İSTANBUL- Cuma namazı sonrası Fatih Camisi`nde bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşu üyeleri, "Demokrasiye Yapılan Darbenin 100. Günü" adı altında Saraçhane Parkı`na yürüdü.

Ellerinde "Sisi`nin 100. Günü: Zorbalık, Katliam, Zillet", "İhvan`ın 100. Günü: Adalet, Direniş, İzzet", "Darbenin Karşısında, Mısır`ın Yanındayız", "Mısır Direniyor, Ümmet Diriliyor", "Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak", "Zorbalık ve Huzursuzluk Yenilecek" yazılı pankart ve dövizler bulunan gruptakiler, cuma namazı sonrası Fatih Camisi`nin avlusunda toplandı.

Ön tarafında kadınların yer aldığı grup, sloganlar atarak ve tekbir getirerek basın açıklamasının yapılacağı Saraçhane Parkı`na yürüdü.

Sisi cuntası yüz gündür zulmediyor

Sisi cuntasının yönetimde olduğu yüz gün boyunca zalimane bir politika yürüttüğünü belirten Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan kaya, baskıcı olarak nitelendirilen Mursi döneminde ise hiçbir özgürlüğün kısıtlanmadığını ifade etti. Mısır`da tutuklu bulunan ve onlarca kişiyle birlikte ufacık bir hücrede tutulan Anadolu Ajansı muhabiri Metin Turan`ın durumunu da hatırlatan Kaya uluslararası kimliğe sahip bir gazeteciye bunu yapan bir rejimin muhalif kimlikli insanlara yapabileceklerinin bir sınırı olmadığını hatırlattı.

Uluslararası camianın ikiyüzlülüğü

Mısır`da yüz gün geçmesine rağmen hala uluslararası camianın, kurum ve kuruluşların darbeye darbe diyemediğini belirten Kaya ayrıca egemen güçlerin `terör` nitelendirmesinin açıkça İslami kimliğe yönelik olduğunu vurguladı. Afganistan`da, Filistin`de, Suriye`de direnen Müslümanların `terörist` sıfatıyla anan bu ülkelerin yüz binden fazla insanı katleden BeşşarEsed zalimine bu sıfatı yakıştıramadığının altını çizdi.

Onlar katlettikçe direnişçilerin azimleri de bir o kadar arttı

Saraçhane`de toplanan kalabalığa seslenen İhvan Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Eşref Abdulgaffar, "Meydanlarda Çocukları, kadınları öldürenler, ölüleri yakanlar insan mıdır? Ben bir insanın, kendine insan diyen birinin bunları yapabileceğine inanmıyorum. Bu katliamları yapanların göğüslerinde bir kalp taşıdıklarına da inanmıyorum. Bunların İslam`a riayet ettiklerine, Müslüman olduklarına da inanmıyorum. Mısır ordusu, çocukları ve kadınları katletti, hatta hastaneleri bile ateşa verdiler.

Bunlar Müslüman olmadıkları gibi bunların Mısırlı olduklarını da düşünmüyorum. Sisi tüm bunları yaparak bizi korkutacağını, evlerimize döneceğimizi zannetti. 80 tane kadın ve erkeği sabah namazı kılarken katlettiler. Bunun üzerine protesto eylemine katılanların sayısı arttı.

Bu darbeciler mescitlere hürmet göstermediler. Rabia`da, Adeviyye`deki mescitleri ateşe verdiler. Bu darbeciler aynı şekilde Müslümanların kanlarına da hürmet göstermediler. Oysa bizim Peygamberimiz bir Müslümanın kanının, Kâbe`nin taşlarının Kâbe`den daha değerli olduğunu söylüyor. Fakat buna rağmen bu darbeciler Müslümanların kanlarına hürmet göstermediler.

Hürriyeti ve özgürlüğümüzü geri alana kadar, hakkımızı geri alana kadar, reisimizi Cumhurbaşkanımızı geri alana kadar meydanlarda mücadele etmeye, direnmeye sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.

Türkiye ve dünyada mısır gösterileri var

Son olarak söz alan Abdurrahman Dilipak, Müslümanların yeterince duyarlı olmadığını ifade etti ve "Cuma ve bayram namazlarında merkezi camilerde buluşmalı ve dosta-düşmana karşıbirlikte ses vermeliyiz" dedi. Mısır darbesinin yüzüncü gününde Türkiye`de birçok yerde protesto programlarının yapıldığını hatırlatan Dilipak dünyada farklı ülkelerde bugünün unutulmadığını belirtti. Namazlarımızda, dualarımızda Mısır`ı anmamız gerektiğini söyleyen Dilipak "Teheccüdlere kalkmalı, kunut namazları kılmalıyız" diyerek konuşmasını bitirdi.

(Erkan Yavuz- Enes Durmaz/ İLKHA)