Bölgedeki sıcaklık kayıt istasyonlarını kontrol ediyorlardı; bu rutin bir bakım işiydi – ancak son ziyaretlerinden bu yana bir şeyler değişmişti.
Daha önce, gayriresmî olarak 'Ağaç Adası' olarak bilinen bir noktanın kuzeybatı ucunda oldukça sıradan görünen bir toprak parçası varken, şimdi yaklaşık 4 metre (13 fit) genişliğinde, sütlü açık mavi suyla dolu kocaman bir delik vardı. Bu sakin ve ılık suların çevresinde, oluşumun şiddetli bir başlangıçla meydana geldiğine dair kanıtlar bulunuyordu: yaklaşık 30 santimetre (1 fit) çapında birçok kaya, açık gri çamurdan oluşmuş ince bir silt tabakasıyla kaplanmıştı; bu tabaka, genç sıcak su kaynağının açıkta kalan duvarlarıyla aynı renkteydi.

Tüm bu işaretler, bir hidrotermal patlamanın gerçekleştiğini gösteriyordu. Ekip, olayın zamanlamasını daraltmak için parkın uydu görüntülerini kontrol etti. Aralık 2024'te delikten hiçbir iz yoktu, ancak 6 Ocak 2025'e gelindiğinde küçük bir çöküntü oluşmuştu. 13 Şubat'a gelindiğinde ise suyla dolu delik artık tamamen oluşmuştu. Ancak Yellowstone Ulusal Parkı jeologlarının hidrotermal faaliyetleri tespit etmek için kullandıkları ekipmanlar, bu havuzu bir anda oluşturabilecek büyük çaplı patlayıcı bir olaya dair hiçbir sinyal almamıştı.
“Görünüşe göre yeni termal oluşum tek bir büyük patlama olayıyla meydana gelmedi,” diyor USGS jeofizikçisi Michael Poland ve Yellowstone Ulusal Parkı jeoloğu Jeff Hungerford.
“Aksine, oluşum, başlangıçta kayaları fırlatan ve sonrasında kısa mesafeye silisli çamur püskürten birden fazla küçük olayla meydana gelmiş gibi görünüyor; böylece silis bakımından zengin suyla dolan küçük bir çukur oluşmuş.”





