Pansuman tedbirler kalıcı çözümler üretmez
Demokratikleşme Paketi'nde halkın birçok talebinin de gözaardı edildiğini belirten Mazlum-Der Şanlıurfa Şube Başkanı Meral Dervişoğlu, göstermelik pansuman tedbirlerin kalıcı çözümler üretmeyeceğini kaydetti.
ŞANLIURFA - Demokratikleşme Paketi ile ilgili açıklamalarda bulunan Mazlum-Der Şanlıurfa Şubesi Başkanı Meral Dervişoğlu, paketin birçok maddesine iyi niyetle baktıklarını ama halkın birçok talebinin de gözaardı edildiğini ifade etti.
"Lokal değil kalıcı çözümler gerekli"
Ülkenin temel sistematiğini değiştirecek, vesayetin gücünü kıracak, bir arada yaşamaya ve toplumsal barışa gerçek anlamda niyetlenerek, evrensel ilkelere yönelecek köklü yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Dervişoğlu, "Ancak anayasanın kökten değiştirilmesine yönelik bir çaba samimiyet arz edebilir. Aksi halde göstermelik pansuman tedbirler ve günü veya seçimi kurtarmaya yönelik düzenlemelerin kalıcı çözümler üreteceğini beklemiyoruz" diye konuştu.
"Yargı, emniyet ve askere başörtü yasağı doğru değil"
"Andımız uygulamasının kaldırılması, yer isimleri ile ilgili yaklaşım, kılık kıyafet konusundaki yaklaşım, X,W,Q harflerinin kullanılmasının önündeki engelleri kaldırma, seçim barajı ve küçük partilere hazine yardımı gibi kimi olumlu yorumlanabilecek maddelere iyi niyetle yaklaşılabilir."diyen Dervişoğlu, "Çıkan maddede yargı, emniyet ve askere başörtü yasağı getiriliyor. Bu bir hak ise korkmadan, ürkmeden herkese tanınmalıdır. Ayrıca İlkokul veya Ortaokuldan itibaren başörtüsü takmak ve namaz kılmak isteyen çocukların önüne her türlü engel kaldırılmalıdır. Hem buna itiraz eden velilere acılar çektiriliyor ve mağdur ediliyorlar." dedi.
Eğitim sistemi köklü bir şekilde değişmeli
Andımız için geç kalındığını, anadilde eğitimin sadece özel okullarda serbest olması yetersiz bir adım olduğunu belirten Dervişoğlu, "ilk önce eğitim sistemini köklü değiştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç var. Kaldı ki, Kürtler çocuklarını devletin parasız okullarına zor şartlarda yollarken özel okullara hangi imkanlarla gönderecekler." ifadelerini kullandı.
"Siyasi mahkumlar serbest bırakılmalıydı"
Cezaevlerinde bulunan binlerce siyasi tutuklunun, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması gerektiğini belirten Dervişoğlu, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanununa yönelik bir çalışmanın yapılmamasının bir eksiklik olduğunu söyledi.
Dervişoğlu son olarak, "Çözüm sürecinin daha şeffaf ve katılımlarla devam etmesi için bir adım atılmamış, köy koruculuğu, bölgedeki aşiretlerin halk üzerindeki vesayetinin kaldırılmasına ve tarafların işlediği faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına yönelik adım atılmamıştır. (Osman Gülebak - İLKHA)