BDPyi Sandık Korkusu Sardı
BDPnin yerel seçimler yaklaştıkça kendisi dışındaki partilere olan tahammülsüzlüğü artıyor. BDP yandaşları, kendileri dışındaki siyasi partilere saldırırken parti teşkilatlarına molotof atıyor. BDP yandaşlarının yaklaşan seçimlerden önce sergilediği bu saldırgan tavır, BDPyi sandık korkusu sardı şeklinde yorumlandı.
Şükrü Gündüz / Doğruhaber
BDP/PKK çevreleri yerel seçimler yaklaştıkça kendileri dışında çalışan siyasi partilere saldırmaya devam ediyor. BDP yandaşları son olarak Diyarbakır ve Van’da Ak Parti ve HÜDA PAR teşkilatlarına molotoflu saldırı düzenledi.
BDP/PKK çevreleri yerel seçimler yaklaştıkça kendileri dışında çalışan siyasi partilere saldırmaya devam ediyor. BDP yandaşları son olarak Diyarbakır ve Van’da Ak Parti ve HÜDA PAR teşkilatlarına molotoflu saldırı düzenledi.
Ayrıca seçim çalışması için Diyarbakır’ın Lice ilçesine giden HÜDA PAR’lılara halkın teveccüh göstermesi üzerine BDP yandaşları saldırdılar. Saldırılarda birçok kişi yaralanırken Lice halkı saldırganlara tepki gösterdi.
Bu saldırıdan sonra BDP’li yetkililer sağduyu çağrısı yapmak yerine kendileri saldırıya uğramış gibi açıklamalar yaparak adeta ateşe benzin dökme yarışına girdiler.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Lice’de BDP’lilerin saldırı görüntüleri olmasına rağmen olayları çarpıtarak “HÜDA-PAR hiçbir üyesi bile olmayan bir ilçede Lice’ye gidip esnafa bildiri dağıtıyor. Esnafın kendisi tepki gösteriyor. Oradaki insanlara tehditler yağdırdıkları için bir gerilim ortaya çıkıyor. Ardından araçlarının bagajlarından çıkardıkları sopa ve kasaturalarla esnafa saldırıyorlar” şeklinde doğru olmayan açıklamalar yaptı.
HÜDA PAR ise olaylardan sonra sağduyu çağrısı yaparak BDP’yi bu saldırılara son vermesi çağrısında bulundu.
BİZDEN BAŞKA KİMSE YOK MESAJI VERMEK İSTİYORLAR
Hür Dava Partisi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Avukat Hüseyin Yılmaz son dönemlerde BDP/PKK tarafından HÜDA PAR’a ve sivil toplum kuruluşlarına yapılan saldırıları gazetemize değerlendirdi.
Bu saldırıların arka planında BDP/PKK’nin Bölgede kendileri dışında bir yapıya tahammül göstermemelerinin olduğunu belirten Yılmaz, “Her şeyden önce BDP/PKK’nin bir tahammülsüzlüğü söz konusudur.
Yani kendini Bölgenin tek hâkimi gören ve bunun için kendinden başka hiçbir farklı sese tahammül gösteremeyen bir örgütsel yapı söz konusu. Çünkü kendi ideolojisini hâkim kılabilmek için buna ihtiyacı var. Gerek Türkiye’nin batısına olsun gerek Avrupa’ya olsun ‘burada BDP/PKK dışında hiçbir örgütlü yapı yok, BDP dışında hiçbir parti çalışma yapamıyor’ mesajı vermek istiyorlar” diye konuştu.
BİZE SALDIRI YAPANLAR YAKALANMIYOR
“HÜDA PAR’ın varlığı onların bu projelerine ve bu amaçlarına ters olduğundan varlığımıza tahammül edemiyorlar” diyen Yılmaz, “Tahammülsüzlüklerinden dolayı sürekli saldırıp provokasyon çıkararak herkesi kendi hegemonyaları altına almak istiyorlar. Bunu kabul etmeyenlere Bölgede yaşama hakkı tanımak istemiyorlar. Bunu yapamayınca da saldırıya geçiyorlar.
İşin ilginç tarafı bu güne kadar 200’den fazla saldırı söz konusudur ve bu saldırılar son zamanlarda özellikle çözüm süreci ile beraber daha da arttı; buna rağmen güvenlik güçleri hiçbir şekilde bize saldıranları yakalamıyor, failleri tespit etmiyor, etmek istemiyor. Bu da saldırganları cesaretlendiriyor ve onların saldırıları devam ettirmesini sağlıyor.
Derinlerde PKK ve Devlet, Bölgenin geleceği için bir hesap yapıyor ve bu hesapta da HÜDA PAR ve Mustazaflar bu hesabı bozan bir unsurdur. Dolayısıyla bertaraf edilmesi gerekiyor.
Danışıklı bir şekilde birisi saldırıyor, diğeri de yakalamayarak, saldırganları himaye ediyor, diyebiliriz. BDP’nin tavrı, ortada BDP kendini Bölgenin hakimi ve tek partisi olduğunu göstermek için her türlü gayrı meşru yolu kullanabilecek olan, ahlaki kriter tanımayan bir yapının tavrıdır” şeklinde konuştu.
SALDIRIYA UĞRADIK YALANINA BAŞVRUYORLAR!
BDP’li yetkililerin çok pervasız bir şekilde yavuz hırsız misali saldıran taraf olmalarına rağmen sanki kendileri saldırıya uğramış şeklinde yalan beyanatlar verdiğine dikkat çeken Yılmaz, “Karşı tarafı da sürekli provokasyon yapmakla suçlayarak kendilerini temize çıkarmaya çalışıyorlar.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali kendilerince daha çok bağırarak, daha çok suçlayarak temize çıkarmaya çalışıyorlar. Fakat Lice’de olduğu gibi görüntüler ortada, Lice halkı tamamen bu olayın dışındadır. Olayın içerisinde olan, PKK/BDP yandaşlarıdır. Biz bunu daha önce de söyledik, şimdi de söylüyoruz. Halk kesinlikle işin içerisinde değildir. Görüntüler de bizi doğruluyor.
Ama tüm bunlara rağmen tersini söylemeleri onların pervasızlıklarını, ne yalan söylerse söylesinler Türkiye kamuoyunda yandaş medya tarafından bunun kabul göreceği, bu şekilde servis edileceğini bildikleri için bunu yapıyorlar. Bu noktada da yalancı çobana dönmüş durumdadırlar. Onlarca kez bu tip beyanatlarında yalancı oldukları, doğruyu söylemedikleri, propaganda ve karalama amaçlı konuştukları ortaya çıktı” dedi.
BU SALDIRILARA SESSİZ KALANLAR BU SUÇA ORTAKTIR
Vicdan ehli ve tarafsız kimselerin BDP/PKK’nin bu noktadaki saldırılarını kınamalı, saldırıları kesmeyip silahını halka yöneltmekten vazgeçmedikçe, Sivil Toplum Kuruluşlarını molotoflamaktan, bomba atmaktan vazgeçmedikçe ilişkilerini her türlü diyaloğu bunlarla kesmeleri gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Yaşananları da yüksek sesle telin edebilmelidirler.
Bunu yapmadıkları takdirde meydana gelebilecek acı olayların faturasına bu insanlar da dâhil olacaktır. PKK’nin bu pervasızlığına, bu saldırılarına bir nevi PKK değirmenine su taşımış olacaklar. Allah indinde de halk karşısında da mesul olacaklar. Bunu çok iyi bilmeleri lazım ve ona göre tavır takınmaları lazım” diye konuştu.
Halkımızın hem maddi hem de manevi olarak durumlarını yükselteceğiz. Her yönüyle halkımızın hizmetinde olacağız” dedi.
HÜDA PAR’IN HALKLA BÜTÜNLEŞMESİ BDP’Yİ RAHATSIZ EDİYOR
HÜDA PAR Van Belediye Başkan Adayı Avukat Mehdi Oğuz ise geçmişten bu yana PKK’nin kuruluşundan beri kimseye tahammül etmediğini ve ilk olarak diğer Kürt örgütlerini tasfiye edip onları yok ettiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Kendileri dışında bölgede hiçbir organizasyonun olmasına tahammül etmediler.
Aslında tek tipçi, despot bir zihniyetinin olduğunu görüyoruz. Kendisi dışında halkın teveccühünü kazanacak bir yapının olmasını istemiyorlar. HÜDA PAR’ın kuruluşunda bu yana bir rahatsızlık var BDP çevrelerinde. HÜDA PAR halkla iç içe ev ev, köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşarak bütün halkla bir araya geliyor. Bu da onları çok ciddi rahatsız ediyor”
KÜRT HALKI BDP’YE TEVECCÜH GÖSTERMEYİNCE SALDIRIYORLAR
Hür Dava Partisi’nin İslami bir kimliği kabul etmesinden dolayı de saldırıların hedefi haline geldiğini ifade eden Oğuz, “PKK/BDP Kürt halkının inanç değerleri konusunda çalışma yapmak yerine inanç değerlerine yok etmek için çalıştı.
Kürt halkı, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren dininden ve dilinden dolayı çok ciddi haksızlıklara zulümlere ve katliamlara maruz kaldı. PKK/BDP geleneği sadece Kürtlerin kimliği noktasında çalıştı.
Halkı inancından uzaklaştırmak için çalıştı. Kürt halkı dindar bir halk olduğu için PKK/BDP’nin tahribatlarına, baskılarına ve katliamlarından dolayı onlara teveccüh göstermedi. Kürt halkının Türkiye genelinde yüzde 30 yakın bir oy oranı olduğu ifade ediliyor. Bu kadar oy oranından BDP yüz 5-6 oranın da oy alması bunun en açık delilidir” diye konuştu.
HALKIMIZ HÜDA PAR’A SAHİP ÇIKIYOR
HÜDA PAR’ın yıllardır Kürt halkı tarafından beklenen bir oluşum olduğunu ve halkın bundan dolayı çok fazla teveccüh gösterdiğini belirten Oğuz, “Hür Dava Partisi’nin siyaset sahnesine çıkışı Kürt halkının inanç noktasındaki taleplerine dikkate alması, bununla birlikte Kürt kimliği ile ilgili net bir tavır ortaya koyması, Kürt halkının yıllardır arzuladığı bir oluşumdu. Bunu yaptığımız seçim çalışmalarında halkımızla bir araya gelince bize söylüyorlar.
“Biz yıllardır, inancımızı, dinimizi, dilimizi ve kimliğimizi savunacak bir yapı bekliyorduk” diye bize teveccühlerini gösteriyorlar. Ayrıca BDP belediyelerinin etnik kimlik üzerinde siyaset yapmaları inanç noktasındaki duyarsızlıkları ile beraber halka hizmet götürmemeleri halkı rahatsız ediyor. Bu BDP/PKK çevrelerinde ciddi bir endişeye yol açıyor.
Bu gerçekleri görüp kendilerini değiştirmeleri gerekirken, daha kolay bir yol olan kendilerine muhalif gördüklerini baskı ile sindirerek tek tipçi yapılarını sürdürme eğilimine girdiklerini görüyoruz.
Bu saldırıların altında yatan neden, Hür Dava Partisi’nin parti programında esas almış olduğu inanç, kimlik ve hizmet eksenli politikasının halk tarafından çok ciddi olarak teveccüh görmesidir” şeklinde konuştu.