Milyonlarca emekli yıllarca çalışıp, çoluk çocuğunun boğazından keserek pirim ödedikten sonra, hayatlarının en kırılgan döneminde hak ettikleri maaşı alamamaktan şikayetçi. Şu anki emekli maaşıyla kira ödemek bile imkansız hale gelmiş durumda. Maaşların bu denli düşük olmasının başlıca nedenlerinden biri de, kamuoyunda sıklıkla gündeme gelen ve giderek daha fazla tepki çekemeye başlayan "kök maaş” uygulaması.
Peki nedir bu kök maaş dedikleri şey?
Kök maaş, emekliye yapılan tüm ek ödemeler (refah payı, seyyanen zam, taban maaş desteği vb.) hariç tutularak, sadece devletin asıl hesapladığı emekli maaşının "çıplak" hali demektir.
Daha iyi anlaşılabilmesi için dilerseniz şöyle bir örnekle açıklamaya çalışalım.
Bir emekli 10.000 TL maaş almaktadır. Lakin bu maaşın 7.000 TL’si, seyyanen artış, refah payı, sosyal yardım gibi geçici adlar altında ödenmektedir. Yani emeklinin maaşı aslında sadece 3.000 TL’dir.
Devlet maaşa zam yaparken sadece o 3.000 TL'lik kök maaşa zam yapar. Yüzde 50 zam gelse bile maaş 10.000 TL’den 15.000 TL’ye çıkmaz. Yalnızca 3.000 TL → 4.500 TL olur. Ve bu rakam 10.000 TL’nin altında kaldığı için Yüzde 50’lik zam farkı emeklinin maaşına yansımaz.
Bu durumu defalarca yaşayan emekli her defasında büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü yaşadı. İşin ilginç tarafı, kök maaş teraneleri hep seçimlerden sonraki dönemlerde dillendirildi. Seçime yakın zamanlarda ise kök maaşın esamesi okunmadığı gibi, emekli maaşlarına yapılacak olan seyyanen zamlar işlenip durdu.
Bu çarpık sistem bir an önce değiştirilmeli. Neden mi? İşte hiçbir mantığın reddetmeyeceği başlıca nedenler.
Zamların Psikolojik Etkisi Kısa Vadeli Oluyor
Emekliye Güzel Haber diye kamuoyuna sunulan zam haberleri, gerçekle yüzleşen emekli için tam bir hayal kırıklığı oluyor. Zira zam yukarıda da açıkladığımız gibi kök maaşa uygulanıyor.
Devletin açıkladığı yüzde 25, yüzde 35 gibi zam oranları kamuoyunda "emekliye güzel haber" olarak sunuluyor. Ancak maaşının büyük kısmı taban düzeyde tutulan emekliler, bu zamdan gerçek anlamda faydalanamıyor. Zira zam kök maaşa uygulanıyor ve çoğu emeklinin kök maaşı bugün için 7.000–10.000 TL civarında. Bu, yapılacak zam ne olursa olsun, gerçek maaşta ciddi bir artış olmamasına neden oluyor.
Enflasyon Karşısında Ezilen Emekli
TÜİK enflasyon oranlarına dair bir rakam açıklıyor lakin temel tüketim maddelerine gelen zamlar farklı bir hikâye anlatıyor. Kira, gıda, ilaç, elektrik, su... Emekli tüm artışları iliklerine kadar hissederken, kök maaş sayesinde sabit gelire mahkum edilmiş oluyor. Bu da emekli kesimde adaletsizlik hissi doğuruyor ve toplumdaki güven duygusu sarsılıyor.
Sosyal Yardımlar Seçim Yatırımının Ötesine Geçemiyor
Hükümet, emekliye 3000 TL seyyanen zam yapıyoruz diye büyük bir propaganda yapıyor. Bir süreliğine bu işe de yarıyor ancak gelinen ilk zam döneminde bu seyyanen artış geri alınmış oluyor. Hiç vermemek mi daha kötü, verdikten sonra geri almak mı? Aklınız hangisini seçiyor.
Tabi ki hükümet tarafından yapılan seyyanen zamları ve maaş iyileştirmelerini kötülemiyoruz. Bunlar geçici bir süreliğine de olsa, emeklinin sırtından yükü alan önemli uygulamalardır. Ancak bu artışlar direkt olarak zammın üzerine yapılmalıdır. Bürokratların iki kalem oynatmasıyla emekliye yapılan zammın üstüne konmasının yolu hükümet tarafından mutlaka kapatılmalıdır.
Sosyal Devlet Olmanın Gereği
Devletin emekli vatandaşlara bağladığı maaş, bir lütuf değildir. Bu insanlar gençlik yılları boyunca çalışıp vergisini ve primini ödedi. Onları toplum içerisinde hak ettikleri yere yerleştirecek iyi bir maaş, onların en temel haklarından biridir. Bu aynı zamanda Sosyal Devlet olmanın da en temel ilkelerindendir.
Devlet artık kök maaş oyununa bir son vermeli, emeklisine sahip çıkmalıdır.
Yaşlıları üzmek dinimizde de nas ile yasaklanmıştır. Onlar olmasa belalar üzerimize yağmur gibi yağardı. Bunu unutmayalım.
Mesut TUNCE