Avrupa Komisyonu, ilk kez yayımladığı hazırlık stratejisinde, vatandaşları “krizlere karşı proaktif önlemler almaya, ev içi acil durum planları geliştirmeye ve temel ihtiyaç malzemelerini stoklamaya” teşvik etmek istediklerini açıkladı.
Bu strateji, Almanya ve İskandinav ülkelerindeki uygulamalardan esinlenerek oluşturuldu. Bu ülkeler, halkı askeri saldırılar veya ulusal krizler durumunda ne yapmaları gerektiği konusunda bilgilendiren broşürler ve mobil uygulamalar geliştirdiler.
Hazırlık ve kriz yönetiminden sorumlu AB Komiseri Hadja Lahbib, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Üye ülkelere diyoruz ki: 72 saatlik kendi kendine yeterlilik bizim tavsiyemizdir,” dedi. Vatandaşların ne stoklaması gerektiği sorulduğunda, sosyal medyada paylaştığı bir videoya atıfta bulundu. Videoda mizahi bir şekilde acil durum çantasını gösteren Lahbib, çantasında su geçirmez belgeler, konserve gıdalar, şişe su, kibrit, İsviçre çakısı, nakit para, ilaçlar ve küçük bir radyo gibi eşyalar bulunduruyor.
Strateji, iklim kriziyle şiddetlenen aşırı hava olayları, pandemiler, siber saldırılar ve askeri işgaller gibi potansiyel risklere karşı daha iyi bir AB koordinasyonu ve kamu farkındalığı sağlamayı hedefliyor. Strateji belgesinde, “Silahlı saldırı olasılığı dahil olmak üzere, bir veya daha fazla üye devleti etkileyebilecek büyük ölçekli ve çok sektörlü krizlere hazırlıklı olmalıyız” ifadesi yer alıyor.
Komisyon, farkındalık oluşturmak için AB genelinde bir 'Hazırlık Günü' düzenlenmesini, bu konunun okul müfredatlarına eklenmesini ve ham maddeler, sığınaklar, jeneratörler ve mümkünse gıda ve su gibi kaynakları güvence altına almak için bir ‘stok stratejisi’ geliştirilmesini öneriyor.
AB’nin sivil ya da askeri hizmetleri doğrudan yönetme yetkisi olmasa da, Covid-19 salgını sırasında aşı ve tıbbi ekipmanların ortak alımı gibi adımlarla kriz yönetiminde daha fazla rol üstlenmişti. Şimdi ise daha ileri gitmeyi planlıyor. Zira eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün geçen yıl hazırladığı raporda, AB’nin “bir üye devlete yönelik silahlı saldırı durumunda ne yapacağına dair net bir planı olmadığı” belirtilmişti.
Niinistö, AB'nin beş yıl öncesine göre kriz ve felaketlerle başa çıkma konusunda daha hazırlıklı olduğunu, ancak zihniyet değişimi ve daha fazla planlama gerektiğini vurguladı.
Bu plan, tehdit algısı farklı olan üye ülkeler arasında karışık tepkilere yol açabilir. Geçtiğimiz hafta Avrupa Komisyonu, İtalya ve İspanya liderlerinin dilin halkı yabancılaştırabileceği yönündeki eleştirilerinden sonra askeri harcamalara yönelik planlarını “Avrupa'yı Yeniden Silahlandır” yerine “Hazırlık 2030” adıyla yeniden markaladı.
Buna karşılık, Kuzey Avrupa ülkeleri acil durum planlamasında öncü oldu.
İsveç, evde bol su, enerji açısından zengin gıdalar, battaniye ve alternatif ısıtma kaynakları bulundurulmasını öneriyor.
Norveç, nükleer olaylara karşı iyot tabletleri de dahil olmak üzere ilaç stoklanmasını tavsiye ediyor.
Almanya, vatandaşlarını evlerinin bodrum, garaj veya depolarını sığınak olarak uyarlamaya teşvik ediyor. Yeni inşa edilecek evlerde sığınak zorunluluğu getirildi — bu uygulama Polonya'da halihazırda yürürlükte.





