"Hekime serbest ama Hâkime yasak"
Başörtü serbestliğinde istisna getirilmesini eleştiren SP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Latif Özek, hekime serbest, hakime yasak diye sınırlama getirmenin inanç özgürlüğünün ruhuna aykırı olduğunu söyledi.
KONYA - Mahalli seçimlere hazırlık çalışmaları çerçevesinde il ve ilçe teşkilatlarıyla istişare ve çeşitli protokol ile Sivil Toplum Kuruluşlarını ziyaret amacıyla Konya'ya gelen Öztek, kamu çalışanlarına başörtü serbestliği getirilmesinde emniyet, TSK ve yargının yasak kapsamında bırakılmasını eleştirdi.
'Demokratikleşme Paketi' hakkında partilerinin görüşünü belirten Prof. Dr. Latif Öztek maddeleri tek tek değerlendirirken kaygılı olduklarını söyledi.
Başörtüsünün aksesuar değil, inancın gereği olduğunu belirten Öztek, "Hekime serbest, Hâkime yasak diye sınırlama getirmek inanç özgürlüğünün ruhuna aykırıdır" diyerek temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesini, ülkenin normalleşmesini temin edecek her adımı ön koşulsuz ve sonuna kadar destekleyeceklerini belirtti.
Baraj sistemi
Seçim sisteminde yapılması planlanan değişiklikleri değerlendiren Öztek, "Yüzde 5 barajı ve daratılmış bölge sistemi' ile 'Dar bölge seçim sistemi' barajın yüzde 25'lere çıkarılması anlamına gelmektedir. 2011 milletvekilleri seçimleri örnek alınırsa bu iki sistemden de en çok karlı çıkan partilerin AKP ve BDP olduğu görülecektir. Saadet Partisi olarak barajsız seçim sistemini istiyoruz. 100 milletvekili, partilerin aldıkları genel oy oranları nispetinde partilere dağıtılmalıdır."
Hazine yardımı
Öztek, partilerinin paketle ilgili görüşlerini şöyle aktardı: "Hazine yardımı sınırının yüzde 7' den yüzde 3'e düşürülmesi büyük bir lütuf olarak takdim edilmektedir. Bütün partilere herhangi bir sınır konulmaksızın seçimlerde aldıkları oy oranına göre hazine yardımının yapılmasından yanayız.
Kamuda başörtüsü yasağı
Yıllardır büyük bir zulme dönüşen başörtüsü konusunda düzenleme yapılması ve kamu çalışanlarına serbestiyet getirilmesi önemli ve müspet bir adımdır. Ancak açıklanan şekliyle getirilirse yetersizdir ve kusurludur.
Başörtüsü; iş güvenliği, estetik kaygılar ya da kıyafet yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilebilecek bir aksesuar değildir, inancın bir gereğidir.
Siyasi partilere üye olma
Bu düzenleme ile hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, irtikâp, sahtecilik, gibi suçları işleyenlerin, ihaleye fesat karıştıranların, terör suçlarına bulaşanların, vatana ihanet edenlerin, ülkeyi bölmeye, devleti yıkmaya çalışanların siyasi partilere üye olmalarının önü açılmaktadır. Bu düzenleme neden getirilmiş, bilemiyoruz.
Nefret suçları
Bizim medeniyet değerlerimizde öteki yoktur. Ve nefret suçu diye bir durum da yoktur. Bu batının mikroplu değerlerinin ortaya çıkardığı bir hastalıktır. Bir hakaret söz konusu ise tazminat cezaları mevcuttur.
Endişemiz o dur ki adı konulmamış ve tarifi yapılmamış böyle bir düzenleme keyfi uygulamalara sebep olur. Yarın İsrail'in Ortadoğu'daki zulümlerini eleştirmenin nefret suçu kapsamına alınmayacağını kim garanti edebilir." (İlyas Yavuz - İLKHA)