İnsan hakları merkezi Adalah, Pazar akşamı yaptığı açıklamada, avukatlarından oluşan bir ekibin Negev’deki “Ketziot” Hapishanesine girmeyi başararak, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan “Sumud Filosu”na katıldıkları için gözaltında tutulan bazı gönüllüleri ziyaret ettiğini duyurdu.
Merkez, Hadera’daki avukatların hapishaneye girebilmesi için 9 saatten uzun süre bekletildiğini, ardından sadece yarım saatlik bir görüşme izni verildiğini belirtti. Haifa merkezli Adalah’ın açıklamasına göre, avukatların görüştüğü 11 Tunuslu gönüllünün tamamı açlık grevinde ve diğer tutukluların da büyük kısmının aynı şekilde greve başladığını aktardılar.
Soykırımcı israil hapishane yönetimi, savunma ekibine yaklaşık 170 gönüllünün ertesi gün sınır dışı edileceğini bildirdi ancak isimler, uyruklar ve nereye gönderilecekleri açıklanmadı. Son iki günde 140 aktivist Türkiye, İspanya ve İtalya’ya sınır dışı edilmişti.
Serbest bırakılan aktivistler, hapisteki arkadaşlarının işkenceye, insanlık dışı muameleye maruz kaldığını, bazılarının israil bayrağını öpmeye zorlandığını ve ilaçlarından mahrum bırakıldığını aktardı. Adalah, bugün merkezin müdahaleleri ve yabancı elçilik temsilcilerinin ziyaretleri sonrası ilaçların hapishaneye girmesine izin verildiğini bildirdi.
Filo gönüllüleri , avukatlara, limandan hapishaneye transfer sırasında ve gözaltının ilk günlerinde yaygın şiddet ve saldırılara maruz kaldıklarını söyledi. Merkez, mevcut durumu “nispeten istikrarlı” olarak nitelese de açlık grevindeki tutukluların sağlık hizmetinden mahrum bırakılmasından kaygılı.
Adalah, israil donanmasının 1–2 Ekim 2025’te uluslararası sularda filoyu durdurmasından bu yana gönüllülerin karşılaştığı ciddi ve sistematik insan hakları ihlallerini belgeledi. Merkezin avukatları ve savunma ekibi, hapishanede en az 80 kişiyle yapılan görüşmelerde, esirlerin hayati ilaçlara ve tıbbi bakıma erişimden mahrum bırakıldığını ortaya koydu. Bu ilaçlar arasında hipertansiyon, kalp hastalığı ve kanser gibi kronik hastalıklar için hayat kurtarıcı ilaçlar da vardı.
Esirler ayrıca gıda ve içilebilir su eksikliği yaşadıklarını, bazı kişilerin gözaltına alındıkları andan beri hiçbir yemek verilmediğini bildirdi.
Filo gönüllüleri elleri saatlerce kelepçeli, güneş altında oturmaya veya diz çökmeye zorlandıklarını, tekme ve yumrukla darp edildiklerini, polis tarafından ırkçı sözlü hakaretlere maruz kaldıklarını belirtti.
Çoğu yatak olmadan yerdeki döşeklerde, bir odada 14 kişiye kadar sıkıştırılmış halde, tek bir tuvaletle, soğukta, gece boyunca ışıklar ve uykusuz bırakmaya yönelik gürültüler altında kalıyor. Tutuklular, gece boyunca sürekli koğuş değiştirmeye zorlandıklarını ve bunun bir yıpratma ve baskı yöntemi olduğunu ifade etti.
Bazı katılımcılar kimliği belirsiz kişiler tarafından sorgulandıklarını, diğerleri ise gardiyanlar tarafından kötü muameleye uğradıklarını söyledi. Bazı tutuklulara fiziksel şiddet uygulandığı, birinin ellerinin yaralandığı aktarıldı. Bazılarının gözleri bağlanmış ve bilekleri uzun süre kelepçelenmişti. Bir kadın, başörtüsünü çıkarmaya zorlandığını ve kendisine sadece gömlek verildiğini söyledi. Diğerleri, namaz kılmalarına kısıtlama getirildiğini bildirdi.




