• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...
Şahin:`Kemalist rejimle kavgam hep sürecek`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İSTANBUL - Programın açılış konuşmasını yapan Mazlum-Der Cezaevleri Komisyonu Başkanı Av. Kaya Kartal, cezaevlerinde yapılan zorunlu Sevklerin bir tür cezalandırmaya dönüştüğünü, bu uygulama ile ailelerin de cezalandırıldığını belirtti.
 
28 Şubat sadece İslami kesimi hedef aldı
Mazlum-Der Cezaevi Komisyonu tarafından düzenlenen Cezaevi Söyleyişlerinin 15`incisine Katılan Mehmet Şahin, kamuoyunda adil yargılanma bağlamında çok tartışılan Uğur Mumcu ve birçok faili meçhul dosyanın göstermelik yargılamalarla, İslami duyarlılığı olan kişilere yüklendiği "Umut Operasyonu` sonrasında yaşadıklarını anlattı. Şahin konuşmasına 12 Eylül`de işkence ile katledilen dava arkadaşları Şeyhmus Durgun ve Hüseyin Kurumahmutoğlu`nu anarak başladı. 28 Şubat sürecinin 12 Eylül`den temel bir farkı olduğunu söyleyen Şahin, "12 Eylül bütün kesimleri hedef almıştı. Ancak 28 Şubat sadece İslami kesimi hedef aldı. Bu anlamda 28 Şubat diğer darbelerden farklılık arz etmektedir." dedi.
 
Umut Operasyonunda İlk defa Ankara`da Uğur Mumcu`yu öldürmekle suçlandıklarını söyleyen Şahin, işkencenin Ankara TEM`de sürdüğünü ve bu işkencelerde kendilerine Uğur Mumcu`nun katili olduklarını kabul etmelerinin dayatıldığını aktardı. Kendilerine çok ağır işkenceler yapıldığını belirten Şahin sözlerine şöyle devam etti: "9 gün boyunca bir dakika dahi uyutmadan, bizleri her 2-3 saatte bir sorguya alırlardı. İstediklerini alamazlarsa işkence faslı başlardı. Özellikle bana ve Abdülhamit Çelik`e yoğun işkence yapıyorlardı. Abdülhamit Çelik`e işkence yapılırken bana dinletiyorlardı. Belki de bana işkence yapılırken de ona dinletiyorlardı. Kendi hazırladıkları ifadeyi bana imzalatmaya çalışıyorlardı."
 
Bu yargılamalar birer orta oyunudur
İşkencecilerin kendisine zorla kabul ettirmek istedikleri ifadeyi her defasında reddettikten sonra en son kendi ifadesini onlara kabul ettirdiğini söyleyen Şahin, bunun çok önemli olduğunu çünkü bütün davanın tezgahladıkları yalan ifadeler üzerine kurulu olduğunu, bu ifadeleri imzalamayınca davanın çöktüğünü, çünkü kurmaca ifadeler dışında hiçbir delilleri olmadığını, işkencecilere boyun eğmedikleri için kazandıklarını belirtti.
 
Devam eden 28 Şubat ve 12 Eylül yargılamalarına da değinen Şahin, "Bu yargılamalar birer orta oyunudur. Bunlarla devlet kendini aklıyor. Yani dosyalar kapatılıyor. Eğer bu darbeler mağdurlarını yaratmışsa bize neden kimse gelip bir şey sormadı?" İslami olarak ifade edilen basının da 28 Şubat`la ilgili öz eleştiri vermesi gerektiğini belirten Şahin, o süreçte hiçbir basın kuruluşunun kendilerini dinlemediğini, röportajlarını yayınlamadıklarını belirtti.
 
"Yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymadım"
Darbecilerin amacının Müslümanları korkutup sindirmeye çalışmak olduğunu ancak kendilerinin asla onlardan korkmayacağını, inançları gereği sadece Allah`tan korktuklarını belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu rejimle kavgalıyım, Kemalist rejimle kavgam hep sürecek. Bugüne kadar Müslümanları utandıracak hiçbir şey yapmadım. Yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymadım. Yine olsa gene aynı şeyleri yaparım. Benim için tek bir güç, tek bir irade var o da Allah`ın gücü ve iradesidir. Sadece O`na boyun eğdim. Bedeli ne olursa olsun mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim. Bizden korkmamızı istiyorlar. Bunları korktuğumuzu sanmasınlar diye anlatıyorum ve hiçbir zaman da işkenceci zalimlerden korkmayacağız." diyerek sözlerini noktaladı.
 
(Erkan Yavuz - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir