Yeni bir araştırmaya göre, beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojisi, felçli ve konuşma yetisini kaybetmiş bireylerin "içsel konuşmalarını" yani söylenmemiş düşüncelerini okuyabiliyor. Stanford Üniversitesi liderliğinde ve çeşitli Amerikan üniversiteleriyle iş birliği içinde yürütülen bu çalışma, Cell dergisinde yayımlandı. Çalışma kapsamında, ağır motor ve konuşma engelleri olan dört kişiye, beynin konuşmadan sorumlu bölgelerine mikro elektrot dizileri yerleştirildi.

Sonuçlar, kişinin zihninde konuşmayı hayal ettiğinde, beyinde belirgin sinirsel aktiviteler oluştuğunu gösterdi. Bu aktiviteler, gerçek konuşma girişimlerinde oluşan örüntülere benzer ancak daha zayıf düzeydeydi.

Araştırmacılar, yapay zekâ algoritmaları kullanarak bu sinyalleri çözümlenmeyi başardı ve onları kelimelere dönüştürdü. Bu gelişme, gelecekte hastaların yalnızca düşünerek etkili bir şekilde iletişim kurabilecekleri sistemlerin geliştirilmesinin önünü açıyor. Bu sistemler, konuşmaya veya kas hareketine ihtiyaç duymadan çalışabilecek.

Ancak teknoloji hâlen "kanıt aşamasında" bulunuyor. Bilim insanları, içsel düşüncelerin istemsiz olarak "sızdırılması" riskine dikkat çekiyor. Bu nedenle, bu tür sistemlerde mahremiyeti koruyacak çözümler geliştirmek için çalışmalar sürüyor.

Şu anki BCI sistemleri, daha çok gerçek konuşma girişimleriyle ortaya çıkan beyin aktivitelerini çözümlemek üzere tasarlanmış durumda. Araştırmacılar, sistemin istemsiz olarak içsel konuşmayı algılamasını engellemek için yeni bir eğitim yöntemi geliştirdiklerini açıkladı.

İçsel konuşmayı doğrudan çözümleyen bir sonraki nesil sistemler için ise bir güvenlik sistemi geliştirildi. Bu sistem, kullanıcının yalnızca nadir ve özel bir kelimeyi zihninde hayal ettiğinde düşüncelerinin çözümlenmesine izin veriyor – yani bir tür "zihinsel parola" işlevi görüyor.

Gelecekteki gelişmeler arasında, daha fazla nöronun kaydedilmesi, tamamen kablosuz implant sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanım kolaylığının artırılması hedefleniyor. Çeşitli şirketler bu alanda çalışmalarını sürdürüyor ve teknolojinin önümüzdeki birkaç yıl içinde erişilebilir hale gelmesi bekleniyor.

Araştırmacılar ayrıca, yalnızca motor korteksiyle sınırlı kalmadan, dili ve işitmeyi yöneten beyin bölgelerini de keşfetmeyi planlıyor. Bu bölgeler, içsel konuşmalarla ilgili daha net bilgiler barındırabilir ve sinyallerin çözümleme doğruluğunu artırabilir.

Muhabir: Hamza Durmaz