Hakan Şükür’ün istifasının hemen ardından operasyonun başlaması taşları biraz daha yerine oturttu.

Bu istifa kaos planının bir parçasıdır. Hüseyin Gülerce’nin “Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu” demesi dosyanın içeriğinden haberdar olmasıyla izah edilmez. Operasyonun çok yönlü olarak yürütüleceğini anlatmak istiyor sanırım.

Evet, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın, F. Gülen’in “kaset”lere vurgu yapması kamuoyunda bir “kaset beklentisinin” oluşmasına neden olmuştu.

İstifa ile başlayan operasyon, dosyalarla devam etti. Kasetler de her an burnunu gösterebilir.

Eğer hükümet bir karşı hamle yapmazsa bürokraside ve partide yeni istifalar yaşanabilir. Kaos görüntüsüyle seçime giren bir AkParti’nin seçmene umut veremeyeceğini hesaplayan “derin yapı” diz çöktürmek istiyor.

Hükümet de elindeki imkânlarla karşı hamlelere her an girişebilir.

Soruşturmaya iki savcının eklenmesi dosyanın içeriğine vakıf olma isteğinden kaynaklanıyor. Eğer iddia edildiği gibi “Bakan çocuklarının” dinlenmesi izniyle Başbakan dinlenmişse ve bu ortaya çıkarsa polise ve kimi savcılara karşı “organize suç örgütü” kurmaktan operasyon başlatılabilir.