Bakan Tunç, yaptığı açıklamada Türkiye yargısına yönelik eleştirilere değinerek, şöyle konuştu:
"Yargımız, 25 bin hakim ve savcımız gece gündüz çalışıyorlar. Verdikleri kararlar içerisinde hatalı kararlar olabilir ama onu düzeltme imkanı yine yargı içerisinde var. İstinafı var, temyizi var ama günlük bazı soruşturmalardan yola çıkarak, özellikle dosyanın içeriğiyle ilgili hiç bilgi sahibi olmadan bu soruşturmaları 'siyasi soruşturmaymış' gibi okuma, algı çalışması yaparak hakim ve savcılarımızı karalamak, onları tehdit etmek hukuk devletinde olacak şeyler değil. Eğer bir iddia karşısında cumhuriyet savcısı bir soru soruyorsa sen delillerini savcılığa ve mahkemeye sunarsın, kendini savunursun. Masumiyet karinesi var. Hiç kimse peşinen elbette ki suçlu ilan edilmiyor ama siz dosyanın içeriğini bilmeden sadece yargıyı etkilemeye ve vatandaşlarımıza yönelik yargı mensuplarıyla ilgili olarak karalama yaparsanız, bu hukuk devletinde olmaz. O nedenle savunmanın yapılacağı yerler sokaklar veya meydanlar değil, mahkemelerdir. Herkes kendi savunmasını yapar ve zaten şeffaftır; deliller, iddianameler ortaya çıktığında herkes neyin ne olduğunu görür. Sabırla, körü körüne sahip çıkmak değil. Eğer o suçlamalarla ilgili olarak varsa deliliniz, onları ortaya koyarsınız."





