• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Çeçen cinayetleri yargıya taşındı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL- İstanbul Zeytinburnu’nda 2009 yılında suikast sonucu öldürülen Musa Ali Osaev ve yine Zeytinburnu’nda 2011 yılında suikast sonucu öldürülen Berkghaz Musaev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amirev’in katilleri ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlanarak ilgililer hakkında dava açıldı.

Açılan dava ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen İnsani Müdafa ve Kardeşlik Derneği (İMKANDER) Başkanı Murat Özer, cinayetten sorumlu zanlıların Rus istihbaratı ile yaptığı görüşmelerin kamera kayıtlarını kamuoyuyla paylaştı. 

İstanbul’da 2009 ve 2011 yıllarında gerçekleşen ve 4 Çeçen’in yaşamını yitirdiği suikastlar hakkında savcılık soruşturmasının tamamlanarak davanın açıldıüını ifade eden Özer, “ Toplam 3000 sayfaya ulaşan dosyada onlarca kişinin ifadesi, çok miktarda kamera kaydı, Ali Osaev cinayeti zanlısı tutuklu Zon’nın Rus istihbarat görevlisiyle gerçekleştirdiği görüşmenin video kayıtları, yüzlerce fotoğraf ve istihbarat bilgileri bulunmaktadır. Savcılığın, İstanbul Emniyeti’nin ve MİT’in yürüttüğü soruşturma neticesinde “Çeçen Cinayetleri” üzerindeki sır perdesi aralanmış ve sadece bu cinayetlerle ilişkin değil yurt içinde ve yurt dışında Kafkasyalı direniş yanlısı liderlere yönelik gerçekleştirilen suikastlar hakkında da son derece çarpıcı bilgilere ulaşılmıştır” dedi.

Murat Özer, soruşturma neticesinde, 16 Eylül 2011`de Zeyninburnu`nda Berg-Khazh Musaev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amirev`in öldürülmelerinin, Rus istihbarat örgütü FSB adına çalışan ve Türkiye`ye "Alexander Zharkov" ve "Nadim Ayupov" ismi yazılı sahte pasaportla yurda giren iki kişi tarafından işlendiğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlandığını öne sürdü.

Katil zanlısı cenaze töreninde görülmüş

Soruşturma neticesinde, 26 Şubat 2009`da Zeytinburnu`nda öldürülen Musa Ali Osavi`ye yönelik suikasti "Zona" kod adlı Gürcistan uyruklu ve halen Maltepe 2 No`lu Kapalı L Tipi Cezaevi`nde tutuklu bulunan Temur Makhauri`nin işlediğinin kesin olarak belirlendiğini kaydeden Özer, "Katil zanlısı Zona`nın yakalandığında üzerinde iki farklı isme düzenlenmiş pasaport bulunmuş ve sadece bu pasaportlarla ülkemize 65 defa giriş çıkış yaptığı belirlenmiştir. Başka bir isim ve pasaportla ülkeye kaç defa giriş çıkış yaptığı bilinmemektedir. Cinayet anına ait kamera kayıtlarından ve görgü tanıklarının ifadelerinden cinayeti Zona`nın işlediği ifade edilmektedir. Yine istihbaratın elde ettiği ve maktul Ali Osaev`in Fatih Camisi`ndeki cenaze töreninde çekilmiş fotoğraflarda da Zona görgü tanıkları tarafından teşhis edilmiştir" diye konuştu.

Rus İstihbaratı suikast için 500 bin avro ödemiştir

Zona`nın ifadesinde, Gürcistan istihbaratı adına Türkiye`de faaliyet yürüttüğünü söylediğini kaydeden Özer, “Zona kod adlı Temur Makhauri ile alakalı son derece önemli bir belgeye de Türkiye istihbaratı ulaşmıştır. Buna göre Zona, Rus istihbaratı FSB ajanı olduğunu söylediği Bashir Kushtov ile Türkiye`de 3 defa görüşmüştür. 5 Temmuz 2012 günü İstanbul`da gerçekleşen bu görüşmeye Zona, Umar kod adlı Aslan Dakaeva ile birlikte katılmışlardır. Kendisinin yaptığı kayıtta Zona ve beraberindeki Umar, Rus istihbaratının kendilerine teklif ettiği yeni suikast planını 500 bin avro karşılığında kabul etmiştir. Bu plana göre video kaydında 3 kişiye yönelik suikast hazırlığında oldukları anlaşılmaktadır. Zona, savcılığa verdiği ifadede bu kişilerden birisinin eski Çeçenistan Enformasyon Bakanı Movladi Udugov olduğunu itiraf etmiştir. Diğer iki kişiden birisinin Ebu Rabia isimli bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Kayıtta Kafkasya mücahidleri başkomutanı Emur Dokko Umarov`un ağabeyi Ahmet Umarov`a yönelik suikast planını kendi güvenliğini gerekçe göstererek kabul etmemiş fakat yer gösterme konusunda yardımcı olacağını beyan etmiştir. Zona bu konuşmadan sonra 19 Ekim 2012`de İstanbul Atatürk Havalimanı`nda Mısır`a giderken tutuklanmıştır. Bu tarihte Ahmet Umarov`un Mısır`da olduğu bilinmektedir. Zona`nın kaydedilen bu görüşmesinden sonra FSB ajanıyla 24 Ağustos ve 14 Ekim 2012`de iki defa daha görüştüğü, tüm bu görüşmelerde Umar kod adlı Aslan Dakaeva`nın da iştirak ettiği MİT tarafından gizlice çekilen görüntülerden anlaşılmaktadır” diye ifade etti.

En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz

Kafkasyalı şehit aileleri için davanın son derece önemli olduğunu kaydeden Özer, “Bu dava Türkiye`de bir dönüm noktası. Bu davayla beraber biz Zona gibi, Umar gibi tetikçilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Fakat elbette ki bu kişilerin cezalandırılması olayın küçük bir boyutudur. Burada aslolan bu cinayetlerin gerçek failleri olan Rusya`yla Türkiye Hükümeti`nin ciddi anlamda hesaplaşma içine girmesi gerektiğidir. Bizim için en önemli husus da Türkiye Hükümeti`nin Rusya`ya bütün bu gelişmelerden sonra açık şekilde tavır alması gerekmektedir. Cinayetler, polisiye tedbirlerle engellenemez. Herkesin başına polis dikerek olmaz. Elbette ki önemli liderlerin korunması gerektiğini düşünüyoruz fakat cinayetleri engelleyebilecek temel şey siyasi iradedir. Türkiye Hükümeti, Çeçen cinayetlerinin engellenmesi hususunda, Rusya`ya ciddi bir siyasi irade ortaya koyarsa Rusya Hükümeti`ne kendi ülkesinde bu tarz faaliyetleri yaptırmayacağını, açık ve yüksek dille ifade ederse asıl bu cinayetler o zaman engellenecektir” dedi.

FSB ajanlarıyla pazarlık kamerada

Murat Özer, dosyaya yansıyan ve "Zona" kod adlı Temur Makhauri ile FSB ajanı olduğu öne sürülen Bashir Kushtov arasındaki pazarlık görüntülerine ilişkin görüntülerini ve Zona`nın Suriye`de çekildiği öne sürülen fotoğrafını basın mensuplarıyla paylaştı.

Özer, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Demirhüyük tarafından hazırlanan iddianamenin de Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi`nce kabul edildiğini ve yargılamanın 3 Mart`ta başlayacağını bildirdi.

(Erkan Yavuz- Enes Durmaz/ İLKHA)

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir