Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde yer alan Cenin Mülteci Kampı’na barış ve gözlem amaçlı ziyarette bulunan 35 diplomat, işgal ordusunun amansız gerçek mermi saldırısına maruz kaldı.

Aralarında Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosluğu’ndan görevli diplomatların da bulunduğu heyet, işgal askerleri tarafından “korkutma ve sindirme” amacıyla hedef alındı. Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik’in yaptığı açıklamada, “israil askerleri diplomatik dokunulmazlığı ve uluslararası hukuku alenen çiğneyerek, kamp girişinde ateş açtı.” ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI HUKUKUN AYAKLAR ALTINA ALINMASI

Bu saldırı, sadece bir diplomata yönelik fiili şiddet olmanın ötesinde, devletler arası ilişkilerin temel taşı olan diplomatik güvenlik ve saygı ilkesinin tamamen yok sayılması anlamına geliyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, işgalci israilin bu insanlık dışı ve hukuk dışı eylemini sert şekilde kınayarak, sorumluların derhal hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Bakanlık açıklamasında, “israilin diplomatları hedef alması, uluslararası hukuka yönelik sistematik bir saldırıdır ve kabul edilemez” denildi.

İSRAİLİN CEVABI: PROVOKASYON VE ÇARPITMA

İşgal ordusu ise yaşananları “koordineli bir giriş” ve “uyarı ateşi” olarak savunmaya çalıştı. Ancak gerçeğin üzerini örtmeye yetmeyen bu açıklamalar, işgalci ordunun sistematik şiddet politikalarını meşrulaştırmaya yönelik zavallı bir çırpınıştan ibaret. Gerçek mermi kullanımıyla diplomatların hayatlarını hiçe sayan işgalci israil, bölgedeki insan hakları ihlallerinin ve hukuksuz işgalin simgesi olmaya devam ediyor.

ULUSLARARASI TOPLUMDAN TEPKİLER VE SESSİZLİK

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, işgal ordusunun Cenin Mülteci Kampı yakınlarında diplomatların yer aldığı heyete ateş açmasına tepki göstererek israilden olaya açıklık getirmesini ve yaşananların kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bakan Tajani, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, "Az önce, Cenin Mülteci Kampı yakınlarında silahlı saldırıya uğradığı iddia edilen diplomatlar arasında bulunan ve sağlık durumu iyi olan İtalya'nın Kudüs Muavin Konsolosu Alessandro Tutino ile görüştüm. israil hükümetinden yaşananların derhal açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz. Diplomatlara yönelik tehditler kabul edilemez." ifadelerini kullandı.

İŞGAL ALTINDAKİ FİLİSTİN’DE ARTAN ŞİDDET

Barbar israil, 7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlattığı saldırılarla birlikte, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve katliamlarını da yoğunlaştırdı. Bugüne kadar 171’i çocuk olmak üzere 962 Filistinli katledilirken, 7 binden fazla kişi yaralandı, 16 bini aşkın kişi ise gözaltına alındı. Bu vahşi saldırıların bir parçası olan “Demir Duvar” operasyonu kapsamında, Cenin ve çevresindeki mülteci kamplarına yönelik işgal ve ablukayı sürdürüyor.

Diplomata Ateş Açması
ULUSLARARASI TEPKİ TOPLADI

Soykırımcı israilin işgal altındaki Batı Şeria’da diplomatlardan oluşan heyete açtığı ateş, birçok ülke ve uluslararası kurum tarafından sert biçimde kınandı; uluslararası hukuk ve diplomatik dokunulmazlık vurgusu öne çıktı.

HABER MERKEZİ - Birçok ülke ve uluslararası aktör, Katil israil’in işgal altındaki Batı Şeria’da diplomatik heyete yönelik silahlı müdahalesini uluslararası hukuka ve diplomatik teamüllere aykırı olarak nitelendirdi. Tepkilerde, olayın soruşturulması ve işgalci israilin sorumluluklarının hatırlatılması ön plana çıktı. Tepki veren ülkelerden bazılar:

İSVİÇRE: İsviçre Dışişleri Bakanlığı, işgalci israil askerlerinin Cenin’de 35 diplomata ateş açmasını kınadı. Diplomatik personelin uluslararası hukukla korunduğunu belirterek, Viyana Sözleşmesi’ne tam saygı gösterilmesini istedi.

ÇİN: Çin, saldırının tam kapsamlı soruşturulmasını talep etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, diplomatik personelin güvenliğinin korunması gerektiğini vurguladı ve gerilimi artıracak adımlardan kaçınılması çağrısı yaptı.

KANADA: Başbakan Mark Carney ve Dışişleri Bakanı Anita Anand, barbar israilin saldırısını “kesinlikle kabul edilemez” olarak tanımladı. Kanadalı diplomatların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR: Her iki ülke de saldırıyı “şiddetle kınadı”, uluslararası topluma katil israile karşı hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirme çağrısı yaptı. Katar, Viyana Sözleşmesi’ne uyulması gerektiğini vurguladı.

HOLLANDA: Hollanda Dışişleri Bakanı Casper Veldkamp, saldırıyı kınayarak barbar israilden açıklama talep etti. Diplomatların güvenli görev yapabilmesi gerektiğini belirtti.

FRANSA: Muhalif milletvekilleri, saldırıya sert tepki gösterdi, işgalci israilin Paris Büyükelçiliğinin kapatılması çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanı Barrot ise israil Büyükelçisini bakanlığa çağırdı.

MISIR VE ÜRDÜN: İki ülke saldırıyı “şiddetle kınadı”, uluslararası hukuka ve diplomatik normlara aykırı olduğunu vurguladı. İşgalci israilin bölgedeki saldırılarının derhal durdurulmasını istedi.

ALMANYA: Almanya, barbar israilin diplomatlara ateş açmasını “şiddetle kınadı”. Diplomatların bağımsız gözlemci rolüne vurgu yaparak israil’den diplomatların dokunulmazlığına saygı göstermesini talep etti.

“Bu Saldırı Kabul Edilemez”
TÜRKİYE’DEN İŞGALCİ İSRAİLE TEPKİ

İşgalci israil askerlerinin Cenin’de Türkiye ve yabancı diplomatlara gerçek mermiyle ateş açması, Türkiye tarafından uluslararası hukuk ihlali olarak sert biçimde kınandı.

ANKARA - Türkiye, Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosluğu’ndan bir görevlinin de aralarında bulunduğu diplomatların, Cenin ziyaretleri sırasında işgalci israil askerleri tarafından hedef alınmasını sert bir dille kınadı.

Dışişleri Bakanlığı, işgalci israil askerlerinin Cenin kentinde ziyaret gerçekleştiren diplomatlara ateş açmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Kudüs Başkonsolosluğumuzdan bir görevlinin de aralarında olduğu bir grup diplomata, Cenin ziyaretleri sırasında israil askerleri tarafından ateş açılmasını en güçlü biçimde kınıyoruz. Bu saldırı, israilin uluslararası hukuku ve insan haklarını sistematik şekilde ihlal ettiğinin bir diğer örneğidir." denildi.

Bakanlık açıklamasında, diplomatların hedef alınmasının sadece bireysel güvenliği tehdit etmekle kalmayıp, devletler arası ilişkilerin temelini oluşturan saygı ve güven ortamına yönelik ciddi bir saldırı olduğu vurgulandı. (AA)

Kaynak: AA