• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Van’da "eğitimde şiddet" olayları protesto edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Eğitim-Bir-Sen, İstanbul'da eski bir öğrenci tarafından yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden okul müdürü için ülke genelinde ortak basın açıklaması düzenledi. Van’da da iş bırakma eylemi yapan öğretmenler, valiliğin önünde basın açıklamasında buluştu.

Grup adına basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca okudu.

Uca, son olarak İstanbul/Eyüp Sultan'da eski bir öğrencinin okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunarak öldürdüğünü anımsattı.

“Sesimize kulak verilseydi bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık”

Van’da da daha önce benzer şiddet olaylarının yaşandığını belirten Uca, “Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olayları ilimizde de bir çok kez yaşanmış; sadece yakın zamanda İpekyolu ilçesi Türk Eczacılar Birliği İlkokulu'nda müdür yardımcısı Burhan Arslan'a ve İpekyolu ilçesi İlknur Ilıcalı ilkokulu müdür yardımcısı Hüseyin Yardım'a yapılan fiziki saldırılar, oluşan vehameti gün yüzüne çıkarmaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak yıllardır şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmış ve tedbirler alınmamıştır.” dedi.

“Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir”

Yaşanan şiddet olaylarının münferit eylem olmaktan çıktığına vurgu yapan Uca, “Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu anlamda bir adım olarak değerlendirilebilecek MEB ve Sendika diyaloğu kapsamında Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, sendika Genel Başkanlarıyla görüşmek istemiş ve Sayın Bakanın daveti üzerine Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın'la, bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirilmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmalar ile Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece önemli ve kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.

"Öğretmenlik meslek kanununun gereği yapılmadı"

Yıllardır yaptıkları çağrıyı yinelediklerini söyleyen Uca, “Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz. Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği maalesef yapılmadı. Son olarak şahit olduğumuz vahim olay bizlere gösterdi ki; eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.” diye belitti.

“Kınama değil yasal güvence istiyoruz”

Eğitimde şiddet olaylarının son bulması için yasal güvence istediklerinin altını çizen Uca, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Gerekli yasal çalışmaların hızlandırılması amacıyla bizler, eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Sonuç olarak eğitimci; şiddeti önleyendir, şiddete maruz kalan olmamalıdır. Eğitimci yol gösterendir, kendisine yol gösterilmemelidir. Eğitimci güvenilirdir, kendisine güvence verilmelidir. Artık kınama değil, yasal güvence istiyoruz!...” (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir