• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.98
  • ...
Her eksik çözüm, yeni sorun üretiyor!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 


İSTANBUL- Demokratikleşme paketini değerlendiren İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası (Eğitim İlke-Sen), onlarca yıldır biriken sorunların çözüm ve çözümsüzlük sarkacında gidip geldiği, siyasal kutuplaşmanın toplumsal tabana yayıldığı, bir dönemden geçildiği vurgulandı.

"Paket doğru çözümü yine dağınık bir vaziyette bırakmış"
Toplum üzerinde onlarca yıldır sürdürülen baskı ve dayatma politikalarının artık taşınamaz olduğu bu dönemde, sistemin mevcudiyetini koruyabilmesi adına çeşitli yasal düzenlemeler yapıldığının açıklandığı açıklamada,"Fakat her defasında eksik bırakılan ya da hakkaniyetli çözümler üretmeyen değişiklikler, toplumun beklentilerini karşılamaktan uzak kalıyor. Nitekim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan son değişiklikler de bu bağlamda değerlendirilebilir. Niyet beyanı olarak kamuoyuna sunulan paket, birçok temel soruna ilişkin kısmi iyileşmeler sağlamakla birlikte, doğru çözümü yine dağınık bir vaziyette bırakmış görünüyor.

Eğitim İlke-Sen olarak, kamuoyuna açıklanan bu değişiklikler, hayata geçirilmeden önce eksikliklerinin mutlaka giderilmesi ve toplumsal talepleri karşılayabilecek düzeye çıkarılması gerektiği kanaatindeyiz" denildi.

Başörtüsü serbestliği her alanda olmalıdır
Başörtüsü meselesinde kamu çalışanlarına dönük bir serbestlik tanınacağının açıklanmasından hemen sonra, bu serbestîden yargı, emniyet ya da ordu mensuplarının hariç tutulmasının aslında devletin başörtüsü özelinde Müslüman kimliğine yönelik "sakıncalı" yaklaşımını devam ettirdiğini ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, "12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın egemen bakış açısını yansıtan böyle bir düzenleme, yasakçıların bugüne kadar ileri sürdüğü argümanları da adeta meşrulaştırmıştır!

Yine ilkokul, ortaokul ve liselerde, imam-hatip okulları dışında başörtülü öğrencilere yönelik sürdürülen yasak, sınıflarda başörtülü öğretmenlere karşı başı açtırılmak zorunda bırakılan öğrenciler gibi ilk kez karşı karşıya kalacağımız çelişkili bir sonucu beraberinde getirecektir. Diğer taraftan, aynı pakette dini vecibelerini yerine getiren insanlara dönük ayrımcı ve engelleyici tutumların ceza kapsamına alınacağı açıklanmıştır. Bu durumda, okullarda kılık-kıyafet yönetmeliğini uygulamakta ısrar eden okul yönetimleri ve öğretmenler hakkında cezai işlem uygulanması gerekecektir. Eğitim İlke-Sen olarak tüm bu çelişkilerin derhal sonlandırılması, darbe dönemi kılık-kıyafet yönetmeliklerinin kaldırılması, başörtüsünde ise şartsız ve şerhsiz bir çözüm sağlanarak, bu sorunun daha fazla rehin bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz" denildi.

Andımız'ın kaldırılması yerinde bir düzenlemedir
Türkiye'deki Farklı etnik grupların inkârı anlamına gelen, hem de Müslümanlar açısından İslam akidesine aykırı unsurlar taşıyan öğrenci andının kaldırılmasını yerinde bir düzenleme olarak değerlendiren Eğitim İlke-Sen,"Fakat bu önemli düzenlemenin, eğitim sistemindeki tektipçi ve inkârcı tüm politikalardan vazgeçilmesi yolunda atılmış adımlardan yalnızca biri olduğu unutulmamalıdır. Öğretim programlarından, ders içeriklerine kadar milli eğitim, ideolojisiyle ve temel kanunlarıyla gündemde kalması gereken önemli bir sorundur.

Anadilde eğitim konusunda sunulan "özel okul" formülü, temel bir hakkın her anlamda iadesi konusunda sistemin hâlâ direnç gösterdiğini ortaya koymuştur. Üstelik böyle bir düzenleme, temel bir hakkın adeta parası olana sağlanması gibi bir eşitsizlik de içermektedir. Dolayısıyla soruna dönük talebin karşılaması için anadilde eğitim hakkı, yalnızca paralı okullarda değil kamu okullarında da mutlaka sağlanmalıdır" dedi. (Enes Durmaz/ İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir