Mardin TÜKODER Başkanı Öztürk: İlgili birimlerin gıda denetimlerini sıklaştırması lazım
Ülke genelinde son zamanlarda gıda sektöründe ortaya çıkan tağşiş hakkında değerlendirmelerde bulunan Mardin Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı Musa Öztürk, yetkili birimlerin bu konuda denetimlerin sıklaştırılması ve tağşiş yaptığı belirlenen kişi ve kuruluşlara müsamaha gösterilmemesi gerektiğini vurguladı.
Son zamanlarda gıda sektöründe hileli ürünlerin piyasaya sürülmesiyle insan sağlığını ciddi anlamda tehtid ediyor. Konuyla ilgili İLKHA’ya konuşan Mardin Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı Musa Öztürk, tağşişin önüne geçmek için öncelikli olarak tüketicinin kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Öztürk, “Malum olduğu üzere son zamanlarda piyasaya sürülen gıdalara yönelik ilgili kurumlar, yaptıkları laboratuar sonuçları neticesinde gıdaların kalite standartlarını yakalamadıklarını tespit ettiler. Bazı ürünlerin içine yabancı maddelerin katıldığı gözler önüne serildi. Konuyla ilgili olarak başta resmi kurumların gerekli denetimleri yapması, buna aykırı davranan firmalara da gereken yasal işlemlerin yapılması gerekmektedir. Ancak bununla beraber tüketicilerin de atması gereken adımlar vardır.” dedi.
“En iyi denetim tüketicinin kendisidir”
Tüketicilerin üstüne düşen görevleri ve ürün alışverişinde dikkat etmeleri gereken hususlara değinen Öztürk, “Devlet kurumlarının yanında biz tüketicilere de ciddi görevler düşüyor. Elbette bizim de kedi sorumluluğumuz vardır. Bu sorumluluk maddi anlamda bize fayda sağlayacağı gibi sağlık açısından da bizim için önemlidir. Özellikle bir ürün alındığı zaman mutlaka ürün hakkında araştırma yapılması, ürüne ihtiyacın olup olunmadığına bakılması lazım. Bunun yanında mutlaka fiyat etiketine bakmayı ihmal etmemek, ürün ambalajında firma adresinin bulunmasına dikkat edilmelidir. Merdiven altı üretimlere itibar edilmemesi gerekir. Çünkü sağlık koşullarının uygun olmadığı yerlerde hem sağlık hem de maddi açıdan kişi zarar görmektedir. Aynı zamanda ürünlerin üzerindeki tarihlere de dikkat edilmesi lazım. Ayrıca ürünün ambalajında yer alan ‘içindekiler’ maddelerini de okuyup idrak edilmelidir. Etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında tutarsızlık olup olmadığına dikkat edilmelidir. Alınan ürünün etiket fiyatı ile kasadan geçirilen fiyatıyla karşılaştırılması daha sağlıklı olur. Bazen görevli memurlar da fiyat konusunda yanılabiliyor. Dolayısıyla tüketiciler olarak daha dikkatli davranılmalıdır. En iyi denetim tüketicinin kendisidir.” şeklinde aktardı.
“Her türlü haksızlığa müsamaha gösterilmemelidir”
Öztürk, denetimlerin periyodik bir şekilde sıklaştırılması gerektiğini vurgulayarak, “Bütün illerde devlet kurumlarının denetimle ilgili birim merkezleri mevcuttur. Bununla beraber şikâyet hatları da bulunmaktadır. Denetimler yapılıyor ancak makul bir seviyede veya istenilen bir durumda değil. Denetimler, belli vakitlerde periyodik bir şekilde sıklaştırılması, haksızlığa müsamaha gösterilmemesi, denetimlerin ciddiyetle sürdürülmesi eş-dost kayırılmamalıdır. Denetim birimleri yeterli seviyede var olmasına rağmen program açısından eksik durumda. İstenmeyen olaylar meydana gelmeden önce denetimler gerçekleştirmeli ki istenmeyen sonuçların önüne geçilebilsin.” ifadelerini kullandı.
Gıdaya hile karıştırılması durumunda tüketicilerin yapması gerekenlere vurgu yapan Öztürk, “Gıdaya tağşiş karıştırılması hususunda tüketicilerin yüzeysel gözlemleriyle tespit edilebilir. Ancak bu tür şüpheli durumlarda denetim kurumlarına mutlaka bildirmeleri gerekiyor. Çünkü tüketicinin her bir gıdayı laboratuarda incelemesi gibi bir imkânı yok. Bu konuda insanlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.” şeklinde ifade etti. (İLKHA)