Ay’dan getirilen ve 1970’lerden beri mühürlü halde tutulan minik bir örnek, Güneş Sistemi’nin erken dönemine ışık tutabilecek şaşırtıcı bir sır ortaya çıkardı. Brown Üniversitesi’nden gezegen bilimci James Dottin liderliğindeki ekip, Apollo 17 görevi sırasında toplanan troilit tozlarında Ay kadar eski, hatta daha da eski olabilecek kükürt izotopları keşfetti.
Dottin, elde ettikleri sonuçları şöyle ifade etti: “İlk tepkim, ‘Bu imkânsız’ oldu. Tekrar tekrar kontrol ettik ve her şey doğruydu. Sonuçlar gerçekten çok şaşırtıcı.”
NASA’nın Apollo görevleri sırasında Ay’dan toplam 382 kilogram kaya ve toprak örneği dünyaya getirilmişti.
Bilim insanları o dönemde gelecekte daha gelişmiş teknolojilerin ortaya çıkacağını öngörerek bazı örnekleri özel haznelerde gelecek nesil analiz teknikleri için mühürledi.
Dottin ve ekibi, tam da bu mühürlü örneklerden birini incelemek için yüksek hassasiyetli kütle spektrometrisi kullandı. Hedefleri, Ay’ın jeolojik geçmişi hakkında en kritik göstergelerden biri olan kükürt izotoplarını incelemekti.
Numunenin bazı bölümleri beklenen volkanik izotop dağılımını gösterse de, diğer kısımlar şoke edici düzeyde kükürt-33 eksikliği içeriyordu.
Dottin bu durumu şöyle açıklıyor: “Ay mantosunun Dünya’yla aynı kükürt bileşimine sahip olduğu düşünülüyordu. Ama bulduğumuz değerler Dünya’da hiçbir şeye benzemiyor.”
Araştırmacılar keşfi açıklamak için iki güçlü ihtimal üzerinde duruyor:
1. Kükürt, Ay’ın magma okyanusu döneminde oluşmuş olabilir
Ay oluştuğunda yüzeyinin küresel bir magma tabakasıyla kaplı olduğu düşünülüyor.
Bu dönemde kükürt-33 buharlaşıp Ay’ın ilkel atmosferine karışmış, daha ağır izotoplar yüzeyde kalmış olabilir.
2. Kükürt, Theia’dan gelmiş olabilir
Ay’ın oluşum teorisinin merkezinde yer alan çarpışma senaryosuna göre:
Genç Dünya, Theia adlı Mars büyüklüğünde bir cisimle çarpıştı.
Parçaların bir kısmı Dünya ile birleşti.
Diğer kısmı ise Ay’ı oluşturdu.
Araştırmacılara göre numunedeki sıra dışı kükürt doğrudan Theia’nın kalıntısı da olabilir.



