Tefecilik Had Safhada
Şanlıurfa`da yaygın bir şekilde açıktan yapılan tefecilik insanların hayatını karartırken nice ocaklar söndürüyor. Borç batağına bulaşan halk çareyi ya intiharda ya da kaçmakta buluyor. Ayrıca yaptığı işi kılıfına uyduran tefeciler alacaklarını da resmi yollarla icraya başvurarak alıyor
İbrahim Toprak / Doğruhaber
Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Şanlıurfa’da da tefecilik bir ur gibi yayılıyor. Binlerce kişinin tefecilerin eline düştüğü belirtilirken son günlerde yaşanan olaylar gelinen son noktayı gözler önüne seriyor.
Şanlıurfa eski kuyumcular odası başkanının oğlu İbrahim Halil İşçi tefecilerden aldığı borcu ödeyemediği için intihar etti ve hayatını kaybetti.
Bu olayların yaşanması üzerine birçok Sivil Toplum Kuruluşu açıklamalarda bulunarak yaygın bir şekilde yapılan tefeciliğe bir çözüm bulunmasını istedi.
ŞANLIURFA BAROSUNDAN AÇIKLAMA
Bu arada Türkiye’de bir ilk de yaşandı ve ilk kez bir baro tefecilerle ilgili basın açıklaması yaptı. Şanlıurfa barosundan yapılan açıklamada tefeciliğin toplumu bir kurt gibi kemirdiği belirtildi. Tefecilerin eline düşen insanların bir türlü borç batağından kurtulamadığı ifade edilen açıklamada borcunu ödeyemeyen kişilerin intihara teşebbüs ettiği vurgulandı.
Şanlıurfa Barosu, yetkilileri görevsel işlem yapılması gerektiğini belirtti. Tefecilerin bölgedeki zor durumda olan insanları mağdur ettiğini belirten Baro, “Tefeciler, ailelerinin dağılmasına ve daha birkaç gün önce Şanlıurfa merkezde meydana gelen üzücü bir olayda olduğu gibi intiharlara sebebiyet verecek kadar yaygınlaşmış bir olgu olarak derinleşmiştir” açıklamasını yaptı.
VARLIKLI GENÇLER BORCA BULAŞTIRILIYOR
Şanlıurfa’daki tefecilik çarkını gazetemize anlatan Avukat Emin Güneş, tefeciliğin bir sektör haline geldiğini söyledi. İşlek yerlerde açılan ve göstermelik işler yapan dükkânlarda pos makineleriyle bu işin açıkça yapıldığını belirten Güneş, ailesi zengin genç iş adamlarının da bilinçli bir şekilde borç batağına düşürüldüğünü anlattı.
İŞLEDİKLERİ GÜNAHIN FARKINDALAR
Tefecilerin işledikleri günahın farkında olduklarını dile getiren Güneş, duyduğu bir olayı şöyle anlattı: “Tefecinin eline düşen birileri tefecinin yanına giderek demişler ki, benim şu faizimi biraz düşür. Yani bir liralık borç 5 lira olmuş bunu 4 lira yapmaz mısınız, dediklerinde tefeci de onlara, biz bu bir lira için anamızla Ka’be duvarında zina etmeyi göze almışız, neden vazgeçelim, demiş. Yani işledikleri günahın da bilincindeler. İslam’ın faiz hakkındaki hükmünü bilerek bu işi yapıyorlar.”
ALACAKLARINI RESMİ YOLLARLA ALIYORLAR
Tefecilerin alacaklarını resmi yollarla aldığını ifade eden Güneş, aldıkları çek veya senetleri icraya vererek alacaklarını tahsil ettiklerini söyledi. Güneş, “Adamlar borçları çeke, senede bağlıyor. Günü geldiğinde de icraya veriyor ve borçlunun evi, arazisi, arabası neyi varsa elinden alıyor. Yani kaba kuvvete başvurmadan resmi yollarla alacaklarını tahsil ediyorlar” dedi.
HALK BİLİNÇSİZ
Borç batağına bulaşan halkın bilinçsiz olmasından dolayı icrayla malının elinden alındığını da anlatan Avukat Güneş, hukuki yolu şöyle anlattı: “Faiz borcu hukuki olarak eksik borçtur. Tıpkı kumar borcu, esrar borcu gibi. Hukuk normalde bunları korumuyor. Mesela adam memura 200 milyonluk senet vermiş. Mahkeme soruyor, bu memur iki yüz milyonluk ne yaptı? O bilinçte yok maalesef. Bir avukata danışsalar. Bu borcu ödemeye de bilirler.”
TEFECİLİĞİ BELİRLİ AİLELER YAPIYOR
İddialara göre Şanlıurfa’da tefeciliği genelde üç büyük aile yapıyor. Bu ailelerin en meşhuru Suruçlu olan bir aile. Diğer birisi Siverekli. Üçüncüsü ise kent merkezinde Harrankapılı bir aile. Yine iddialara göre devlet tefecilik yapan bu aileleri biliyor. Ancak engel olmuyor, olamıyor. Şehirde Organize sanayiden ciğercilere kadar bu tefecilerin tuzağına düşmemiş iş adamı veya esnaf yok gibi.
TEFECİLİKTE Ş.URFA ÜÇÜNCÜ
Yapılan kontrolsüz harcamalar, kredi kartı borçları, fiyatlardaki dalgalanmalar, acil para ihtiyaçları ve kredi teminindeki zorluklar tefecilere yönelime yol açıyor.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı’nın 2009 yılı tefecilik raporu, dikkat çekici bilgiler içeriyor. 2007 yılında 183 olayda 431 şüpheli, 2008 yılında 248 olayda 548 şüpheli ve 2009 yılında 578 olayda bin 371 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 2009 yılında tefecilik olay sayısında ilk 10 il ise şöyle: Mersin (85), Ankara (59), Şanlıurfa (56), Antalya (50), İstanbul (30), Kahramanmaraş (25), Samsun (21), Karabük (18), Tokat (17) ve Hatay (16).
TEFECİLİK NASIL YAPILIYOR?
Son zamanlarda tefecilik suçunun işlenme şekliyle ilgili yeni yöntemler ortaya çıktı. Emniyetin raporuna göre özellikle bankalara borcu olan veya nakit paraya ihtiyacı olan şahıslar kuyumcu, kontörcü, oto galerici, emlak ofisleri ile beyaz eşya satıcıları gibi nakit para sağlayan işyerlerine başvuruyor. İşyeri sahipleri banka faizlerinin çok üzerinde yüzde 15-20 gibi faiz oranları ile nakit para veriyor.
Bu para verme işleminin yasal zemine oturtulması için ise işyeri sahipleri, alışveriş yapılmış gibi sahte fatura düzenlemek suretiyle fatura miktarı kadar tutarı tüketicinin kredi kartından taksitler halinde çekiyor. İşyeri sahiplerince çekilen bu tutarın üzerinden değişen oranlarda peşin komisyon alınarak geri kalan tutarın da tüketiciye nakit olarak ödendiği, bazı hallerde tefecilerin kendilerinden borç alan şahısların kredi kartlarına el koydukları ve istedikleri zaman bu kartlardan para çektikleri belirlendi. Böylece işyeri sahipleri hem kendilerini garanti altına alıyor hem de yüzde 15-20`lik tefeci faizi uyguluyor.