DİYARBAKIR - Bilge Gençlik Kulübü, Şırnak'ın Uludere ilçesinde meydana gelen ve sivillerin katledildiği olayın yıldönümünde olayın faillerinin bulunmamasına ve Diyarbakır 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından üyelerine verilen yaklaşık 16 yıl hapis cezası ve 36 bin TL para cezasına tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına üniversite öğrencileri eşlik etti.

Basın açıklamasının Roboski ile ilgili kısmını Kürtçe okuyan Bilge Gençlik Kulübü Başkanı Bilal Fidancı, Uludere katliamından dolayı AK Parti hükümetinin Kürt halkından özür dilemesi gerektiğini söyledi.

Kendi üyelerine verilen hapis cezalarının hukuksuz olduğunu belirten Fidancı, bu cezaların amacının kendilerini Allah'ı ve Peygamberi anlatmaktan vazgeçirmek olduğunu ifade ederek, böyle düşünenlerin yanıldıklarını, bu cezaların azimlerini daha da artıracağını belirtti.

"Peygamberi sevmek bedel gerektiriyorsa seve seve veririz"
Peygamberi sevip anlattıkları için zulümlere maruz kaldıklarını ifade eden Fidancı, "Yargı bu ülkede ne hallere düşmüş durumda. Bıçaklandığımız için, ölmediğimiz için, canımızı koruduğumuz için cezalandırılıyoruz. 5 üyemiz için toplamda 15 yıl 9 ay hapis, 36 bin TL para cezası verildi. İslam ülkesinde Peygamberi anlatmak, sevmek bedel vermeyi gerektiriyorsa bundan asla vazgeçmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

"Türkiye'de hukuk ayaklar altına alınmıştır"
Hukukun ayaklar altına alındığını ancak buna rağmen azim ve çalışmalarının artacağını dile getiren Fidancı, "Bu cezanın böyle bir zamanda verilmesi de manidardır. Kaosu engellediğimiz, oynanan oyunları bozduğumuz için mi bu cezalar? Ceza verilen kardeşlerimiz yaşanan olayda yoktu bile. Gözaltına alınmamız bile hukuksuzluk iken bu karar tamamen yargısız infaz olmuştur. Umarız bu hukuksuz cezalar Yargıtay tarafından bozulur. Yoksa artık bu halkın hukuk ve adalete hiç bir güveni kalmayacaktır." dedi.

"Müslüman halk bu cezalara sessiz kalmamalıdır"
İslami kulüpler başta olmak üzere tüm Müslümanların tepki göstermesi gerektiğini ifade eden Fidancı, "Resmi olarak kurulmuş, üniversitenin izniyle etkinliklerini yapan kulüpler nasıl olur da terörist olarak nitelendirilebilir? Bu hukuksuz karar sayın rektörümüzü de yalancı çıkartmış demektir. Her şey kameraların önünde gerçekleşmişken bu karar onanırsa hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecektir. İddianame içeriği hukukçuları bile şok etmiştir. Olaylar çarpıtılmış, saldırıya maruz kalan mağdurlara ceza verilmiştir. Çocukları olduğumuz bu Müslüman halk bu cezalara yüksek sesle tepkisini dile getirmelidir. Verilen bu cezalara tepki vermek samimiyet testi olacaktır." ifadelerini kullandı.

Şırnak'ın Uludere ilçesinde 34 kişinin katledildiği saldırıya da değinen Fidancı, devletin yaptığı katliamdan dolayı özür dileyip failleri ortaya çıkarmaktan bile çekindiğini söyleyerek, köylerin adlarını bile ağızlarına almaya korktuklarını söyledi.

"Roboski' Cumhuriyetin zulümlerinden biridir"
Roboski katliamının büyük bir zulüm olduğunu söyleyen Fidancı, "Kemalist sistemin ve kuruluşundan bugüne kadar sözde hukuk ve eşitliğin sembolü olan Cumhuriyetin zulümlerinden biri de Roboski katliamı olmuştur. Geçmişte Şeyh Saidleri, İskilipli Atıf hocaları darağacına gönderen bu zalim anlayıştı. Mazlum Kürdistan'ın mazlum halkı bu tür katliam ve zulümleri daha önce de yaşamıştı. Kürdistan coğrafyasında; Zilan, Dersim ve daha adlarını sayamadığımız nice katliamlarla yüz binleri bulan ölümleri yaşatan, zulüm ve kan üzerine inşa edilen bir sistemden ne beklenebilirdi." şeklinde konuştu.

"AK Parti hükümeti Kürt halkından özür dilemeli"
Ekmek için mücadele eden insanlara ölüm yağdırıldığını söyleyen Fidancı, "Üzerinden geçen 2 yıllık zaman dilimi içinde failleri ortaya çıkarmayan hükümet, bu katliamı aydınlatmak zorundadır. AK Parti hükümetinin bu katliamdan temizlenmesi için -katledilenleri geri getiremese de- derhal bu olayın faillerini bulup cezalandırması ve devlet adına Kürt halkından özür dilemesi gerekir. Buradan Başbakana ve iktidara sesleniyoruz. Zulmün tarafında yer alanlar tarihte hep hüsrana uğramışlardır. Eğer bu zulmü görmezden gelmeye devam ederseniz, yüreğini yaktığınız anaların bedduaları sizleri de yakacak ve sizler de öncekilerin akıbetine uğrayacaksınız. Bu halk yanmış, paramparça olmuş o küçük mazlum bedenlerin görüntüsünü ve bütün imkânlarınıza rağmen katlettiğiniz o masumların cenazelerini katır sırtlarında taşıttığınızı unutmayacak." dedi. (M. Sait Adiyaman/Ali Adiyaman - İLKHA )