Öğrencilerin Gazze nöbeti sürüyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrenci toplulukları, ABD ve Avrupa’daki öğrencilerin Gazze’de yaşanan soykırıma tepki göstermek için başlattığı eylemlere destek vermek için günlerdir üniversitenin kampüsünde çadırlı eylem düzenliyor.
7 ayı aşkın bir süredir Filistin’de devam eden soykırıma tepki olarak ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde başlayan protestolar dünyanın dört bir tarafına yayıldı. Bu eylemlere destek veren Van YYÜ’lü öğrenciler de ‘Kampüs İntifadası Çadır Nöbeti’ başlattı. Kampüste kurulan çadırlarda her gün çeşitli etkinlikler düzenlenerek Gazze’de işlenen insanlık suçlarına dikkat çekiliyor.
Öğrenci Toplulukları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Alley Yolu’nda Filistin'e destek ve dayanışma için çadırlar kurdu. Bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra, fotoğraf sergisi, basın açıklamaları ve çeşitli gösterilerin yapıldığı alanda öğrenciler Gazze nöbetini sürdürüyor.
Yaşanan insanlık suçlarına karşı sessiz kalamadıklarını dile getiren öğrenciler, İLKHA’ya konuştu.
"Bir öğrencinin kendi üzerine düşeni yapması bile bir cihattır"
Filistin’deki öğrencilerin yaşadıklarını bilen bir öğrencinin üstüne düşeni yapması gerektiğine vurgu yapan PDR 3. sınıf öğrencisi Seyithan Gözüngül, "Burada bulunma amacımız Kudüs ve Gazze’deki zulme uğrayan kardeşlerimizin sesi olmak, zulmü duyurmak. Bir zulme engel olamıyorsanız onu duyurun veya duyuramıyorsanız onu birilerine anlatın onu da yapamıyorsanız kalbinizle buğz edin ilkesi gereği hareket ettik. Kampüsümüzün bu alanında Gazze’deki kardeşlerimizi insanlara anlatmayı hedefledik. Allah’a şükür hedeflerimize ulaşıyoruz. Gazze hakkında bilgisi olmayan, Gazze’yi yanlış anlayan öğrencilere bu konuda bilgiler veriyoruz. Bu zulmü duyuruyoruz. Allah’a şükür meyvelerini alıyoruz. Böylelikle kampüsümüzde kendi üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bir öğrencinin kendi üzerine düşeni yapması bile bir cihattır. Oradaki kardeşlerimiz kendini savunuyor buradaki kardeşlerimiz de bunu insanlara anlatıp, bulunduğu mekanda en azından bunu gündem yapması gereken bir görevdir. Bu yaşanılan zulme Gazze’deki bir öğrenci bakışıyla bakabilmektir. En son aldığımız haberlere göre, oradaki öğrencilerin eğitim ve öğretim hayatı bitmiştir. Bunun sebebi de öğrencilerin şehit olmasıdır. Ben insanım diyen birinin bunu fark etmesi ve anlatması gerekir. Bir kadının ölümü, bir çocuğun ölümü için binlerce insan sokağa dökülebiliyorsa Gazze’deki ölen kadınlar için çocuklar için eğitim ve öğretimi bölünen öğrenciler için de sokağa dökülebilmeliyiz. Asıl samimiyet asıl gerçeklik budur." dedi.
"ABD’de başlayan gösteriler özgür bir şekilde fikirlerin paylaşabileceğini bize gösteriyor"
Üniversite öğrencilerinin ABD ve diğer ülkelerde yaptığı eylemlere dikkat çeken Tarih Bölümü doktora öğrencisi Burcu Karakuş, "Amerika’da başlayan gösteriler onların aslında daha rahat özgür bir şekilde fikirlerini paylaşabileceğini bize gösteriyor. Biz bu konuda biraz daha gerideyiz. Hepimiz Filistin’le ilgili aynı şeyi düşünüyoruz. Bunun bir soykırım olduğunu, yanlış bir şey olduğunu hepimiz de biliyoruz. Biz de artık yavaş yavaş “Ya neden onlar bu kadar ilerde de biz değiliz? Peki, biz Müslümansak onlar ne?” diye başladık. Biraz geç başlamış olabiliriz ama elimizden geldiği kadar farkındalık oluşturmak için buradayız. Bu konuda ne kadar geri olsak da bir şeyler yapmak için, öğrencilere bakın Filistin’de soykırım hala devam ediyor lütfen bunun farkında olun demek için buradayız." ifadelerini kullandı.
"Soykırım unutulmayacak"
Kampüste bulunan ilk ve ortaokul öğrencilerinin de çadıra geldiklerini ve Filistin’e ilgi duyduklarını söyleyen Karakuş, "Özellikle kızlarla beraber bir elişi yapmak istiyoruz. Bileklik yapıyoruz, herkes kendisi yapıp kendi koluna takıyor. Ve bugün bir arkadaşımız çok güzel bir şey söyledi. “Ben ilerde bir gün bu bilekliği görüp evet yıllar önce Filistin’de savaş vardı ve ben o gün o çadırda sesimi duyurdum. Sesimi bir bileklik yaparak duyurdum” dedi. Bu benim çok hoşuma gitti. Biz burada hem küçük Filistin bayrakları yapıyoruz, çocuklarla beraber bir sürü bileklik yaptık. Çocukların o şarkıları kendi dilleriyle söylemeleri ilerde onların bugünü unutmamalarına sebebiyet verecek. Yıllar önce soykırım vardı biz bunu unutmamalıyız diyecekler. Yanımızda okul olması bize bir avantaj oldu. Bize burada ne yapıyorsunuz diyorlar. Gelsenize diyoruz bize katılın, işte beraber bileklik yapalım, beraber Filistin’i hatırlayalım Filistin’deki soykırımı hatırlayalım diyoruz. İşte çocuklar bisikletleriyle bayraklarıyla dolaşıyorlar. Onlar bugünü unutmayacaklar, soykırım olduğunu hiçbiri unutmayacak." diye konuştu.
"En azından Gazze’yi unutturmamalıyız"
Gazze konusunda bir öğrencinin yapabileceği şeylere değinen Veterinerlik 3. sınıf öğrencisi Mehmet Sami Baytekin de "Öğrenci ve öğrenci toplulukları olarak amacımız kampüs içerisindeki bu konuya duyarsız olan insanların vicdanına hitap etmek. Biz bu davayı nasıl sahiplenmemiz gerektiğini ve kimlerin sahiplenmesi gerektiğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Kamp çadırlarımız var, aynı zamanda büyük bir çadırımız var. Büyük çadırımızda atölye çalışmaları var, kitap okumaları oluyor, dersler oluyor. Bir öğrenci Gazze için bulunduğu bölümde bulunduğu okulda en basitinden kefiyeyle dolaşıp çevresine hatırlatmalar yapabilir. Ayrıca bu konuda bilgi sahibi ise etrafına bu davayı sahiplenmeye yönelik davet de yapabilir. En azından Gazze’yi unutturmamalıyız." şeklinde konuştu.
Öğrencilerin çadırlı eylemi her gün düzenlenen farklı etkinliklerle devam edecek. (İLKHA)