Fransa’da 46 yaşındaki Raphaël Graven’in (Jean Pormanove) canlı yayın sırasında ölümü, sosyal medya platformlarının denetimsiz yapısını ve şiddet içerikli yayınların ulaştığı tehlikeli boyutu yeniden gündeme taşıdı.

Graven’in, Avustralya merkezli canlı yayın platformu Kick üzerinden yaptığı uzun süreli yayında diğer yayıncılar tarafından fiziksel şiddete ve aşağılamaya maruz kaldığı anlar, yüz binlerce kişi tarafından izlendi. Saatler süren yayınlarda Graven’in darp edildiği, boğazının sıkıldığı ve paintball silahıyla vurulduğu görüntüler yer aldı. Ölümünün ardından kanal kapatılırken, eş yayıncılar da yasaklandı.

Kick, Twitch’e rakip olarak kurulan ve içerik üreticilere gelirlerinin %95’ini bırakan bir platform. Ancak esnek içerik denetimi nedeniyle uzun süredir eleştirilmekteydi. Platform kuralları, “şiddet ve ölüme yol açan içeriklere izin verilmediğini” belirtse de, Graven’in yayınları saatler boyunca devam etti.

Fransız yetkililer, olay hakkında adli soruşturma başlatırken, Avustralya eSafety Komisyonu da platformun sorumluluğunu incelemeye aldı. Şirketin 49,5 milyon Avustralya Doları’na kadar ceza alabileceği belirtiliyor.

Sosyal medyanın karanlık yüzü

Graven’in ölümü, sosyal medyanın tehlikeli yönlerini bir kez daha ortaya koydu:

İzleyicilerin gözleri önünde saatler süren şiddet, milyonlara “eğlence” olarak sunuldu.

Kick gibi şirketler, kâr uğruna içerik denetimini gevşetiyor ve kullanıcı güvenliğini geri plana atıyor.

Bu tür içerikler, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde travmatik etkiler oluşturuyor. Beğeni uğruna karanlık eylemlere itiyor.

Uzmanlar, bu olayın sosyal medyanın “özgürlük” adı altında şiddeti ve istismarı meşrulaştıran karanlık yüzünü gösterdiğini belirterek, daha sıkı düzenlemeler çağrısında bulunuyor.

Bu tür trajediler ilk değil:

2019’da Yeni Zelanda’daki Christchurch katliamı 17 dakika boyunca Facebook’ta canlı yayınlanmıştı.

2020’de ABD’nin Mississippi eyaletinde bir genç, Facebook’ta canlı yayında intihar etmişti.

Her olayda platformlar “daha sıkı önlemler” sözü verse de, içerik denetiminin yetersizliği ölümleri engelleyemedi.

Sosyal medya artık yalnızca iletişim ve eğlence değil, aynı zamanda şiddet, hak ihlali ve gayrı ahlaki içeriklerin yayılmasına zemin hazırlıyor. ‘Beğeni ve takipçi uğruna insan onuru hiçe sayılıyor’ eleştirisi öne çıkıyor.

Giderek artan bu vakalar, söz konusu platformların yalnızca kendi kurallarıyla değil, uluslararası hukuki düzenlemelerle de sınırlandırılması gerektiğini gündeme getiriyor. Hukukçular, şiddet, istismar ve insan hayatını tehlikeye atan içeriklerin yalnızca kaldırılmasının yetmediğini, bu tür yayınlara izin veren platformların da ağır yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini belirtiyor.

Muhabir: Hamza Durmaz