DİYARBAKIR - Diyarbakır Medya Mensupları Derneği (DİMED) Başkanı Mahmut İrtem, 4 Şubat Salı günü Şanlıurfa’da özel bir televizyon kanalında muhabir olarak çalışan Yusuf Onur Özer’in sarı basın kartı olmadığı gerekçesi ile polis tarafından engellenmesi olayına ilişkin açıklamada bulundu.
 

Basın mensuplarının farklı yer ve zamanlarda kolluk güçlerinin engellemelerine maruz kaldıklarına dikkat çeken İrtem, bu engelleme ve saldırıların yaşanmaması için mevcut zihniyetin değişmesi gerektiğini kaydetti.
 

Şanlıurfa’da bir olay esnasında çekim yapan muhabirin darp edilip kamera cihazının kırılmasına tepki gösteren İrtem, “Basın mensupları kolluk güçlerinin bu tür saldırılarına maruz kalıyorlar. Yaşanan bu olay ilk değil, fakat son olmasını ümit ediyoruz. Bu tür olayların bir daha yaşanmamasını ümit ediyoruz ancak mevcut zihniyet değişmedikçe böyle olayların son bulacağını sanmıyoruz. Biz muhabir arkadaşımıza ve çalıştığı Kanal Urfa Televizyonuna geçmiş olsun dileklerinde bulunuyoruz.” dedi.
 

Urfa Emniyet Müdürlüğü’nün olaya ilişkin yaptığı açıklamayı talihsiz bir açıklama olarak niteleyen İrtem, bu açıklamanın basın camiasının gerçekliğine uygun olmadığını belirtti. Türkiye’de basın mensuplarının ancak yüzde 5'inin cebinde başbakanlık sarı basın kartı olduğunu söyleyen İrtem, başbakanlık sarı basın kartını almanın zorluğuna dikkat çekerek, “Bir kişi iletişim fakültesinden mezun olmuş olsa bile, başbakanlık basın kartını alabilmesi için en az 12 ay fiilen gazetecilik yapması gerekiyor. Bu durum tahsil durumuna göre 28 aya kadar çıkabilmektedir. Peki, bu kişi basın kartını almak için 28 ay bekleme süresini nerede geçirecek? Hangi işle meşgul olacak? Elbette mesleğini icra edecektir.” ifadesini kullandı.
 

Bu tür olayların yaşanmaması için Basın Enformasyon Genel Müdürlüğüne de görev düştüğünü söyleyen İrtem, “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Basın kartları, sahibi olan gazetecilere bazı ayrıcalıklar ve haklar sağlamaktadır. Ancak, basın kartı olmayanların gazeteci sayılmamaları gibi bir durum söz konusu değildir’ demişti. Bu yüzden kolluk güçlerinin basın mensuplarına çıkardıkları engellerin devam etmemesi için Basın Enformasyon Genel Müdürlüğünün de bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Bu karmaşaya son verilmesi gerekir. Kolluk güçlerinin kendi görevlerini engelsiz olarak yapmaları nasıl bir hak ise basın mensuplarının da kendi görevlerini engellemeden yapmaları aynı oranda bir haktır. Ayrıca, Emniyet Yetkililerinin de bu konuda kolluk güçlerini uyarıp bu konuda bilgilendirmelerini istiyoruz. Cebinde çalıştığı kurumun tanıtım kartını taşıyanlar da basın mensubudur.” açıklamasını yaptı. (Mehmet Sait Adiyaman - İLKHA)