• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Paket Müslüman Kürt halkının talebini karşılamadı"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİTLİS - Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme Paketi'ni değerlendirdi. Paketin, Müslüman Kürt halkının beklentilerini karşılayamadığını ifade eden Tezcan, paketin siyasi tutsakları ve genel bir affı kapsayacak şekilde genişletilmesini ümit ettiklerini söyledi.

 

"30 yıldır şiddetin içine sıkıştırılan bir halk kitlesi vardır"
Her değişiklikte bir hayır olduğunu belirten Tezcan, "Ebetteki değiştirilen maddeler ihtiyaç duyulan maddelerdi. Ancak kamuoyunun ve toplumun beklentilerini karşılayacak geniş kapsamlı bir demokratikleşme paketi olmadığını gördük.

 

Bu bölgede 30 yıllık bir süreçte cereyan eden şiddet olayları içerisinde sıkıştırılan bir halk kitlesi vardır. Çözüm sürecindeki bir yıllık nefes almakla bu halkın ne kadar huzurlu ve mutlu olduğunu görüyoruz. Bu şiddetin içine sıkıştırılan halkın, aştan ve işten çok şiddetin durmasına sevindiklerini görmekteyiz. Mevcut siyasi partinin ve muhalefet partilerinin görüşlerine bakıldığında bunları dikkate almadıkları anlaşılmaktadır." dedi.

 

"Paket, herkesimi kapsayacak şekilde olmalıydı"
Paketin her kesimi kapsayacak şekilde genişletilmesini beklediklerini vurgulayan Tezcan, "İsterdik ki, paket tüm kesimleri kapsayacak şekilde olsun. Alevi sorunlarının da çözüme kavuşturulmasını ummuyorduk. Genel bir affın dillendirilmesini paketten çıkacağını umut ediyorduk. Çünkü Başbakanın demokratikleşme paketini iki defa ertelemesi ve bu paketten sürprizlerin çıkacağını kamuoyuna bildirmesi, kamuoyunun beklentisini daha da arttırmıştı.

 

Fakat paket açıklandığında kamuoyu hayal kırıklığına uğradı. Özellikle bölgesel çatışmaların olduğu, kaos ortamının oluştuğu ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu bu hassas süreci göz önünde bulundurursak açıklanan paket ne kadar olumlu görünse de tamamen demokratikleşmeden uzak bir pakettir. Yaşadığımız bu bölgeyi, 12 Eylüllerle, 28 Şubatlarla hep olağanüstü bölgesi olarak gördük. Bu bölge halkı, bu süreç içerisinde demokrasinin, insan haklarının, huzurun ve barışın ne olduğunu görmedi." diye konuştu.

 

Anadilde eğitim temel bir haktır
Anadilde eğitimin temel bir hak olduğuna değinen Tezcan, "Anadilde eğitim temel bir haktır. Demokratik ana hakların verilmesinde hiç kimsenin bir endişesi olmamalıdır. Gelişmiş ülkelere bakıldığında anadillerde eğitim ve kendi inançlarını yaşama konusunda böyle bir dayatmanın olmadığını görüyoruz. Gelişmiş toplumlarda ırkçılığın ve mezhepsel çatışmaların olmadığını ve herkesin kendi dilini ve dinini özgürce yaşadığını görüyoruz. Bu özgürce yaşama Müslüman olan bu ülkede neden olmasın.

 

Siyasi partiler yasası mutlaka değişmelidir
Siyasi partiler yasası değişmelidir. Bu güne kadar olan baraj sistemi bir dayatmaydı. İnsanların ve grupların kendilerini mecliste savunmalarının önüne konulan bir engeldir. Bu engel muhakkak kaldırılmalıdır. Her siyasi görüş ve ideoloji mecliste kendisini savunabilmeli ve kendisine yer bulabilmelidir. Gelişmiş hiçbir ülkede baraj sorunu bulunmamaktadır. Eğer bu ülkede demokrasi isteniliyorsa baraj sistemi mutlak surete kalkmalı ve her siyasi parti devlet bütçesinden eşit şekilde faydalanmalıdır." şeklinde konuştu.

 

Zaman aşımına uğramadan ikinci bir paket mutlaka çıkarılmalıdır
Tezcan son olarak, "Sayın Başbakanın bu ne ilk ne de son paket olacak açıklaması doğrultusunda bu paketin de zaman aşımına uğramadan ikinci bir paketin acilen hazırlanmasını bekliyoruz. Hazırlanacak olan bu paket mutlak surette kamuoyunun beklentisini karşılayacak şekilde olmalıdır. Artık bu coğrafyada kin, nefret, öfke ve düşmanlığın yerini, birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurun alması gerekir." dedi. (Şükrü Tontaş - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir