Bismillahirrahmanirrahim.

Hamd, yüce Allah’a; salat ve selam, Hz. Muhammed’e ve tüm inananlara olsun!

Resulullah Efendimiz (SAV), vahyin geldiği o ilk günde şahit olduğu durum karşısında heyecan ve korkusuyla evine gidip eşi Hz. Hatice validemizden üzerini örtmesini ister. Eşinin o halini gören Hz. Hatice (R.Anha) kendisine hiç bir şey sormadan isteğini yerine getirir. Örtünün altında bir süre sakinleştikten sonra, Resulullah (AS) başından geçenleri ve gördüklerini eşine anlatır.

Hz. Hatice validemiz eşini teselli eder. Daha da emin olmak için Onu, Tevrat ve İncil bilgisine vakıf olan amcazadesi Varaka bin Nevfel’e götürür. Gördüklerini Varaka’ya da anlatır Hz. Peygamber.

Varaka, “Sana gelen Musa’ya da gelen Namusu Ekber (Cebrail)’dir. Keşke genç olsaydım da kavminin seni yalandığı, seninle savaştığı ve memleketinden çıkardığı zaman sana yardım etseydim” der.

Mekkeliler nezdinde ‘Muhammed-ül Emin’ olarak bilinen, onlara hiçbir kötülüğü dokunmayan Hz. Peygamber, Varaka’nın bu son sözlerine şaşırır, “Kavmim beni niye yurdumdan çıkarsın ki?” diye sorar. Varaka, “Senin getirdiklerini getirip de kendisiyle savaşılmayan, yalanlanmayan ve yurdundan sürülmeyen kimse yoktur” der.

13 yıllık Mekke tebliğinde, birçok sıkıntı ve...

MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!