BURSA- Türkiye’de organ nakli alanında çalışan hekimler yıllardır beyin ölümü gerçekleşen hastaların organlarının yeterince bağışlanmaması nedeniyle, çok az hastanın yüzünün güldüğü ifade ediliyor. Ancak bu defa birbirine yakın zamanlarda vefat eden iki hastanın ailelerinin bağışları nedeniyle 9 hastanın kaderi değişti.

Çanakkale Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen hastanın kalbi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne, karaciğeri İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne, böbreklerden biri Acıbadem Bursa Hastanesi’ne, bir böbrek ve iki kornea Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi.

Çanakkale’deki hastanın organları sayesinde 6 hastanın hayatı değişti. Alınan organların uygun bulunan hastanelere gönderimi sürerken, Bursa’daki Çekirge Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesinin bağışıyla alınan karaciğer ve iki böbrek de 3 hastaya umut oldu. Böylece vefat eden iki kişiden alınan organlarla 9 hastanın yüzü güldü.

Çanakkale Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen böbreklerden biri Acıbadem Bursa Hastanesi’ne gönderilirken, Bursa’daki Çekirge Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen bir başka hastadan alınan karaciğer ve iki böbrek de Acıbadem Bursa Hastanesi’ne gönderildi. Vefat eden iki kişiden alınan üç böbrek Atalay Akkol, Ümmühan Dereli, İsmail Çarık’a Acıbadem Bursa Hastanesi’nde Prof. Dr. Bülent Oktay tarafından nakledilirken, karaciğer de Prof. Dr. Remzi Emiroğlu tarafından Turhan Tülü adındaki hastaya nakledildi.

Hastalar da nakil ekibi de heyecanlı dakikalar yaşadı
Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Salih Gülten, 24 Ocak 2014 tarihinde saat 00.10’da karaciğer ve böbrek nakil ekiplerinin süratle hazırlanarak önce Çekirge Devlet Hastanesi’nde bulunan bağışçının ameliyatına girerek organları nakil için hazırladıklarını söyledi. Karaciğer ve iki böbreğin ameliyatla alınmasının ardından Acıbadem Bursa Hastanesi’ne uygun alıcıların belirlenmesi, gerekli tetkik, tahlil ve konsültasyonların yapılması amacıyla bırakıldığını belirten Dr. Salih Gülten, nakillerle ilgili o gece yaşanan heyecanlı dakikaları şöyle anlattı: “Ekiplerimiz bu defa da Çanakkale’de vefat eden ve ailesi tarafından organları bağışlanan bağışçı için gittiler. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderilecek böbrek ve iki kornea için, ayrıca hastanemize getirilecek böbrek için Çanakkale’ye gittiler. Tam anlamıyla zamanla yarıştılar. Organ nakli ekipleri organların alıcılarının belirlenmesi için tahlil ve tetkik ve muayeneleri sonucunda uygun görülen alıcılara; organ bağışı ile sağlanan üçü böbrek, biri karaciğer olmak üzere 4 organı aynı günde naklettiler.”

Nakil operasyonuyla yeni bir hayata adım atan ve yaşadıkları acıları unutmaya çalışan hastalar, duygularını şöyle dile getirdi:

Böbrek nakledilen 3 hasta da kulaklarına inanamadı

Ümmühan Develi: “Ben 36 yaşındayım, hastalığımı 9 yıl önce öğrendim. 8 yıldır da diyalize giriyorum. Bana Kadavra bekleme listesindeydim. Bana uygun bir böbrek için aday olduğumu söylediklerinde donup kaldım, hiçbir şey düşünemedim. Daha hiçbir şey belli değildi, erkenden sevinip sonra üzülmekten korktum. 6 aydır uygun bir böbrek bulunması için bekliyordum. Doktorlarım bana 8 sene önce yazılmamı söylemişlerdi, ben organ naklini kendim için bir çare olarak görmüyordum, yazılmamıştım. Ama aileme bakmak zorundaydım, artık diyaliz yeterli gelmemeye başlamıştı. Listeye yazıldım. Sonra bana böbrek nakledeceklerini söyleyince doktorlar sevindim. Herkes organ bağışlamalı. Bir kişi organlarıyla birçok kişiyi eziyetten kurtarıp yaşatabiliyor. Bundan büyük mutluluk olur mu?”

Atalay Akkol: “Yaşım 52, emekliyim. Tam 10 yıldır diyalize giriyordum. Buna vefat eden bir kişiden yapılan bağışla uygun böbrek bulunduğunu söylediklerinde çok şaşırdım. 23 Ocak 2014’de kadavra listesine yazılmıştım. Oğlum bana böbreğini vermeye hazırlanıyordu. Dr. Salih Gülten bana müjdeyi verince ne düşüneceğimi bilemedim. Eskişehir’e doğru yola çıkarken, İnegöl’den geri dönerek hastaneye geri geldim. Şans bu sefer bize güldü, nasip bizeymiş. Allah razı olsun bize bu böbreği bağışlayanlardan, ameliyatımız yapan hocalarımızdan razı olsun.”

İsmail Çarık: “Hastalığımı öğreneli 15 yıl oldu, 33 yaşındayım. Tam 15 yıldır da diyalize giriyorum. Doktorlarım bana hastalığımın artık benim yol arkadaşım olduğunu söylemişti. İsyan etmenin anlamı yoktu. Ben kadavra listesine 6 ay önce başvurmuştum. Aradan 6 ay geçtikten sonra uygun böbrek bulunduğunu söylediklerinde inanmakta zorluk çekti. Hatta bana şaka yapıldığını bile düşündüm. Nakil olana kadar da şoktan çıkamadım, her an diyalize girecek gibi hazırlıklıydım. Bana bir yıl önce de uygun böbrek çıkmıştı, ancak ben o kadar korktum ki, ameliyat olmak istemedim. İkinci yıl tekrar organ çıktı. Yine olamadım. Hep kaçtım. Bu bana üçüncü defa denk gelen böbrektir. Üçüncüsünde korkumu yendim ve nakil oldum. Ben de herkesin organlarını bağışlamasını öneriyorum. Toprak olacağına birine yaşam verseler daha iyi olur.”

Bekleme listesinde 3 ay bekledi uygun karaciğer bulundu
Emekli öğretmen Turhan Tülü, yaklaşık 10 yıldır karaciğer hastası olduğunu, ilk 5 yıl hiçbir tedavi görmediğini, ardından ilaç ve iğne tedavisine başlandığını belirterek, yaklaşık 3 ay önce kadavra bekleme listesine yazıldığını anlattı. Hastaneden kendisine uygun olabilecek bir organ bulunduğu bilgisini alınca hiçbir şey düşünemediğini, boş yere umutlanmaktan korktuğunu söyleyen Turhan Tülü, “Testler yapıldı, sonuçların çıkmasını bekledik. Organ nakli ameliyatına uygundur denilince nakil ameliyatı yapıldı. Ameliyattan iki gün sonra yürümeye başladım, eskiden halim gücüm olmazdı. Sağlıklı olabilmeyi özlemişim. Allah bize organ bağışlayan aileden razı olsun. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Karaciğer nakil ameliyatımı gerçekleştiren Prof. Dr. Remzi Emiroğlu’na minnet borçluyuz, ben de organlarımızı bağışlayacağım. İnsan böyle şeyleri başına gelince anlıyor ancak. Sağlığının kıymetini de kaybedince biliyor. Ölünce toprak olacağız doğru ama organlarımız niye toprak olsun? Neden onlarla ölümün kıyısına gelen insanlar kurtulmasın?” diye konuştu. (Zeki Aras-İLKHA)