Dershaneler, Öğrencileri sosyal hayattan izole etti
Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Atalan, son günlerde artan dershane tartışmaları ile ilgili açıklamada bulunarak, çözümün oluşturulacak 24 kişilik sınıflarla giderilebileceğini söyledi.
Günlerdir tartışılan dershaneler konusu ile ilgili açıklama yapan Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Atalan, devletin 24 kişilik sınıflar oluşturarak bu açığı giderebileceğini söyledi.
SBS ve YGS sınavlarından dolayı son 20 yılda yetişen çocukların mankurtlaştığını düşündüğünü söyleyen Atalan, "Öğrenciler ilkokuldan itibaren uygulanan değerlendirme sisteminden dolayı etüd salonlarına, dershanelere ve evlerimizde de odalarına mahkûm edildi. Zaten modern dünya bireysel insan tipi oluşturmakta, buna tuz biber olarak da bizim değerlendirme sistemimiz çocuklarımızı iyice bireyselleştirmekte ve yalnızlaştırmaktadır. Yeni kuşak gençlik ve öğrenciler maalesef iletişim sorunu yaşamaktadır. Öğrencilerimizin, çocuklarımızın sınava hazırlık bahanesi ile, veli olarak evlerimize misafir kabul edemiyoruz, misafirliğe gidemiyoruz." dedi.
Çocukların sosyal aktivitelerinin de pek kalmadığını söyleyen Atalan, "Çocuklarımız, gençlerimiz hafta sonlarında ne spor yapabilmekte, ne kitap okuyabilmekte, ne bisiklet binebilmekte, ne seyahat edebilmekte v.b. hiçbir faaliyet yapamamaktadırlar. Kısaca çocuklarımızı, gençlerimizi izole ederek sadece akademik testlerle uğraştırmaktayız. Ve bu da gerçekten hem çocuklarımızın hem de ailelerin ruh halini (psikolojisini) bozmakta ve sonuçta Gezi Gençliği gibi bir nesil yetişmektedir. Sorumluluk bilinci olmayan, iletişim bozukluğu olan, akraba tanımayan, sosyal çevreleri olmayan, dostları olmayan bir nesil yetiştiriyoruz. Lütfen çocuklarımızı bu giyotinden kurtaralım." ifadelerini kullandı.
Öğrencileri sosyal hayattan izole ederek test ve sınavlara mahkum hale getiren dersanelerden kurtarıp, sağlıklı bir eğitim süreci ile yetişmeleri konusunda önerlerini dile getiren Atalan, "24 kişilik sınıflardan oluşan bir ilk Okul, Orta Okul veya Lise`nin, ekonomik olarak devlete yıllık maliyeti tespit edilir ve bu ücret üzerinden özel eğitim kurumlarına ihale edilir. MEB ise sadece yıllık kalite, başarı seviyesini teftiş eder. Belirlenen başarı ve kalite altına düştüğünde Özel Eğitim Kurumu ile sözleşme iptal edilir veya başarılı ise devam ettirilir. Bu sistem bugün dünyada çok sayıda devlet eğitim kurumlarında uygulanmakta ve başarılı da olmaktadır." ifadelerini kullandı. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)