• DOLAR 32.339
  • EURO 34.891
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Mü’min, Atalet Çukurunu Mesken Edinmez!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Esma Akbalık / Nisanur Dergisi
 
“Ey Rabbim! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan eli kolu dökülür derecede takatsizlikten sana sığınırım.” (Buhari)

Atalet; işlevsizlik, eylemsizlik, monotonluk…

Atalet; tembellik, âdem olmak yani yok olmak…

Atalet; manevi çöküşün temel müsebbibi…

Atalet; taviz vermek ve gevşek davranmak...

Atalet; mazeretler arkasına sığınmak...

Peki, insanlar ataletten neden kurtulamıyor?

Birinci neden, kişilerin atalet halinde yaşadıklarının farkında olmamalarıdır. İkinci neden ise kişilerin ataletin nedenini kendi içlerinde değil de zahirde aramalarıdır. Ataletin bir diğer sebebi, çevredeki değişikliklere karşı manevi gözle bakamamak, yani Hakk’a karşı kör olmaktır. Yapması gerekenleri gördüğü halde hantal hantal oturmak, verilen görevleri başkalarına devrederek ihmalkâr davranmak, üşenmek, ertelemek ve eyleme geçmemektir.

Atik ve dakik olabilmek, verilen görevleri yerinde ve zamanında yapabilmek büyük bir erdemdir. Kıyamet gününde arka plana atılmamak için, bugün işlerimizi arka plana atmamamız gerekir. Rabbimizin; “Nasıl o gün bizi unuttunuzsa, bugün de unutulanlardan oldunuz’’ diye işaret ettiği taifeden olmak istemiyorsak, bugün önceliğimiz Allah (CC) ve Resulü (SAV)’nün rızası olmalıdır.

Düşünün ki iki bahçemiz var. Biri meyvesiz, diğeri ise bol bol meyve veriyor. Acaba bizler için hangisi daha değerli olur? Tabii ki meyveli olan bahçe… İşte Allah katındaki değerli mümin de, tıpkı meyve veren bahçe misali gibidir. Kim samimi bir şekilde daha çok atılgan ve çalışkan davranırsa Rabbi katında o daha çok değerli olur.

Resulü Ekrem (SAV) bin dört yüz asır önce: “Ümmetim hakkında en çok korktuğum zaaflar; göbek büyüklüğü, çok uyumak, tembellik ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir