• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Veda Hutbesi insan hakları manzumesidir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MANİSA- 10 Aralık Dünya İnsan Hakları münasebetiyle yazılı basın açıklaması yapan Saadet Partisi Manisa İl Başkanı İbrahim Mayda, tarih boyunca insanın sahip olduğu temel hak ve hürriyetlerin hep tartışma konusu olduğunu belirterek, Hz. Muhammed'in Veda Hutbesi'nin insan hakları manzumesi olduğuna vurgu yaptı.

Mayda açıklamasının devamında devlet adamlarının, düşünürlerin, hukukçuların ve filozofların bu konuda ortaya koydukları değerli fikirleriyle bu önemli konunun olgunlaşmasına katkıda bulunduğunu belirterek, "Şüphesiz insan hakları konusu düşünüldüğünün ötesinde bir kıymeti haiz olması sebebiyle sadece tartışılmakla kalmamış, yayınlanan çeşitli bildirge ve hukuki metinlerle de kayıt altına alınmıştır." dedi

Mayda daha sonra şöyle devam etti: "Geçmiş tarihlerde olduğu gibi asrımızda da; bu ihlal ve istismarların hür dünyanın ve bu konudaki hukuki düzenlemelere öncülük eden devletlerin gözleri önünde sergilenmesi ve bu insanlık ayıbı uygulamalara sessiz kalınmasıdır. Temelde iyi niyetli olduğuna inanmak istediğimiz insan hakları kuruluşlarının ortaya koydukları çaresizlik ve aczi yet, zaman zaman takınılan çifte standart, bu kurumların güvenilirliğini ve meşruiyetlerinin sorgulanmasına yol açmaktadır. Bununla beraber her ne kadar batılılar insan hakları konusunda öncülüğünü sahiplenseler de gerçekte onların bu konudaki ilk teşebbüslerinden yüzyıllar önce gönderilen İslam insanın onurlu bir şekilde yaşamasının temel ölçütleri olan bu günkü temel insan hak ve hürriyetlerini daha geniş anlamda garanti ve koruma altına almıştır."

Esasen insan hakları onu en güzel şekilde Kur'an'ın ifadesiyle "eşref-i mahlukat" olarak yaratan Allah tarafından verilen ve garanti altına alınan haklar olduğunun altını çizen Mayda daha sonra, "Bu hakkı veren Allah'tır ve hiç kimsenin Yüce Mevla'mız tarafından verilen hakkı alma yada kısıtlama yetki ve salahiyetine sahip değildir. Bir başka ifadeyle İslam'ın belirlediği haklar bu inancın vazgeçilmez bir parçası durumundadır. Dolayısıyla her Müslüman bu hakları kabul etmeyi ve uygulamaya koymayı beşeri bir anlayış çerçevesinde değil, dini bir sorumluluk gereği anlar ve algılar. Zira Kur'anın belirlediği bu hüküm gereği yerine getirilmedi takdirde zulmü beraberinde getiri ki, zulümde haramdır ve yasaktır. Üzülerek belirteyim ki; geçtiğimiz yüzyılda insan hakları konusunda insanlık hiç de iç açıcı bir imtihan vermemiştir. Yaşadığımız çağda da devam eden olumsuzlukların bertaraf edilebilmesi ve insanoğlunun yeniden onurlu bir varlık olarak hayatiyetini idame ettirebilmesi için Nebiler Nebisi'nin asırlar önce veda hutbesinde i'rad buyurduğu evrensel insan hakları mesajlarına ve bu mesajların ruhuna kulak vermekten başka çaremiz bulunmamaktadır. Kâinatın Efendisi (A.S.) on binlerce insana hitaben yaptığı o tarihî konuşmasında insanların canlarının, mallarının ve ırzlarının dokunulmaz olduğunu bildirmiş; İslam'ın, bütün haklarını aynı ölçüde güvence altına aldığını orada bulunan sahabe-i kiram aracılığı ile tüm dünyaya deklere etmiştir." İfadelerine yer verdi.

İnsanlık onurunun çağımızda fazlasıyla rencide edildiğini sözlerine ekleyen Mayda, son olarak, "Ayrımcılık, tecrit, şiddet, işkence, terör ve tedhiş hareketleri, kardeşkanı dökme, gelir adaletsizliği, zulüm, sömürgecilik, eğitimde fırsat eşitsizliği, emeğe saygısızlık özel hayat saldırı, iftira, şantaj, tehdit açlık ve kıtlık gibi insan haklarını ihlal eden gelişmeler maalesef dünyada korkutucu boyutlara ulaşmış durumdadır. Umuyor ve ümit ediyoruz ki; insanlık bu konuda; bir Yahudi'nin cenazesi geçerken ayağa kalkan Hz. peygamber'e, o bir Yahudi'dir, neden kalktınız diye soran sahabeye; 'o da bir insan değil mi' diye cevap veren Rahmet Peygamberinin kutlu mesajlarından ders alır ve yeniden insanlığını hatırlar. Hz. Peygamber (A.S)' mın 'hepiniz tarağın dişleri gibi eşitsiniz' mesajındaki ruhun kavrandığı, insan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmediği bir dünya temennisiyle; hakların ihlalinin Hakk huzurunda 'kul hakkıyla' değerlendirileceğini bir kez daha hatırlatmak isterim." İfadelerini kaydetti.Ramazan Sındıraç-İLKHA

Bu haberler de ilginizi çekebilir