DİYARBAKIR – Türkiye’de gündemden düşmeyen telefon dinlemeleriyle ilgili açıklamada bulunan Av. Abdülgani Orhan, gizli telefon dinlemelerden dolayı dindar kişiler başta olmak üzere birçok insanın suçsuz bir şekilde cezaevine gönderildiğini söyledi.

 

Elazığ İhya Der, Adıyaman, Konya ve Adana İslami STK’lar davasında müvekkillerinin bulunduğunu ifade eden Orhan, bu davalarda sanıklara verilen cezaların telefon dinlemelerinde geçen ailevi konuşmalardan kaynaklandığını, verilen cezaların ise tamamen hukuka aykırı olduğuna vurgu yaptı.

 

‘Telefon dinlemeleri suçtur’
Telefon dinlemelerinin suç olduğunu ve telefon dinlemelerinden dolayı ceza verilen İslami sivil toplum kuruluşu üye ve gönüllülerinin yeniden yargılanması gerektiğinin altını çizen Orhan, telefon dinlemelerinden dolayı asıl mağdur olanların dindar insanlar olduğunu belirtti.

 

‘Kişinin evinin içerisinde hiçbir şekilde dinleme yapılamayacağı kanunla sabittir’
Kişinin eşiyle, ailesiyle yaptığı konuşmaların kesinlikle dinlenemeyeceğini belirten Orhan, “ Kişinin evinin içerisinde hiçbir şekilde dinleme yapılamayacağı kanunla sabittir. Fakat uygulamaya baktığımız zaman kanunların derin odaklar tarafından ihlal edildiği açıkça ortadır. Sivil toplum kuruşlarının yöneticilerine verilen cezalara baktığımızda eşleriyle yapılan görüşmelerin hepsinin dinlendiği ve suç unsuruymuş gibi gösterilerek dosyalar konulmuştur.” ifadelerini kullandı.

 

‘Elazığ İhya Der üyelerine verilen cezalar telefon dinlemelerinden kaynaklandı’
Türkiye hukuku açısından skandal sayılabilecek kararlardan biri olan Elazığ İhya Der üyelerine verilen cezalarında telefon dinlemelerinden kaynaklandığını dile getiren Orhan, dernek üyelerinin avukatlarıyla yaptıkları görüşmelerin suç sayıldığını ve 20 kişiye ceza verildiğini söyledi.

 

Orhan değerlendirmesinin devamında cezaların verilme nedenleri ve telefon dinlemelerine ait belgelerin hepsinin, klasörlerde mevcut olduğunu ifade ederek, ayrıca Adana İslami STK yöneticilerinin yatak odalarına kadar dinlendiklerini dosyalarda bire bir belirtildiğinin altını çizdi.

 

‘Emniyet içerisindeki çöreklenmiş yapılar keyfi dinleme kararları alıyor’
Gerçekleştirilen dinlemeleri hâkim, savcı ve emniyete bildirmelerine rağmen yargılama aşamasında kör, sağır ve dilsiz kalındığını sözlerine ekleyen Orhan, “ Özellikle emniyet içerisine çöreklenmiş yapılar, kanunda belirtilen dinleme hususlarını kendi lehlerine çevirerek keyfi dinleme kararı almaktadır. Alınan kararın ardından telefon dinlemelerinde en basit bir konuşmayı suç sayarak cezalar yağdırılmaktadır. Bu dinlemelerin sonucunda birçok insan cezalandırılmıştır.” şeklinde konuştu.

 

İslami sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmaların ödüllendirilmesi gerektiğini özellikle vurgulayan Orhan, “ Yapılan dinlemelerden dolayı, ödüle layık görülmesi gereken, mazlumlara sahip çıkma, Fakirleri giydirme ve doyurma, mazlumlara ümit olma gibi gurur duyulacak birçok davranış suç olarak gösterildi ve müvekkillerime cezalar verildi.” ifadelerini kullandı.

 

‘Yeniden yargılanmalı öncelikle dindarlara uygulanmalı’
Orhan son olarak, “Yeniden yargılama öncelikle dindar insanlara uygulanmalı. Çünkü bu dinlemelerden dolayı mağdur edilenlerin çoğunluğunu dindar olduğu gözler önünde. Eğer hükümet gerçekten de bu dinlemelerin üzerine gitmede kararlıysa, bu dinlemelerden mağdur edilenlerin haklarını iade ederek işe başlamalıdır.” Diye kaydetti. (M.Sait Adiyaman-İLKHA)