“Yeter Artık! Plaja Dönen Sokaklarda Çocuklarımızla Yürümekten Utanıyoruz!” başlığını taşıyan broşürlerde, modern hayat tarzının etkisiyle ahlaki değerlerin erozyona uğradığı ve bu durumun gelecek nesilleri tehdit ettiği vurgulandı.

Broşürlerde, yaz aylarında sokaklarda “çıplaklık sınırına varan kıyafetlerin” normalleştirildiği savunularak, çocuklarla birlikte dolaşmanın aileler için “utanç verici hâle geldiği” ifade edildi. “İç çamaşırı tarzı giysilerle sokaklarda gezmek, eşini, kızını, bacısını, sevdiğini teşhir etmek normal bir durum değildir” denilen metinde, toplumsal duyarlılığa çağrı yapıldı.

“Tavrımız, açık çirkinliğedir” başlığıyla verilen bölümde, teşhir ve çıplaklığın “özgürlük” değil, insanı fıtratından uzaklaştıran ve arzuların kölesi hâline getiren bir tercih olduğu belirtildi. İnsanların ahlaki değerlere dönmesi gerektiği belirtilerek, “Bir gün bu hayatın sona ereceğini ve ahiret gerçeğiyle karşılaşılacağını unutmayın” ifadelerine yer verildi.

Metinde ayrıca İslam’ın, kötülüklere ve aşırılıklara karşı tavır almayı emrettiği hatırlatıldı:

“Toplumsal yozlaşmalara karşı yapılması gereken en doğru şey; tepki göstermek, tavır almak, eleştirmek, bu çirkinliği kabul etmemek, normalleştirmemek ve engel olmaktır.”

Metin, “Hayasızlığın normalleştiği yerde insanlık ölür. Çıplaklığın yaygınlaştığı yerde iffetsizlik artar. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve geleceğimizi korumanın başka yolu yok” ifadeleriyle son buldu.

Metnin tamamında şu ifadeler yer aldı;

Modern hayat tarzının etkisiyle giderek derinleşen ve yaygınlaşan bir ahlaki-insani kriz ile karşı karşıyayız. Konuştuğumuz dilden düşünme tarzına, kılık kıyafetten yeme içme alışkanlıklarına kadar her alanda bir bencilleşme ve yozlaşma gittikçe yaygınlaşıyor. İnsani, dini ve ahlaki değerlerle savaş açmış bozguncu bir anlayış, bu günümüzü de gelecek nesillerimizi de tehdit ediyor.

Yaz mevsiminin de gelmesiyle söz konusu yozlaşma en açık şekilde görülmektedir. Sokaklara ve caddelere yansıyan ve artık açıklık değil neredeyse çıplaklık biçimini almış kılık kıyafetler dikkat çekiyor. Hiçbir edep ve haya duygusu taşımaksızın fütursuzca bedenlerin sergileniyor olması ayıplanan hâle gelmiş durumda. Kalabalık ortamlarda sergilenen uygunsuz hâller, çocuklarımızın gözleri önünde yaşanıyor, aileler çocuklarıyla dolaşmaya utanır hâle geliyor.

Edebe, Ahlaka İnsanlığa Çağrı
Bu yozlaşma ve ahlaksızlık karşısında asla sessiz kalamayız. Duyarsızlık, tepkisizlik, “bize ne”cilik bu çirkinlikleri normalleştirmekten başka bir işe yaramaz. Yapılması gereken en insani, vicdani ve ahlaki tavır, bu çirkinliklere karşı çıkmak, iffet ve hayaya uygun davranışları normalleştirmektir. Çocuklarımızın ve gelecek nesillerimizin temiz bir ahlaki zeminde yetişebilmesi için bu yozlaşmayı durdurmak zorundayız.

İç çamaşırı tarzı giysilerle sokaklarda gezmek, eşini, kızını, bacısını, sevdiğini hiç kıskanmadan teşhir etmek, kabul edilecek normal bir durum asla değildir. Bu durumu kanıksamak dahi hayâsiyet yoksunluğudur. Hayasızlığa, edepsizliğe, toplumsal yozlaşma ve bozulmaya tepkisiz, hoşgörülü olmak ya da doğal görmek değil asıl bu yozlaşmaya destek olmaktır. Bu durum karşısında alınan tutum ve davranışlar hususunda mutlaka toplum duyarlılığının da harekete geçmesi gerekir. “Bizi ilgilendirmez” tavrı çürütücüdür.

Tavrımız, Açık Çirkinliğedir!
Söz konusu çıplaklık, teşhir ve tacizin bilinçsizce malzemesi olduğunu düşündüğümüz bizim insanımıza ve bizim çocuklarımıza da hatırlatmak isteriz ki tercihimiz bir özgürlük değil, aksine insanlık fıtratından uzaklaşarak arzu ve isteklere köle olmaktır. Size ahlaki, iffetli, utanmayı ve bir gün bu hayatın sona erip ahiret gerçeği ile karşılaşacağınızı da hatırlatmak isteriz. Yeniden insanlık fıtratına dönmek, âlemlerin Rabbi olan Allah ile bağ kurmak için geç değildir.

Kötülüklere Engel Olmak Vazifemizdir
İslam, iyilikleri güzellikleri yaygınlaştırmayı emrettiği gibi kötülüklere, çirkinliklere, aşırılıklara engel olma vazifesini de omuzlarımıza yüklemiştir. Şüphesiz, kötülüklere seyirci kalmak, duyarsızlaşmak ve normalleştirmek, ifsadın önünü açmaktadır. Toplumsal yozlaşmalara karşı yapılması gereken en doğru şey; tepki göstermek, tavır almak, eleştirmek, bu çirkinliği kabul etmemek, normalleştirmemek ve engel olmaktır.

Kamuya açık alanlarda çırılçıplak bir şekilde gezmek hangi özgürlüğün parçası olabilir? İnsan fıtratına aykırı, edebe, hayaya, ahlaka ve toplumsal değerlere ters bu halin asla kabul görmeyeceğini ifade etmek isteriz.

Hayasızlık, iffetsizlik, çıplaklık toplumda sapıklıkları yaygınlaştıran en büyük fitnelerdendir. Çocuklarımızın gözlerinin önünde sergilenen bu hayasızlık, aynı zamanda onların ruhlarına atılan büyük bir zehir gibidir. Bu nedenle başta aileler olmak üzere toplumun her kesimini bu duruma tepki göstermeye, tavır almaya, evlatlarını ve geleceğini korumaya çağırıyoruz.

Unutmayalım ki, hayâsızlığın normalleştiği yerde insanlık ölür. Çıplaklığın yaygınlaştığı yerde iffetsizlik artar. Ahlaki değerlerin terk edildiği yerde, gelecek nesillerimiz kurtulamaz. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve gelecek nesillerimizi korumanın başka yolu yok!

Gz Gja I0 W Y A A E5G

Muhabir: Hamza Durmaz