Yaşlıların sıcak havalarda dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) hizmeti ile yaşlıların bakımı ve sıcak havalarda yapmaları gerekenler hakkında önemli açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Hacer Kader Kaya Cırıl, sıcak çarpmasına yakalanmamak için yaşlılara uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Mardin'de Sağlık Bakanlığınca 80 yaş ve üzeri bireylerin aktif, üretken ve sağlıklı yaşam sürmelerini ve sağlıklı bir şekilde yaşlanmalarını desteklemek amacıyla hayata geçirilen Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) hizmete girdi.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte daha çok yaşlıların sıcak havalardan nasıl korunması gerektiği konusunda İLKHA’ya önemli uyarılarda bulunan Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) görevlisi Cırıl, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken hususlara değindi.
Yaşlıların sıcak havalara karşı hassas olduğunu belirten Dr. Kaya Cırıl, özellikle güneş açılarının dik geldiği zamanlarda belli saatler içerisinde dışarı çıkılmaması, doğru kıyafet seçimi ve yeterli sıvı tüketiminin önemine dikkat çekti. Yaşlıların, güneşten koruyacak şapka veya şemsiye kullanımının da önemine vurgu yaptı.
"Bizler burada kardiyoloji ve göğüsle alakalı bir sıkıntı olduğunda hemen randevusunu alıp tedavi sürecini başlatıyoruz"
Hastaları sadece tıbbi olarak değil, mental olarak da değerlendirdiklerini söyleyen Cırıl, "Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin sağlıklı yaşam merkezi olarak, birimimizde kayıtlı 80 yaş ve üstü yaşlı bireylerin sağlık hizmetlerine 2023 Kasım itibariyle başlamış durumdayız. Hastalarımızı sadece tıbbi olarak değil, mental olarak da değerlendiriyoruz. Hastalarımızı hastaneye transfer edip gerekli birimler ve hekimlerle görüşerek ona göre ilaç uyumunu sağlayıp, bu uygulamadan bu poliklinikten maksimum verim almalarını sağlıyoruz. Hastalarımızın poliklinik randevularını MHRS üzerinden biz ayarlıyoruz. Normal bir hasta, 15-20 günde randevu alabilecekken bizler burada kardiyoloji, göğüsle alakalı bir sıkıntı olduğunda hemen randevusunu alıp tedavi sürecini başlatıyoruz. Bazen bunların hepsi bir günde halledilebiliyor. Örneğin 3 ay sonra kontrol önerdiğimiz hastaların 3 ay sonra tekrar gelip muayenelerini yapıyoruz. Bir hastanın evde ziyaret kısmı 1-2 saat sürebiliyor. Gerek gördüğümüz hastaları hastaneye çağırıyoruz. Hastaları bir nevi check-up'tan geçiriyoruz gibi oluyor. Hastalar memnun biz memnun olarak devam ediyoruz." dedi.
"Küresel ısınmanın gittikçe artmasıyla, güneşe ve sıcaklığa bağlı hastalıklar da arttı"
Cırıl, yaşlıların sıcak çarpmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Ülkemiz güneşli günlerin çok olduğu bir iklim kuşağında yer alıyor. Özellikle yaz mevsiminin başlamasıyla ve küresel ısınmanın da gittikçe artmasıyla, güneşe ve sıcaklığa bağlı hastalıklar da arttı. Bu durumdan en çok etkilenen, yaşlılığa bağlı, vücut sıvısının azaldığı ve aynı zamanda sıvıya ulaşımı zor olan evde bakım hastaları oluyor. Bu yüzden yaşlılarda özellikle sıcakla alakalı hastalıklar, hastalıkların ilerlemesi, bundan etkilenmelerine özellikle şahit oluyoruz. Yaşlılarda yaş ilerlemesine bağlı vücuttaki sıvı oranı ve derinin damarlanması azalıyor. Böylece ter bezi ve salgısının azalmasına bağlı olarak vücuttaki terleme oranı da azalıyor. Yaşla birlikte zaten komorbidite hastalıklarının artması nedeniyle de yaşlılarda sıcak çarpması buna bağlı riskler de daha fazla görülüyor." şeklinde belirtti.
"Sıcak çarpmasında vücut ısısında öncelikle hızlı terlemeler görülür"
Kaya Cırıl, "Sıcak çarpmasında vücut ısısında öncelikle hızlı terlemeler görülür. Daha sonra terleme azalmaya başlıyor. Terleme azaldıkça vücut hızı komorbidite hastalıklar kronik takipleri yapılması gereken hastalıklar; tansiyon, kardiyak problemler, diyabet gibi sorunları tetikler. Tansiyon zaten sıcaklığa bağlı olduğundan artış yaşanabilir. Sıcaklık arttıkça nabız artar. Bu da kalp yetmezliği olan hastaların oldukça kalbini zorlar ve yine kardiyak sorunların artmasına sebep olabilir. Aynı şekilde şeker için de geçerli. Sıvı kaybı azaldıkça şeker yükselmesiy beraberinde atakları getirebilir." ifadelerini kullandı.
Özellikle yaşlılarda sıcak çarpmalarının sonucunda kalp krizi riskine de değinen Kaya Cırıl, "Vücut için temel organlar olan kalp ve iç organlar birlikte çalışıyor ve sürekli ısı üretiyor. Bu ısı da terleme ile dışarı veriliyor. Ancak sıcak çarpmasında terleme azaldığı ve bir süre sonra durduğu için bu ısıyı dışarıya veremeyip 36-37 derecede olması gereken vücut ısısı gittikçe artıyor ve bu ısıyla birlikte organların çalışmasında da sıkıntı oluyor. Tansiyonun artmasıyla kalbi zorluyor. Yine nabzın artmasıyla kalp zorlanıyor. Bu zorlama neticesinde kalp krizini de tabii ki tetikleyebilir." şeklinde aktardı.
"Özellikle 10.00 ile 15.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalıdır"
Cırıl, yaşlıların sıcak çarpmasına yakalanmaması için uyarı ve tavsiyelerde bulunarak, "Özellikle yaz aylarının başlamasıyla 10.00 ile 15.00 saatleri arasında güneş çok dik açıdan geldiği zamanlarda dışarıya mecbur kalmadıkça çıkmamalıyız. Yaşlılarımız hiç çıkmamalı. Çıkıldığında korunmak veya az etkilenmek için güneş kremi kullanmalıyız. Ancak güneş kremi de bu tarz sıcak çarpmasında tabii ki koruması var ama bu daha büyük bir risk olduğu için daha farklı korunmalarımız olmalıdır. Direkt sıcağa çıkmamalıyız. Çıkmak zorunda kalırsak büyük güneş gözlükleri, korumalı şapkalar ya da şemsiye kullanılabilir. Kıyafetler noktasında ince, pamuklu, daha çok güneşi çekmeyen ve terlemeyen giysiler tercih edilebilir." dedi.
"Sıcak çarpması vahim bir durum olduğundan bilinç kaybına gidebilecek bir hal alabiliyor"
Sıcak çarpması anında yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Cırıl, "Sıcak çarpması hafif olduğunda sıcak krampı durumu var. Bu daha çok sıcak bitkinliği olan bir tablodur. Sıcak krampında ciddi bir müdahaleye gerek yok. Hasta eğer egzersiz durumdaysa istirahate alınmalıdır. Ancak sıcak çarpması vahim bir durum olduğundan bilinç kaybına gidebilecek bir hal alabiliyor. Sıcak çarpması anında öncelikle hastanın üzerindeki elbiseleri çıkarıp soğuk uygulama yapılmalıdır. Hastanın bacakları havaya kaldırılıp bekletilebilir. Aksi bir durum ise mutlaka zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Sağlık kuruluşunda da öncelik sıvı tedavisi yapılır. Hastanın bilinci kapalıysa asla su verilmeye çalışılmamalıdır." şeklinde kaydetti. (İLKHA)