Gazeteye konuşan Amerikan yetkililer, Trump’ın Venezuela ile diplomatik çözüm çabalarını durdurduğunu ve bu adımın, uyuşturucu kaçakçılarına veya Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetine karşı muhtemel bir askerî tırmanmanın önünü açabileceğini belirtti.
Gazetenin haberine göre, Trump geçtiğimiz Perşembe günü üst düzey askerî liderlerle yaptığı bir toplantıda, Venezuela özel temsilcisi Richard Grenell’i arayarak Maduro ile yürütülen her türlü diplomatik iletişimin durdurulmasını emretti. Bu bilgiyi Amerikan yetkililer aktardı.
Bu kararın, Maduro’nun ABD’nin “gönüllü olarak görevden çekilme” baskılarına cevap vermemesi ve Venezuela’nın uyuşturucu kaçakçılığıyla ilişkisini reddetmeye devam etmesi üzerine alındığı kaydedildi.
Gazetenin edindiği bilgilere göre, Trump yönetimi Maduro’yu görevden ayrılmaya zorlamayı hedefleyen çeşitli askerî müdahale planları hazırladı. Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Marco Rubio, Maduro’yu “gayrimeşru bir lider” olarak niteleyerek, ABD'nin kendisine yönelttiği “uyuşturucu kaçakçılığı suçlamalarını” gerekçe gösterdi.
Bazı mevcut ve eski yetkililer, Trump’ın Meksika’daki “uyuşturucu çetelerine” yönelik hedeflere hava saldırısı düzenlenmesine de izin verebileceğini öne sürdü. Ancak bu planların resmen onaylanıp onaylanmadığı henüz belli değil.
Grenell, daha önce aylarca Maduro hükümetiyle gizli görüşmeler yürütmüş, bu görüşmelerde ABD şirketlerinin Venezuela petrolüne erişimini sağlayacak bir uzlaşma arayışı içinde olmuştu.
Ancak New York Times, yönetim içinde Rubio’ya yakın isimlerin Grenell’in bu çabalarını “yararsız ve kafa karıştırıcı” olarak değerlendirdiğini aktardı.
Gazete, yönetim yetkililerinin “diplomatik çözüm yanlılarının”, uyuşturucuyla mücadele operasyonlarını Venezuela’ya genişletmenin ya da rejim değişikliğine yönelmenin, ABD’yi uzun sürecek bir savaşa sürükleyebileceği konusunda uyardıklarını yazdı. Bu, Trump’ın dış savaşlara girmeme yönündeki seçim vaatleriyle çelişen bir senaryo olarak değerlendirildi.
Ayrıca haberde, Grenell ile Rubio’nun Maduro’nun elindeki Amerikan vatandaşlarını serbest bırakmaya ikna edilmesi gibi konularda fikir ayrılıkları yaşadığı belirtildi.
Geçtiğimiz Ekim ayında, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ülkesinin hiçbir zaman herhangi bir imparatorluk karşısında boyun eğmeyeceğini söyleyerek, “Bu imparatorluğa önümüzdeki yıllarda ahlaki ve siyasi bir ders vereceğiz,” ifadelerini kullanmıştı.
Daha önceki açıklamalarında da Maduro, Latin Amerika ve Karayipler’in asla Amerika Birleşik Devletleri’nin “arka bahçesi” olmayacağını vurgulamıştı.
