Eğitim teknolojileri, fen derslerinde öğrencilerin başarılarını artırdı
Küresel Eğitimi İzleme 2023 Raporu'nun Türkiye bölümüne ilişkin veri analizleri tamamlandı. Raporda, akıllı tahta gibi dijital eğitim araçlarının öğrencilerin özellikle fen derslerindeki başarısını artırdığı ortaya kondu.
Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB), UNESCO tarafından yayımlanan eğitimde teknoloji konulu Küresel Eğitimi İzleme 2023 (Global Education Monitoring) Raporu'nun Türkiye bölümüne ilişkin veri analizleri tamamlandı. Raporda, akıllı tahta gibi dijital eğitim araçlarının öğrencilerin özellikle fen derslerindeki başarısını artırdığı ortaya kondu.
UNESCO Küresel Eğitim İzleme Raporu'nda, dijital teknolojinin eğitim ve öğretimde birçok değişikliğe yol açtığı vurgulandı ve dijital eğitim maliyetleri ile dijital teknolojiden mahrum kalan ülkelere yer verildi.
Raporda, Türkiye'de eğitim alanında olumlu sonuçların, 2010'da gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 3,8'ini oluşturan kamu eğitim harcamalarının 2019 yılında yüzde 4,4'e yükselmesiyle bağlantılı olduğu vurgulandı.
MEB tarafından 2011'den bu yana yürütülen çalışmalar sonucunda 570 binden fazla sınıfta kullanılmaya başlanan akıllı tahtaların etkilerine de yer verilen raporda, Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) sonuçlarına göre, fen derslerinde akıllı tahtalar aracılığıyla simülasyon deneyimi olan 8. sınıf öğrencilerinin başarılarının 2007-2015 yılları arasında yüzde 12 arttığı belirtildi. Ayrıca, Türkiye'deki 8. sınıf öğrencilerinin yarısından fazlasının simülasyon deneyimine sahip olduğu aktarıldı.
Raporda, Türkiye'nin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) eğitimi çerçevesindeki mühendislik konularını ilk ve ortaöğretimden itibaren eğitim sistemine dahil ettiği de vurgulandı. Raporda, Türkiye'nin ilkokulda matematik yeterliliği konusunda yüzde 3,3 ilerleme kaydetmesi de olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.
Raporda, yükseköğretimde destekleyici teknolojilerin sistematik olarak kullanılmasının Türkiye dahil 10 ülkede zihinsel ve bedensel engelli öğrencilerin akademik, psikolojik ile sosyal katılımına olumlu etkileri bulunduğu vurgulandı.
Singapur merkezli "DQ Enstitüsü" tarafından geliştirilen "yapay zeka" çerçevesinin uygulanmasında Millî Eğitim Bakanlığının yanı sıra Meksika ve Tayland eğitim bakanlıklarının da öncü rol üstlendiği belirtildi.
Raporda ayrıca, kuşaklar arası eğitim hareketliliği çerçevesinde Türkiye'de özellikle kız çocuklarına yönelik iyi örnekler görüldüğü vurgulandı.
Türkiye, ODTÜ ile en büyük kitlesel çevrim içi ders sağlayıcısı oldu
Teknolojinin kitlesel açık çevrim içi derslere etkisinin ele alındığı kısımda, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından geliştirilen, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen Bilge-iş Projesi'nin 90 bin öğrenciye ulaştığı ve böylelikle Türkiye'nin en büyük kitlesel açık çevrim içi ders sağlayıcısı olduğu bildirildi.
"Teknoloji insanı desteklemeli ama insanın yerini almamalı"
Raporda, dijital teknolojilerle ve onlarsız yaşamayı öğrenmenin ve bilgi çağında gerekli bilgiyi alıp gereksizi göz ardı etmenin önemi vurgulandı.
Teknolojilerin insanı desteklemesi ancak asla onun yerini almaması gerektiğine işaret edilen raporda, "Eğitimde teknoloji kullanımının odak noktası dijital girdiler değil, öğrenme çıktıları olmalıdır. Öğrenmeyi geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılan dijital teknoloji, öğretmenlerle yüz yüze etkileşimin yerine geçecek değil, tamamlayacak bir unsurdur." değerlendirmesi yapıldı. (İLKHA)