• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Muharrem denilince imanlı yüreklerde bir hüzün yaşanır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
HABER MRK - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı tarafından Rixos Grand Otel'de düzenlenen geleneksel Muharrem ayı iftar programına katıldı.

Sema gösterisi ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Görmez, Muharrem denildiği zaman içinde iman bulunan bütün yüreklerde bir hüzün, bir keder, bir acı hissedildiğini söyledi.



Konuşmasında, Muharrem ayında, İslam tarihi açısından önemli olayların yaşandığını belirten Görmez, "Kerbela üzerinden bir ayrılık gayrılık oluşturmak müminler topluluğuna yakışmaz. İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'nın vefatının üzerinden daha 60 yıl yeni geçmişti ki, onun 'Cennet gençlerinin efendisi, ciğerparem' dediği, Hz. Hüseyin ve beraberinde bulunan ehlibeyt mensubu, her biri sevgili Peygamberimizin bütün ümmetine emanet olarak bıraktığı, içinde küçük bebeklerin, kadınların, yaşlıların olduğu, Hz. Ali ve Hz Fatıma'nın evlatlarının, torunlarının olduğu 70 büyük insan, çok acı bir şekilde bir katliama uğradı. Bu hüzün, bu elem, bu keder aslında kalbinde iman olan bütün insanların, mezhebi, meşrebi, dili, kültürü ne olursa olsun 'Ben Müslümanım' diyen herkesin ortak hüznü, kederi, elemi, ortak acısıdır. Onun için bugün Kerbela üzerinden bir ayrılık gayrılık oluşturmak müminler topluluğuna yakışmaz. Bugün Kerbela'yı doğru anlamak gerekir. Bizim şiirlerimiz, mersiyelerimiz, muharremiyelerimiz, edebiyatımız, ortak nefeslerimiz bunun ölmez şahididir." dedi.



Konuşmasında, günümüzde Müslüman topluma düşen görevin Kerbela'yı doğru okumak ve anlamak olduğunu belirten Görmez, "Kerbela'yı doğru anlamanın yolu, Kerbela'nın kerbu belasını bu çağa taşımak değil, Hz. Hüseyin'i doğru anlamak ve Hüseyin'ce yaşamaktır. Kerbela sadece bir sadece hüzün ve keder duyulacak bir konu değildir. Kerbelayı doğru anlamanın ve onu evrenselleştirmenin yolu, Hz Hüseyin'in ve arkadaşlarının uğruna canlarını feda ettikleri hakkı, hakikati, adaleti, barışı ve sevgiyi ayağa kaldırmaktır. Kerbela'yı anlamanın yolu, Hz. Hüseyin'i doğru anlamak ve Hüseyin'ce yaşamaktır. Yoksa Kerbela'nın kerbu belasını bu çağa taşımak değildir. Bugün İslam dünyasında yaşananlar, Kerbela'yı doğru anlamadığımızı ortaya koyuyor. Onun içindir ki etrafımızda nice Kerbelalar yaşanıyor. Bugün İslam medeniyetinin 3 büyük başkentinden Bağdat'tan, Şam'dan, Kahire'den ateşler yükseliyor. Irak'ta son iki yılda, ayda ortalama bin insan boş yere hayatını kaybetti. İlk defa Müslümanlar birbirlerinin camilerine, mabetlerine, Hüseyniyelerine, Zeynebiyelerine saldırarak, Kerbela'yı ve Hz. Hüseyin'i anlamaktan ne kadar uzak olduklarını ortaya koymuşlardır." görüşlerini dile getirdi.



Konuşmasının son bölümünde, Kerbela'da yaşanan acıların bir daha tekrarlanmaması için Müslümanlara düşen görevleri de hatırlatan Görmez, "Yeni Kerbelaların yaşanmaması için ortak bir dile, yüreklerimizi birleştirmeye, birbirimize gönül kapılarımızı açmaya ihtiyacımız vardır. Hz. Hüseyin'i sevgiyle yad eden müminler topluluğuna düşen vazife nedir? Bugün hepimize düşen en büyük vazife, Hz. Hüseyin'in sevgisinden, muhabbetinden Müslümanların birliğini ve beraberliğini devşirmektir. Bugün bize düşen, Kerbela'nın acısından, kederinden, Müslümanların arasındaki birliği, beraberliği, kardeşliği, sevgiyi, barışı yeniden ayağa kaldırmaktır. Bunu ayağa kaldırdığımızda ancak Hz. Hüseyin'i ve Kerbela'yı doğru anlamış oluruz. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için ortak bir dile ihtiyaç vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için yüreklerimizi birleştirmeye, birbirimize gönül kapımızı açmaya ihtiyacımız vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için inancı ve düşüncesi ne olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun, bu topraklarda, herkesin kendi inancını istediği şekilde, başka birisinin tarifine ihtiyaç duymadan, özgürce yaşamanın önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir