Selamun aleyküm;
İlk öncelikle Müslüman birinin kendi öz iradesine bakıldığında o kişide zaten Müslümanlıktan oluşan bir ahlak bilinci olmuştur. Hz. Aişe(r.a) şu sözünden çıkarak yazmak istiyorum: “Onun ahlakı Kur`an`dan ibaretti.” Peygamber Efendimiz (s.a.v) Kur`an`ı okur ve hayatına geçirirdi. Kur`an biz müminler için en büyük mucizelerden biridir. Kur`an`ı Kerim`i okuduğumuzda bile kalbimizde tatlı bir esinti oluşur. Ama kâfirler (Kur`an ile yaşamayanlar) ne yazık ki bu tatlı esintiyi tadamazlar. Kur`an okumak insanları doğruya(hakka) yöneltir ve yanlıştan(haramdan) uzaklaştırır. Ama bu sadece yaşayanlar içindir. Peygamberimizin (s.a.v) ahlakına baktığımızda bizler de onun ahlakına sahip olmak isteriz. Hatta bu bir Müslümanın arzusu olmalıdır.
Günümüzdeki çağın ahlakına baktığımızda ahlak namına hiçbir şey kalmamıştır. İnsanlar artık kendi ırzlarını koruma çabalarındadırlar. Ama ne var ki kendi iffetleriyle kendileri oynuyorlar. Günümüzdeki ahlak ile Peygamberimizin (s.a.v) ahlakının karşılaştırılması imkânsız ama bu toplumu bu hale getiren biziz, bizleriz. Şu an toplumda yozlaşma denilen bir şey var ve bunu önlemek bizlerin elinde. Söyler misiniz neden biz bu hale geldik?
 

Peygamberimizin (s.a.v) hayatında şakaların bile bir ahlaki değeri vardı. Örneğin; Bir gün Peygamberimiz(s.a.v) ile Hz. Ömer(r.a) hurma yiyorlarmış. Peygamberimiz hurmanın çekirdeklerini Hz. Ömer`in önüne koymuş.
-Ya Ömer ne kadar çok hurma yemişsin demiş. Hz. Ömer de:
 

- Ey Allah`ın Resulü sende hurmayı çekirdekleriyle birlikte yemişsin. demiş. Ne kadar güzel bir örnek değil mi? İşte şakalarımız ahlaki değerler ölçüsünde olunca ortaya tatlı bir hava yayılıyor. Biz ahlakımıza dikkat etmeye çalışırsak eminim çok güzel şeyler çıkacaktır ortaya. Vesselam…
 

Büşra Zoroğlu / Bingöl (Genç) – Yaş: 13