• DOLAR 32.384
  • EURO 35.072
  • ALTIN 2326.267
  • ...
Yeniden yargılama olacaksa öncelik İhya-Der’e olmalıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Yasin Kavaklı / Elazığ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Yeniden yargılamalar üzerinde çalışıyoruz” açıklamalarının ardından gözler hukuksuz bir şekilde verilen İhya-Der cezalarına çevrildi. Kamuoyu Elazığ İhya-Der davasından duyduğu rahatsızlığı bir basın açıklamasıyla gündeme taşıdı.


Elazığ PTT Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kişi Elazığ İhya-Der’e verilen hapis cezalarının taraflı bir yargı tarafından hukuksuzca verildiğini dile getirerek yeniden yargılamanın İhya-Der davasıyla başlaması gerektiğini vurguladı. “İhya-Der İçin Adalet ve Yeniden Yargılanma” başlıklı basın açıklamasına halkın yoğun katılımı dikkat çekti.

İNSANÎ YARDIMLARA 150 YIL HAPİS
Basın açıklamasını okuyan Yeni İhya-Der Üyesi İbrahim Meydanoğlu, merkezi Elazığ’da bulunan ve birçok hayırlı hizmetlere imza atmış İhya-Der’in yönetici, üye ve gönüllülerine verilen haksız cezayı dile getirmek ve yeniden yargılanması gündeme taşımak için toplandıklarını söyledi.


Meydanoğlu, “Malumunuz 27 Nisan 2009 tarihinde, özel yetkili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında; bugün deşifre edilen, emniyet ve yargı içindeki kumpas çetelerince: Elazığ, İhya Der merkez, şube ve temsilciliklerine, polis tarafından baskın düzenlenmiş, derneğin 23 üye ve yöneticisi gözaltına alınmıştı.


14 Ocak 2010 tarihinde görülen karar duruşmasında; biri protezli bir bayan kardeşimiz olmak üzere; 18 İhya Der üyesine örgüt üyeliğinden, Dernek Başkanı Mehmet Fatih Demirtaş’a ise, örgüt yöneticiliğinden, toplamda: 150 yıllık ceza verilmiş, görülen karar duruşması sonrası, Yargıtay 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Haziran 2011’ de alelacele verilen cezaları onamıştı” dedi.


Emniyet ve yargının kirli komplosu ile hazırlanan İhya-Der İddianamesinden örnekler veren Meydanoğlu, “İsrail’in Gazze saldırısını protesto etmek, Filistinliler için gıyabi cenaze namazı organize etmek, Mekke’nin Fethi yıl dönümünü kutlamak, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, Kerbela faciasının anılması, fakir öğrenciler yararına kermes düzenlenmesi, ihtiyaç sahibi yetim, öksüz ve mağdurlara yardımların ulaştırılması gibi yasal faaliyetler, söz konusu yargılamalara esas teşkil eden, İhya-Der’in işlediği suçlar olarak tarif edilmişti” diye konuştu.

YAPI KENDİLERİNE DOKUNUNCA…
İhya-Der’e yönelik kurulan komploya hükümet yetkililerin sessiz kaldığını hatırlatan Meydanoğlu, “Emniyet ve yargı içindeki yapı kendilerine dokununca, ‘Paralel Yapı’nın komplo ve kumpaslarını görmeye, dillendirmeye başladılar. Bu çerçevede yeniden yargılamalar konuşulmaya başlandı.


Yeniden yargılamalar konuşulurken de sadece Ergenekon, Balyoz, KCK, dava dosyalarının gündeme getirilip; İhya-Der’den bahsedilmemesi, samimiyetsizliğin ve adaletten uzaklığın göstergesidir. Bizce hükümetin yaşadığı bu süreç, aynı zamanda İhya-Der gibi masumların yaşadığı acılara ve zulümlere sessiz kalışının bir cezasıdır.


Yeniden yargılamanın konuşulduğu bugünlerde; hükümet yetkilileri, İhya-Der’i görmemeye devam ederse, mazlumların ahının yarın kendilerini daha da şiddetli tutacağını, bugünden belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

YARGIDAKİ KEYFİLİK ÖNLENMELİ
Başbakan Erdoğan’a seslenen Meydanoğlu, “Hükümet bir an önce yargıdaki bu keyfiliği önlemeli, bu konuda somut ve inandırıcı adımlar atmalıdır. Sivil toplum örgütleri üzerinde, demoklesin kılıcı gibi sallanıp duran ve onları faaliyetsiz bırakacak olan, böylesi bir tehdidi ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri hayata geçirmelidir.


İstiklal mahkemelerinin, Kel Ali’lerin, Kılıç Ali’lerin mirasçılarının, kanunları keyfi bir şekilde yorumlayarak, temelsiz isnatlar ve soyut irtibatlarla verdikleri ağır cezalara sessiz kalınmamalı, göz yumulmamalıdır. Bu konuda yetki ve büyük sorumluluk hükümet yetkililerinde olmakla beraber medyası, sivil toplum kuruluşları ile bu zulme sessiz kalan herkes vebal altındadır” ifadelerini kullandı.

DEVLET ADINA ÖZÜR DİLENMELİDİR
Başta İhya Der mağdurları olmak üzere “Paralel Devlet” ve “Derin Devlet”in kumpasları ile haksız yere cezalandırılan herkesin mağduriyetlerine son verilmesi gerektiğini söyleyen Meydanoğlu, “Devlet adına hepsinden özür dilenmelidir.


28 Şubat Mağdurlarına, Dönemin Derin Yapı’larınca Kumpaslar kurularak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan mağdurlarına, Elazığ İhya-Der davasının bu kapsamda değerlendirilmesini ve yeniden yargılanmanın yapılmasını, gasp edilmiş haklarının iadesini, iade-i itibarlarının verilmesi çalışmalarının biran önce başlatılması gerektiğini açıkça belirtiyoruz” dedi.

HÜDA PAR’DAN AÇIKLAMAYA DESTEK
Hür Dava Partisi yapılan basın açıklamasına destek verdi. HÜDA PAR Palu Belediye Başkan Adayı Hasan Şahin kısa bir konuşma yaparak, kendisinin de İhya-Der dosyasından yargılandığını ve beraat ettiğini söyledi.


Nasıl beraat ettiğini bilmediğini ve ceza alanların da nasıl cezalandırıldığına anlam vermediğini ifade eden Şahin, “Yeniden yargılanma sürecinde Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarıyla sınırlandırılmamalıdır.


İslami kesimin ve İhya-Der’in dosyası görülmelidir” şeklinde konuştu. “Başbakan Erdoğan gerçekten kumpasların olduğuna inanıyorsa, İhya-Der dosyasını halka göstermesi yeterlidir” diyen Şahin, “İhya-Der dosyasında paralel devlet yapılarını kumpas çalışmalarının hepsini görebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir