DÜ Ziraat Fakültesi sığır işletmelerinin sorunlarını araştırdı
Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü tarafından yürütülen proje kapsamında, Diyarbakır'daki sığırcılık işletmelerinin genel durumu ve sorunlarının tespitine yönelik araştırma ve fizibilite çalışması gerçekleştirildi.
DİYARBAKIR - Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü tarafından yürütülen bir proje kapsamında, Diyarbakır ili ve ilçelerindeki sığırcılık işletmelerinin genel durumu ve sorunlarının tespitine yönelik bir araştırma ve fizibilite çalışması gerçekleştirildi.
Zootekni Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Denli koordinatörlüğünde yürütülen araştırmada Tarım Makinaları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Sessiz ve Öğr. Gör. Muhittin Tutkun’un yardımcılığında bilimsel stratejiler yapıldı.
Araştırmada Diyarbakır il ve ilçelerinde faaliyet gösteren 25 baş ve üzeri sığır varlığına sahip işletmelerin yüzde 42,3’ünün ziyaret edildiği ve bunlarla yüz yüze görüşüldüğü belirtildi.
Doç. Dr. Muzaffer Denli, araştırmadan elde edilen bazı önemli sonuçları şu şekilde sıraladı:
- Diyarbakır’daki sığırcılık işletmelerinin yüzde 83’ü aile işletmesi, yüzde 12’si kooperatif ve yüzde 5’inin de büyük kapasiteli modern yapıdaki işletmelerden oluştuğu, işletmelerin yüzde 50’sinin süt, yüzde 37’sinin kombine (süt+besi) , yüzde 11’nin besi ve yüzde 2’sinin ise damızlık süt sığırı yetiştiriciliği faaliyetini yürüttüğü tespit edilmiştir.
-İşletme sahiplerinin yüzde 45’i ilkokul, yüzde 20’si okur-yazar, yüzde 12’si ortaokul, yüzde 11’i lise, yüzde 9’u okur-yazar değil ve yüzde 3’ünün üniversite mezunu olduğu saptanmıştır.
-TÜİK verilerinden farklı olarak, Diyarbakır’daki mevcut sığır yüzde 58’i kültür, yüzde 31’i melez ve yüzde 11’nin yerli ırklardan meydana geldiği tespit edilmiştir. Yerli ırkların günlük ortalama süt verimlerinin 5.25 LT düzeyinde olduğu saptanırken, kültür melezi ırklarda 7.75 LT ve kültür ırklarında ise 10.65 LT olduğu tespit edilmiştir.
- İşletmelerin yüzde 24’ünde bulunan hayvanların kayıt altına alınmadığı, 88’i ise yemi dışarıdan aldıkları tespit edilmiştir.
-Yüksek yem fiyatları ve hayvan ithalatı sığırcılık faaliyetinin karlılığını ve sürdürebilirliğini olumsuz etkilediği saptanmıştır.
-İşletmelerin yüzde 35’inde Şap hastalığı, yüzde 30 ‘unda Sarılık yüzde 15’inde Yavru Atma ve yüzde 10’ar düzeyinde ise meme iltihabı ve Ayak, Tırnak hastalıklarının sıklıkla görüldüğü saptanmıştır.
-İşletme sahiplerinin yüzde 92’si sığırcılık faaliyetinden elde ettikleri gelirin yeterli olmadığını bildirmişlerdir.
Denli, gerçekleştirilen bu projenin en can alıcı sonuçlarından birinin de Diyarbakır ili ve ilçelerinde üretilen süt ve süt ürünlerinin toplanmasında ve pazarlanmasında etkin bir organizasyonun olmadığı, sütün değerlendirilebileceği süt işleme tesislerinin yok denecek kadar az sayıda olduğunun tespiti olduğunu ifade etti.
Özellikle aile işletmeciliği şeklinde üretim yapan işletmelerin barınak altyapı koşullarına destek sağlanarak hızla iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Denli, “Kooperatifler işlevsel hale getirilerek sütün uygun koşullarda muhafazası, toplanması ve pazarlanması sağlanmalıdır. Sağlıksız koşullarda satılan sokak sütleri ve merdiven altı üretimlerinin denetimleri yapılmalıdır. Desteklerden yararlanma koşulları gerçek üreticilerin yararlanabileceği şekilde revize edilmeli ve desteklenen işletmeler üzerince ciddi denetim sağlanmalıdır. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)