asta, omurga boyunca yavaş büyüyen nadir bir kemik tümörü olan chordoma teşhisi almıştı. ABD’de yılda 300’den az chordoma vakası görülüyor.

Dr. Muhammed A.M. Labib, “Tümör, boynunun bazilar sınırının hemen altındaki omurga ve omurilik kordonunu sarıyor, omurlara kadar yayılmıştı. Göz yuvası altından ulaşarak, başka türlü müdahale edilmesi çok zor ve yüksek risk taşıyan tümörü çıkardık,” dedi.

Ön yaklaşımla müdahale edilmesi, omurilik hasarı riskini artıracağı için tercih edilmedi. Bu teknikle, yutma ve konuşmayı kontrol eden sinirler, östaki borusu, iç karotis atardamarı ve juguler ven gibi önemli yapıların zarar görmesinden kaçınıldı.

Cerrahlar, “omuriliğin önünden doğrudan girilecek dev bir cerrahi koridor” açtılar. Bu sayede operasyon boyunca net görüş sağlandı.

Operasyon sonrası hastada artık kanser belirtisi görünmüyor. UMMC’de nöroşirürji, kafatası tabanı cerrahisi, yüz-plastik cerrahi ve radyasyon onkolojisi uzmanlarından oluşan ekip, tümörü 2 ayrı müdahalede çıkardı:

Kafatasını açarak beyin sapı yakınlarındaki kısmı temizlediler.

Burun içi yolla tümörün geri kalan kısmına ulaşıldı.

Her iki yaklaşımda da ince uçlu endoskoplarla hassas cerrahi uygulandı.

Dr. Labib, öncelikle kadavra çalışmalarıyla bu yaklaşımı geliştirdi. Göz yuvasını “üçüncü burun” olarak tanımladı. Operasyon, kadavralarda yapılan detaylı deneyler sonucu mümkün oldu.

Hasta Karla Flores (şu an 20 yaşında, Rosedale, MD), bu yıl baharda gerçekleştirilen üç operasyondan sonra proton ışın tedavisi gördü. Ayrıca boyuna C1–C2 omur kaynaşması yapıldı. Şu anda genel durumu iyi; sol göz hareketlerinde beyin sapına yakın bölgedeki sinir hasarı nedeniyle hafif sorunlar var.

Karla, 18 yaşında çift görme problemi yaşamaya başladı ve uzun süre nedenini bulamadı. “İlk başta kimse sağlığımla ilgili ciddiye almadı. Sonra göz doktorum beni Dr. Labib’e yönlendirdi ve doğru teşhisi koydu. Doktor ekibi beni dinledi, ciddiye aldı. Tümörle ilgili süreç korkutucuydu ama onları görünce içim rahatladı,” dedi.

Göz çevresine kesi yapılmadan, alt göz kapağına içten ve ağız içinden cerrahi geçiş yapıldı. Dr. Vakharia, göz yuvası alt ve yanak kemiği kısımlarını çıkardı. Bu sayede hiç yüz izi bırakmayacak şekilde cerrahi koridor oluşturuldu.

Tümörü temizledikten sonra, çıkarılan kemik parçaları yerine titanyum plak yerleştirildi, yanak kemiği yerine Kalpesh Dr. Vakharia’nın hasta kalçasından alınan kemik yerleştirildi.

Muhabir: Huseyin Gizli