Sovyet döneminden kalma bir radyo sinyali tam 40 yılı aşkındır yayında. Kimileri bunun nükleer tetikleyici olduğunu söylüyor, kimileri uzaylılarla iletişim aracı. Fakat doğruyu kimse bilmiyor. 4625 kHz frekansında, gri-tonlu, mekanik bir vızıltı kesintisiz çalıyor. Ses sabit. Bazen duraksıyor; kısa bir sessizlik… Sonra statik arasında yükselen bir ses:
“Ben 143’üm. Cevap alamıyorum.”
Ve yeniden sessizlik. Ardından vızıltı başlıyor.
Kimse bu yayının sahibi olduğunu söylemiyor. Ne istasyon kimliği var ne açıklama, ne de belli bir amaç. Ama 1970’lerin sonlarından bu yana aralıksız yayında. Dünyanın dört bir yanındaki radyo tutkunları ona “The Buzzer” (Vızıltıcı) adını verdi.
4625 kHz frekansı hâlâ aktif ve herkes dinleyebiliyor — ama vızıltıdan başka bir şey nadir duyuluyor. Ancak haftalar ya da aylar arasında kısa mesajlar iletiliyor: Sayılar, şekilsiz harf dizileri, bazen “shlikomops”, “verhojom” gibi anlamsız sözcükler…
İstasyona resmi olarak UVB-76 deniyor. Başlangıçta Leningrad (şimdi St. Petersburg) yakınlarından yayın yapıyordu. 2010’da kısa süre sessiz kaldıktan sonra Moskova civarından yayına başladı. Ama amacı hâlâ bilinmiyor. Popüler teori: Rus ordusuna kodlu askeri mesaj gönderiyor. Resmî hiçbir onay yok; Rus yetkili ağzını bıçak açmıyor, RT’ye yanıtları “bu frekans kamuya açık değil” diye.
En dikkat çeken teori şöyle: UVB‑76, Sovyet döneminde geliştirilen Perimeter (Ölü El) otomatik nükleer misilleme sisteminin bir parçası. Lider kadrosu yoksa, komuta-kontrol sistemi çalışmıyorsa, sistem radyo sinyalleri ile devreye giriyor ve nükleer silahları ateşliyor. Bu sayede düşman, sadece liderleri öldürmekle kalmayıp otomatik misillemeyle karşılaşıyor. Dolayısıyla sistem, her şeyin 'karşılıklı imha' üzerine kurulu olduğu çağlarda devreye sokulmuş bir caydırıcı.
İşte bu yüzden UVB‑76 bazen “Kıyamet Radyo İstasyonu” olarak anılıyor.
Bazı mesajlar, uluslararası anlaşmalar veya toplantılar sonrası yayınlanıyor. Örneğin “hryukostyag” ya da “bezzlobie” İstanbul'daki diplomatik görüşmelerden hemen sonra çıktı. Ama İsrail‑İran çatışması öyle bir etki bırakmadı.
Bir teoriye göre, istasyon yalnızca caydırıcılık için çalıştırılıyor. Daha doğrusu düşmanı tedirgin etmek için “duruyor buradayız” mesajı.
1983’teki yanlış balistik uyarıların ardından, sistemin ne kadar güvenilir olduğu tartışmaya açıldı. O olayda Stanislav Petrov adlı görevli, sistemin yanlış alarm verdiğini anlayıp nükleer savaşı engelledi. Bu yüzden bazı uzmanlar şimdilerde Perimeter’in hala aktif olup olmadığını sorguluyor.





