Haber 10 sitesinden Aslan Değirmenci`ye özel açıklamalarda bulunan Hüseyin Yılmaz, “Çözüm sürecine başından beri destek veriyoruz. Süreçte yaklaşım tarzımız; örgüt ile yapılan görüşmeler ayrıdır, Kürt haklarının noktasında yapılan görüşmeler ayrıdır” dedi.

 

PKK’nin kendi varlığını korumak için bir takım argümanları kullandığını vurgulayan Yılmaz, “PKK’nin elindeki argümanlar alınarak, Kürt sorununu kullanmasının önüne geçilir. Böylece PKK’nin kendine açtığı alanlar yok olur” diye konuştu.

 

 

Çözüm sürecinin halklar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmayı amaçladığını vurgulayan Yılmaz, “Biz bu ülkenin eşit vatandaş haklarına sahip olmasını istiyoruz. Etnik ayrımlar olmadan insan hakları ve özgürlüklere sahip çıkan bir ülke olmasını istiyoruz. Kürt kökenli vatandaş denilmesi bir hakaret olarak görüyorum. Türk kökenli denmediğine göre Kürt kökenli denilmesi yanlış. Biri asil olup diğeri oluyormuş gibi bir algı oluşuyor. Etnik vurgu anayasadan çıkarılmalı. Tabi anadilde eğitim hakkı var. Diğer ülkelerde birçok anadil tanınırken, bizim ülkemizde bu yok. Aynı şey dinler içinde geçerli. Bütün dil ve dinler devletin koruması altına alınmalı” dedi.

 

Gelinen noktada atılması gereken adımların olduğunu dile getiren Yılmaz, “Binlerce yıl Kürtler bu coğrafyada yaşıyor. Dolayısıyla bu insanların ötekileştirmesi doğru değildir. İnsanlara eşit ve adil bir tanımlama yapılması gerekiyor. Bu noktada ideolojik devlet yapısı terk edilmelidir. Müslüman Kürtlerin talepleri dikkate alınmalı, talepler doğrultusunda adımlar atılmalı, biz bu yönde bir beklenti içerisindeyiz. Eşit ve adil bir temsiliyet hakkı tanınmalı, aksi takdirde huzur ve mutluluk beklenemez” diye konuştu.

 

 

İslami STK’lara yönelik yapılan saldırıların bölgede aydınlatılmadığının altını çizen Yılmaz, “Anlaşılan saldırıları yapanlar bulunmak istenmiyor. Maskelerinden de belli. Hiçbir saldırı nasıl olurda aydınlatılamaz? Hem derneklerimize saldırı oluyor, ardından illegal hiçbir işi olmayan üyelerimiz tutuklanıyor. Bir gariplik yok mu? Bugün sıkça gündeme getirilen derin devlet bölgede de iş başında. Huzur ortamını hazmedemeyen çevreler, seçimler yaklaştıkça, oluşturulan provokatif eylemleri fırsat bilerek kaos ortamı oluşturma gayretleri içerisindeler.. Emperyalistlerin, Kürdistan coğrafyası ve halkımızla alakalı oyunları devam ediyor. Bölge halkı oyunun farkında” dedi.

 

 

Silahların susmasından yana olduklarını ifade eden Yılmaz, “Artık ne olursa olsun, ölümler yaşanmasın. Biz üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız” şeklinde konuştu. (Haber10.com)