalar karşısında ki tavrında Hevsel bahçelerine yönelik bir tavır olduğunu düşünmüyoruz. Tamamen siyasi bir tavır.
Dicle nehri üzerinde kurulan hidroelektrik santralleri (HES) kurulacak söylemleri ne kadar doğru?
Diyarbakır çevre ve şehircilik il müdürlüğü temsilcisi Mustafa Temel;
Dicle nehri üzerinde herhangi bir Hidroelektrik santrali (HES) projesi yoktur. Bunu herkes çok iyi biliyor. Ancak bununla beraber, Diyarbakır’ın kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bir şeyler ifade etmek isterim. Kentsel dönüşüm açısından Diyarbakır, bakanlığın pilot illerinden bir tanesi. Dicle vadisi projesi ise yaklaşık 20 yıldır ilin gündeminde olan ve çeşitli paydaş kurumlar tarafından defalarca gündeme getirilen bir proje. Bununla ilgili belediyenin uygulamaya geçirilmesini düşündüğü bir projesi olmuş. Ama daha sonra bu projeden vazgeçilmiş. Alan yönetimimizden büyükşehir belediyemiz ve alan yönetim başkanımız başkanlığında kurulan alan yönetiminden gelen bir Unesco teklifi olmuş. Önce surla başlayan daha sonra içine Hevsel ’inde içine alındığı bir Unesco alan yönetimi projemiz de var.
Dicle vadisi projesinin bir doğa parkı projesi olarak tasarlandı. 2009 yılından beri öngörülen çalışma, bakanlığımızın fizibilite çalışmalarından sonra bu yıl birinci etap uygulama projesi olan on gözlü köprü ile Kırklardağı etekleriyle sınırlı kalacak. Ama genel imar projesi tüm 1098 hektarlık Dicle vadisi alanını kapsıyor. Hevsel bahçelerinin dışında kırklar dağını da içine alan bir alandan bahsediyoruz. Diyarbakır, çarpık kentleşmenin verdiği durumdan kaynaklanan yeşil alan yoksunluğu olan bir kentimiz. Dicle vadisi bunun için bulunmaz bir nimettir olacaktır. Bizler bu projeleri gerçekleştirmenin çabası içerisindeyiz. Ancak bakanlığında çalışma kapsamında olan ve korunması gereken Kırklardağı şuan yapılaşmaya açılmış ve beton yığını haline gelmiştir. Hevsel alanında bir gölet düşünülüyordu. Şuan balıkçılık yapıldığı ifade ediliyor. Balık için gölet oluşturulmuş deniyor. Ama ona da balıkçılık demeye şahit lazım. Tüm bunları bakanlık olarak değerlendiriyoruz.
Yaklaşan seçim döneminde böylesi bir meselenin suiistimal edileceğini düşünmediniz mi?
Hayır, düşünmedik. Çünkü 2 yıl önce yangın olduğunu belirtmiştik. Bizim amacımız belli. Hedefimiz belli. Burada insan hayatı söz konusu. Sağlık açısından Hevsel bahçelerini rehabilite etmek zorundayız. Bizim için önemli olan insan hayatı. Biz konuya bu pencereden baktık. (Ali Adıyaman / Davut Ergin - İLKHA)