ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, işgal rejiminin geçtiğimiz hafta Katar’da düzenlediği saldırının ardından Doha’ya resmi ziyaret gerçekleştirdi. Rubio, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile görüşerek iki ülke arasındaki ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri ele aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada,
"Bakan Rubio, ABD ile Katar arasındaki güçlü ikili ilişkileri yeniden teyit etti ve Katar’a Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi ve tüm esirlerin evlerine dönmesi yönündeki çabalarından ötürü teşekkür etti. Bakan, ABD’nin Katar’ın güvenliği ve egemenliğine yönelik güçlü desteğini yineledi. Daha güvenli ve istikrarlı bir bölgeye yönelik ortak taahhütlerini ele aldı" ifadelerine yer verdi.
RUBİO: "GÜVENLİK ORTAKLIĞINI TEYİT ETTİK"
Rubio, görüşmeye dair sosyal medya hesabından da açıklama yaptı.
"Bugün Doha’da Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad ve Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Thani ile bir araya geldik. ABD-Katar güvenlik ortaklığının sürekliliğini ve daha güvenli, daha istikrarlı bir bölge için ortak taahhüdümüzü yeniden teyit ettik. İsrail ile Hamas arasında barış anlaşması sağlanması ve rehinelerin eve dönmesi için Katar’ın sürdürdüğü arabuluculuk çabaları için kendisine teşekkür ettim" dedi.
Rubio, Doha temasları kapsamında Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Thani ile de görüşme gerçekleştirdi.
KATAR’DAN "SAVUNMA ANLAŞMASI" MESAJI
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mecid el-Ensari, görüşmenin ayrıntılarına ilişkin yaptığı açıklamada, iki ülke arasında stratejik iş birliğinin ele alındığını belirtti.
"İsrail’in Katar’a yönelik saldırısı, Katar ile ABD arasında yenilenmiş bir savunma anlaşması yapılması gereğini hızlandırdı. Katar’ın ABD ile ilişkileri özellikle savunma alanında stratejik niteliktedir ve bu konu ziyaret sırasında yapılan görüşmelerin bir parçasıydı. Katar, egemenliğini savunmaya kararlıdır ve benzer saldırıların tekrarlanmasını önlemek için gerekli önlemleri alacaktır" ifadelerini kullandı.
El-Ensari ayrıca, saldırıyla ilgili olarak ABD’nin önceden bilgilendirildiği yönündeki iddialara dair soruyu şöyle yanıtladı:
"Biz medya haberleriyle değil, ABD ile doğrudan iletişimimiz üzerinden hareket ederiz."





