• DOLAR 34.664
  • EURO 36.711
  • ALTIN 2930.261
  • ...
Tantan`ın Bıraktığı Yerden Devam!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Zülfi Tan / Doğruhaber / Haber-Yorum

Birkaç gündür gündemi meşgul eden dinleme skandalı ile ilgili dikkatlerden kaçmayan bir mesele var. Bu da dinlemeye alınan kişilerin irtibatlandırıldığı sözde Kudüs ordusu ve Selam -Tevhid örgütüdür.

Türkiye`de laik zihniyet eskiden beri İslami bir söylemi ve faaliyeti olan herkesi bir şekilde bir örgüt ile irtibatlandırıp onları yok etmenin yollarını aradı. Herkese bir örgüt kulpu takarak kamuoyundan gelebilecek tepkileri yok etmek istedi. Bir çok Müslümanı bu şekilde mağdur etti.

Bu konuda en fazla mağdur olanlar İran İslam Devrimine sempati ile bakan Müslümanlar oldu. Eskiden irtica brifingleri ile yatıp kalkanlar, her tarafa İran ve İslam korkusunu yaydılar. Onların gözünde her sakallı ve çarşaflı gerici, irticacı ve İran ajanıydı. Yürüyüşlerinde "mollalar İran`a" derlerdi. Çarşaflılar Suudi Arbistana gitsinler diyorlardı.

Biz bunların İslam düşmanı olduğunu bilir, asıl hedefleri olan İslam`ı ortadan kaldırmak için bahaneler ürettiklerini anlardık. Zaten onlardan başka bir şey de beklemezdik.

Gel zaman git zaman bu yapılar yavaş yavaş tasviye oldu. İslamla girdikleri savaşı kaybedip tarihin çöplüğüne atıldılar. Şimdi kimse onları hatırlamıyor bile. O Tantan`ların tantanalı günlerinden eser yok şimdi. Kimse ismini bile hatırlamıyor.
AK Parti iktidarı bunlara karşı bir tasviye süreci başlattı. Onları koltuklarından etti. Boşalan koltuklara yerleşen Paralel Yapı bugün geldiği konum itibari ile yaptığı faaliyet ve dinlemelerle de anlaşıldı ki, daha Tantan`ların bıraktığı yerden eski operasyonlarına devam ediyorlarmış. Aralarında bir fark yokmuş. Bunlar işi daha da büyütmüşler. O zamanki operasyonlar bir dergi, gazete veya bir çevre ile sınırlı iken bunlar bir hükümeti komple götürmeye niyetlenmişler.

Tamam anladık eskiden laikler ve İslam düşmanları Müslümanlardan rahatsızdı. İsrail`in ve Amerika`nın İran İslam devriminden korkuları vardı. Bu devrimin diğer kuklalarını da etkilemesinden korkuyorlardı. Bunun için operasyon üstüne operasyon yapıyorlardı. Kendi sadık adamlarını öldürterek suçu Müslümanların üstüne atıyorlardı. Peki ya şimdiki paralel yapının bu düşmanlığı nerden kaynaklanıyor?

İslam adına hareket eden Paralel Yapı ile laiklik adına hareket edenlerin hep aynı adreslere ve kişilere operasyon yapmaları neyle açıklanır?

Amerika ve israil düşmanı olan ülkelerin ve kişilerin bu yapı tarafından da düşman ilan edilmeleri neyle açıklanıyor?

Mızrak artık çuvala sığmıyor. Bu paralel yapı dedikleri oluşum bizim hayrımıza çalışmıyor. Düşmanlarımızın düşmanını kendisine düşman, dostunu da kendisine dost edinmiş. Kendi devlet yetkililerini de bu düşmanlıkta en üst sıraya koyacak kadar da gözleri dönmüştür.

Allahın bu yapıya verdiği iktidar fırsatını bunlar yeryüzünde fesad çıkarmak için kullandılar. Ve imtihanı kaybettiler. Müslümanlara sahip çıkmadılar. Kendi menfaatlerini düşündüler.

Ya asıllarına dönüp dini faaliyetlerine devam ederek siyaseti bırakırlar, ya da siyaseti de yapacaklar ise kendi partilerini kurup dobra dobra bu işi yaparlar. Aksi takdirde yok olmaya mahkumlar.

Çünkü İslam düşmanları ile beraber hareket etmek, bu toplumun asla af etmeyeceği en büyük hatadır.

Haber-yorum

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir